Değerlendir:
  • 10 Oy - 2.3 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
Yazar Mesaj
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #1
Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
Bu yazıyı astrolojiyle ilgilenen herkesin sonuna kadar okumasını isterim.



Yirmi ile kırk yaşları arasında kim olduğumuzu keşfetmeye çalışırız. Bu süreç, aşmak zorunda olduğumuz rastlantısal sınırlar ile doğamız gereği var olan ve izin verilmeden ötesine geçemeyeceğimiz sınırlar arasındaki farkı öğrenmeyi içerir.

Ozan W.H. Auden

Astroloji'de eski teknikler ve modern uygulamalar üzerine bazı astrologlardan alıntılar

1996 Aralık Mountain Astrologer dergisinde Pierz Newton-John'un Returning to the roots of Astrology (Astroloji'nin köklerine dönüş) adlı makaleden kısa bir bölüm:

Kozmosun bu rasyonalizasyonu Astroloji ile gökyüzü arasındaki bağın yavaş bir erozyonu ile sonuçlandı, sanki karmaşık matematik şeklindeki geniş bir şemsiye görüş alanımızdan çıktı. Günümüzde astrolojiyi evlerde, gündüzleri, şehir içinde yapıyoruz. Orijinal astrolojik perspektif, yıldızlar alanı, bundan daha uzak olamaz. Bu bağlamda, astrolojiyi sadece bir dil oyununa, sadece kitaplara ait bir konuya, kelimeler, sayılar ve burç işaretleri biçimine indirgemiş durumdayız. Astrolojik harita sanki kendisinden ortaya çıkan majikal bir varlık biçimine dönüştü. Astroloji ile gökyüzü arasındaki bağ gittikçe uzaklaşırken, günümüzde astrologlar geceleri takımyıldızları bile bilemeyecekleri bir duruma düştüler. Ev sistemleri, artık bu ev sistemlerinin gökyüzünü nasıl bölümlediğini bilemediğimiz şekilde kullanılmaya başlandı. Astrolojinin kendisini sunum sistemi (işaretler, akslar, açı işaretleri vb) sanki anlatmaya çalıştığı gerçeklikten daha gerçek bir hal almaya başladı.

Bu çeşit bir uygulama, kendi içinde kalmış, soyut ve dilsel, astrolojimizin felsefi ve yorumlanma boyutlarını sessiz ama çok derinden etkilemeye devam ediyor. Düşünce şeklimiz kullandığımız araçların ve çevremizin sınırları ile örtülmeye başlandı. Böylece yorumlar haritanın iki boyutlu durumunu ve kullandığımız gereçlerin yüzeyselliği ve kendi içinde kalma riskini taşır hale geldiler. Gece gökyüzü olmaksızın, astroloji kendi ruhunu kaybeder ve son derece kişisel, boş bir şekilde benim Ay'ım, benim Neptünüm diyen bir hal almakta. Sanki gezegenler bizim kişisel, psikolojik oyuncaklarımız gibi. Bu durumun en aşırı örneği 'anahtar kelimeler sistemi' dir ve bu dilsel form, doğanın kendisi ile olan bağlantından tamamen kopmuş olduğumuzu gösterir.

Nicolas Campion'un Mountain Astrologer Dergisine gönderdiği bir mektuptan alıntılar, 1996 Aralık, TMA Campion bu mektubunda David Solte ile Robert Hand arasındaki bir astrolojik tartışmaya yorumda bulunuyor.....

David Rob Hand'a yanıtında şöyle soruyor, 'Günümüzde kaç astrolog Satürn tabanlı bir sistemin uzay çağını, gezegenlerarası bilinci, kuantum fiziğini, nükleer çağı, bilgi çağını ve internet patlamasını arketip olarak gerçekten anlattığına inanır ?' Tam tersine klasik astroloji (classical astrology) hiçbir şekilde 'Satürn tabanlı' olarak karakterize edilemez. Ben inanıyorum!. Modern gezegenleri ve teknikleri kullanıyorum ve kendimi hiçbir zaman 'gelenekçi' olarak tanımlamam ama şu gerçek ki klasik astroloji sembolik ve mitolojik sistemi içinde inanılmaz bir derinlik ve zenginlik taşımakta.

Diğer gezegenlerden ayrı olarak Satürn'ü sosyal hiyerarşilerle eşitlemek ancak bir genellemedir. Geleneksel astrolojide her gezegen ayrı bir düzen temsil ederler - Merkür entelektüel, Jüpiter finansal vb.. Ezoterik astrolojide Uranüs, Neptün ve Pluto Merkür, Venüs ve Mars'ın üst oktavları olarak değerlendirilirler ve her gezegenin sosyal düzen hakkında diyecekleri bir şey vardır. Aslında, ezoterik astrolojide trans-Satürn (satürn ötesi) gezegenlere bağlı kalarak hiyerarşik yapılar güçlendirilmiştir. Öğrenciler arasında haritalarda kişinin ruhsal bilincinin seviyesini göstermek için kanıtlar bulmaya çalıştıklarına çok sık rastlanır ve bu çok küstah ve elitist biçimde yapılır ve işte bu Modern astrolojidir.!

Klasik dünyada Satürn'ün bilincin en dış çeperini anlattığı doğru değildir. Satürn bir sonraki seviyeye açılan bir kapıdır, bu ötesinde Kutsal'ın bulunduğu Yıldızlar'dır. Satürn ruhsal aydınlanmaya giden yolda en son testi oluşturur ve kötücül (malefik) nitelikleri basit bir dinsel bağlamda anlaşılamaz. Bu o kadar basit bir olgudur ki bu yüzden bir çok modern astrolog çağdaş astrolojiyi anlamak için klasik mitlere bakarlar. Kiron keşfedildiğinde, anlamının keşfi mitolojik Santor'e bakarak çıkarıldı......... Klasik Astroloji ağırlıklı olarak kişisel özgürlüğün keşfi ve geliştirilmesine adanmıştır, bu onun tek rasyonelidir ve bu Babil astrolojisinde çok daha belirgindir, eğer gelecek belirlenmişse onu tahmin etmenin bir anlamı yoktur, işte öngörüm onu değiştirmek için yapılır.

David'in klasik astrolojinin humanist hareketi destekleyen hiçbir yazılı metin bulunmadığını ifade etmesine karşı şu kaynakları öneriyorum. Plato'nun yazıları (özellikle Timaeus, Republic ve Epinpmis) ve Plotinus mükemmel başlangıçlardır. Walter Scott tarafından derlenen Corpus Hermeticum ve Project Hindsight'ın ortaya koyduğu materyaller çok önemli kaynaklardır. Sokrat öncesi metinler, Platonism, Stoacılık ve Gnostism klasik astrolojinin değişik teorik bağlamlarını verirler. Gülünç olan şu ki modern Humanistik Astroloji Rönesans dönemindeki Marsilio Ficino ve Robert Fludd'la beraber neo-platonik geleneğin devamı olarak doğrudan ansiyen gelenekten çıkmıştır. William Lilly'nin ünlü portresi bile non cogunt sözünü yani kesin önbilgi imkansızdır anlamına gelen bir söz içerir. Gelenek Alan Leo'ya, Charles Carter'a, Marc Edmund Jones'a, Dane Rudhyar'a ve John Addey'e kadar uzanır.

David'e son bir soru 'kuantumu gerçekten yapısız, rastgele, ve Uranüsyen stilde bir kaos/özgürlük" olarak mı görüyorsun ? Eğer öyleyse, astroloji eğitimi nerede ? Sözümü kemancı Nigel Kennedy'nin sözleri ile tamamlamak istiyorum. 'Disiplinin önemini öğrenene kadar gerçek anlamda özgür olacağını sanmıyorum'

Aynı sayılı dergide (TMA) , Jody Williams şöyle yorumlarda bulunuyor.

Hand David'i yanıtlarken öngörümcü astrolojinin öğrenilmesinin zor ve çok yıl alacağını söyledi. Benim deneyimlerime göre öngörümcü astrolojiyi bir kenara koyan kişiler aslında bunu beceremeyenler. Rob Hand şöyle diyor 'kötü tekniği asla serbest irade ile karıştırmayın ! Pek çok kez gördüm ki yanlış tahmin edilmiş tarihler ve olaylar sanki kişinin serbest iradesinden kaynaklanıyormuş gibi söylenmekte. Onlar serbest irade özürlerini kendi yeteneklerinin eksikliğini kapatmak üzere söylerlerken, öngörümde bulunmadıklarının, bunun fatalistik olacağını söylerler ki aslında gerçek onların Astroloji yapamamalarıdır.

1996 Mayıs Mountain Astrologer dergisinden, Joseph Crane'in Ancient Astrology, step by step makalesinin ikinci bölümünden bir alıntı..

Biz modernler bu katı fatalist yorumları nasıl anlayabiliriz ? Gerçekten, geleneksel astroloji pek hoş olmayan sonuçlar taşır. Geleneksel astroloji hayat hakkında daha gerçekçi bir tutum takınmıştır. Acı çekmek hayatın gerekli bir parçası olduğunu bana Hint Astrolojisi öğretti. Eskiler biz insanların ne kadar az özgür olduklarını biliyorlardı. Atalet, alışkanlıklar, çevresel direniş her hareketimizde bize karşıdırlar. Eskiler'in 12 adım programları, psikoterapileri, ve ruhsal rehberini bul şeklinde yapılan workshopları da yoktu. Geleneksel astrolojiyi modern uygulamalara yerleştirmemiz bize daha büyük bir gerçekçilik katacaktır.

İngiliz astrolog John Frawley'in astrolojinin sadece psikolojik tabanlı kullanımına karşı alaycı eleştirileri var. The Real Astrology ve The Real Astrology Applied kitabından bazı alıntılar. Frawley çok güçlü ve alaycı bir dil kullandığı için dilimize çevirisi oldukça zor ama birkaç alıntı ...

The Real Astrology Applied, Neden yanılış gider bölümü, sf 109

'Astroloji öğrencileri arasında çok dayanıklı ilüzyonlardan birisi de astroloji çalışmalarının astroloji kitapları okuyarak ilerleyeceğini düşünmeleridir. Gerçekte, astrolojik bilgiye elle tutulur katkı yapan belki de yarım düzine kitap haricinde, öğrencinin ilgisini hak eden kitapların tümü mahallemizdeki Star-R-Us'ın şubesinde bulunmaz. Gerçekte, bu en değerli kitapların neredeyse tamamı başından sonuna Astroloji'den bahsetmezler ama aslında, bu kitaplar, sürekli aynı şeylerin tekrar baskıları şeklinde çıkan modernlerin sentimental kurgu çalışmalarının son baskılarından çok daha fazla değer sunarlar.'

... Ölüm üzerine, 8. ev, yine Frawley

'Bir zamanlar, bir kişinin haritası çıkartılacağı zaman, astrologun yaptığı ilk iş, o kişinin hayatının uzunluğunu belirlemek olurdu. Bu besbelli ki çalışmanın sınırlarını belirleyeceği için öncelikli bir konuydu. Çünkü, eğer harita kişinin Salı günü öleceğini gösteriyorsa, astroloğun kişinin Çarşamba günü ne yapıyor olacağını belirlemek üzerine emek sarfetmesinin bir anlamı olmayacaktı.

Pek çok şey değişti,çünkü şimdi yaşam uzunluğunu belirlemek bir antitema olarak kabul edilmekte. Bir çok astroloji kitabı bunu hiçbir astroloğun asla yapmaması gerektiğini belirtmekte. Fakat bunun gerekliliği bilinci halen devam etmektedir, çünkü astrologla sıklıkla şu soru ile karşılaşabilir: 'Tamam, şu şu şeylerin olacağını söylediniz, peki ben yarın bir otobüs tarafından ezilirsem ne olacak ? Bu soruyu bir otobüs tarafından ezilmek gibi sık rastlanan bir kadersel bir neden olup olmamasını bir kenara bırakalım, astroloğun bir insan olarak hata yapabileceğine de izin vererek, sadece şunu düşünmek mantıklı olacaktır: eğer soru soran yakın bir gelecekte bir sona doğru geliyorsa, bu haritada mutlaka okunmalıdır. Tabii astroloğun bunu yapabilmeye isteklilği ve bunu yapabileceği şartıyla....

Daha spritüel çağlarda, atalarımız hayatın ancak ölümün tam bir bilincine varılarak anlamı olacağını bilirlerdi. momento mori Modern gözüyle, bu korkutucu gözükür. Hatta tam tersine, yaşama kapasitesini arttırır. Günümüzde, ölüm sanki unutmak istediğimiz, sadece Tv'de kötü adamların başına gelen bir şey olarak tercih edilir. Ölebileceğimizi unutalım, ama o bizi mutlaka yine yakalayacaktır çünkü ölüm yaşamın sonucudur. (Buna benzer bir cümleyi başka bir kitapta daha okumuştum, orada da hayatın anlamı ancak ölümle ortaya çıkar deniliyordu, çünkü ancak ölüm bize hayatta neler yapıp yapmadığımızın sınırını çizer RHK)

Çok sık olarak, tıp bilgisindeki ilerlemenin yaşam sürecini uzattığını ve ölümün astroloji ile öngörülemeyeceğine ait sözler öne sürülür. Bu hem açık bir şekilde yanlış hem de teorik açıdan sakattır. Eğer öyle olsaydı, hayatımızda artık yıldızlara bağlı olmayacağımız bir noktaya ulaşmamız gerekirdi. Belki o zaman, yaşlı zamanımıza bakarak Mel Gibson'la ya da Nicole Kidman'la evlenebileceğimizi ve herhafta sonu piyango bileti kazanabileceğimizi düşünebilirdik. Hayalkırıklığı yaratacak ama bu büyük bir olasılıkla olmayacaktır.

Ölümün öngörülmesi konusundaki tartışma, haritada sekizinci evin doğası hakkında garip fikirler yaratmış durumdadır. Ölüm görünürde tamamen bırakıldığına göre, sekizinci evin yapacağı başka bir şeyler bulunması gerekli olur. En kabul gören düşünceler günümüzde 'dönüşümcü deneyimler' (transformative experiences) , bu her neyse ve seks. Sekizince ev eylemi olarak seks çok berbattır.

Somut ve gerçekliği kesin olarak ortaya konabilen herhangi bir astroloji için, sekiz ölüm evidir. Bu modern otoritelerin kastettiği şiirsel ya da metaforik anlamda ölüm değildir. Bu bir kişinin artık daha fazla canlı kalamadığı anlamındaki gerçek ölümdür.

Bir kişinin sonunda besbelli ki öleceğini söylemekte öngörmek için bir ödül söz konusu değildir, bu öngörümün en önemli kısmı zamanlamayı doğru yapmış olmaktır. Bu önemi olan bir konudur zira, eğer astroloğum beni yarın öleceğime ikna etmişse, ben bu öğleden sonra tüm paramı hedonistçe harcarım. Eğer yarın uyanırsam, ve öngörümün doğru olduğunu görürsem bundan çok memnun olmayabilirim.'

Günümüz Astrolojisinin çoğunlukla es geçtiği, belki de en hassas konu kuşkusuz Yaradan, Allah ya da Tanrı'dır. Sanki sadece bir psikolojik araç gibi değerlendirilen haritada yaradanı görmemek ya da sanki özgür irademle hayatımdaki herşeyi değiştirebilecek kapasitedeyim diyen küstah bir hava sezmemek imkansız gibidir. Kendini bilmek ve anlayabilmek muhteşem bir deneyim ama bu deneyim aslında hayatı kabullenmeyi de içermekte ve hayatı kabullenme, bizi yaratan evreni ya da yaratıcı gücü de kabul etmekte yatıyor. Belki bazılarınca garip gelebilir ama Astroloji bağlamında dinsel (dolayısıyla ruhsal) fenomen göz ardı edilemez, hatta Astroloji'nin en temel argümanı yaradanın ürünü olduğumuzdur. Başka bir sözle, kaderi anlamak ve kabullenmek aslında kendimizi anlamak ve bilmekle eş anlamlıdır. Modern Astroloji'de doğar doğmaz her şeyini kendisi belirleyen bir varlık gibi kabul edilebiliriz. Peki bizi yaratan anne ve babamız, onları yaratan büyüklerimiz, bu zinciri uzatmaya hiç gerek yok, hayatı daha başından itibaren kabul etmek durumundayız. Öğrencilerle bir sohbetimde benzer bir konu açılmıştı. Ezoterik bir bakışla, ruh kendi için uygun haritayı seçerek dünyaya geliyor. Beden olarak bundan haberdar olamayız ama belki de hayatta yaşadığımız deneyimleri aslında biz önceden seçmiş durumdayız. Bu bakımdan özgür irade kavramını sadece maddi platforma bağlı olarak kabul etmek zorunda da değiliz. Sözün özü, Astroloji'yi yaradan olmadan, sanki otomatik bir işleyiş gibi görmek sanırım son derece yüzeysel hatta gülünç olacaktır.

John Frawley, The Real Astrology Applied kitabının Internal King (İçsel Kral) bölümünde bu konuya ilişkin şöyle diyor,

Gülmeden hatta daha uygun bir şekilde göz yaşları ile karşılanamayan günümüz garip 'insancıl' astrolojisinde, Astroloji'nin merkezi amacı ve büyüklüğü çoğunlukla unutulmuş durumdadır. En üstteki otoritelerce, bize, astrolojinin insanoğluna açıklandığı ya da en azından esinlenen bir bilgi olduğu söylenir. Bu insan durumundan daha yüksek bir bilgi, insana bir iyilik olarak sunulmuş bir şeydir. Eğer bu bahşedilmişse, bunun bir amacı olduğu mantıklı olacaktır ve bu amaç genç bayanları etkilemek için sorulan 'Ay'ınız nerede ?' sorusunda çok daha derin, ve daha yararlı bir şeydir. Astroloji'nin faydaları çok katlıdır., bunların ikisi ruhsal sağlığımızla doğrudan ilgilidir. Astroloji ilahi elyapımın mükemmel detaylarını, ya da Tanrıyı anlamak için kullanacağımız gözlüğün en güzelidir. Kendi doğamızı objektif bir biçimde anlayabilmek ve böylece kendimizi tanrıya daha yakınlaştırabilmek için başarabileceğimiz araçların en güzelidir. Bu gereklerden ilki, eminiz ki, astrolojik bir haritayı inceleyen birine çok açık bir şekilde gözükür. İkincisi ise çoğunlukla göz ardı edilen haritanın içinde ruhsal bir bağlamın bulunuyor olmasıdır.....

Lee Lehman'ın Essential Dignities adlı kitabından bir kaç paragraf..

Biz astrologların yüzleştikleri problem ise 19. yüzyıl tradisyonunun bize çok yetersiz olarak aktarılmış olması ve bunu eleştirel biçimde analiz etmek için hiçbir yapmamış oluşumuzdur. Ancak günümüzde oldukça geniş bir çekirdek astrolog grubu 19. yüzyıl metotlarına dönmekte ve bu da temelde horary astrolojinin geleneksel metotlarına duyulan ilgiden ortaya çıkmaktadır. Kendi içinde tutarlı bir kanıtlama yöntemine sahip olmaksızın, iki ayrı kamp gelişmiş oldu. Bilimsel kamp tüm yöntemlerini istatistiki testlerle sürdürmeyi, çalışmayanları atmayı ve çalışanları tutmayı hayal etmekte. Deneyimsel (experiential) kamp ise "bu benim için çalışıyor" diyerek kanıtlama ihtiyacını atmış durumdadır. Bu süreçte, Astroloji'nin anahtar elementi olan "öngörüm" (ya da kehanet, ingilizcesi prediction) her iki kamp tarafından da atılmış durumdadır. Öngörüm istatistik severlerce atılmalıdır çünkü istatistiki yöntemler öngöremezler, istatistikler sadece halihazırda olmuş şeyler arasındaki korelasyonu (karşılıklı bağlantı RHK) tanımlayabilirler, ya da gelecekte olabilecek bir şeyin olasılığını söyleyebilirler ki bu bir öngörüm değildir, bunu tüm blackjack tutkunları da zaten bilirler.

Deneyimsel tipler ise öngörümü 2 nedenden ötürü büyük bir oranda atmışlardır. Birincisi öngörümün felsefi açıdan yarattığı sonuçların verdiği rahatsızlıklardır ki öngörüm yapabilme yeteneği özgür irade üzerindeki sınırlamalara neden olmaktadır. İkincisi, çok nadiren ifade edilmekle beraber, tekniklerin sulandırılması ile birlikte, neredeyse tüm modern astrologlar geçmişteki astrologların gösterdikleri kesinlik düzeyinde öngörüm yapma yeteneklerini kaybetmiş olmalarıdır. Bunun yerine, Astroloji ancak tanımlayıcı bir yaklaşım olarak tanımlayabileceğimiz bir şekilde gelişerek, Psikoloji'nin ek bir dili olmuştur. Şunu öne sürmeliyim ki Astroloji'nin Psikoloji'ye zengin bir dil sağlamasının nedeni aslında onun tamamen öngörümsel olmasındandır. Konu şudur ki Astroloji insan varlığını tanımlamak için bir yöntem olarak gelişmemiştir, Astroloji geleceği öngörebilecek bir yöntem olarak geliştirilmiştir. Babilli astrologlar kralın koruyucu bir figür olup olmadığı ile ilgilenmediler, onların öğrenmek istedikleri şey eğer bu yıl askeri bir girişim yapılrsa ne olacağını bilmekti. Bireysel psişe (ruh) üzerindeki genel vurgu bir 20. Yüzyıl Fetişidir ve zamanın testine dayanıp dayanmayabilir.

Eğer bu ikili istatistiki ve psikolojik obsesyon sapkınlarının astrolojik perspektifimizi kapatmalarına izin vermeye devam edersek, gelecek kuşak astrologlara bırakabileceğimiz çok az şey kalacaktır. Bunun yerine, iki alanda daha fazla vurgu yapmak gerekir: Üstünde durabileceğimiz bir zemin hazırlayabişmek için eski bilgiler bütünlüğünün (older corpus) daha fazla farkına varmak ve yayınlamak, tarihsel materyallerin değerlendirilmesi için eleştirel yeteneklerin geliştirilmesi.

Eğer daha farklı bir yaklaşım geliştirmezsek, çok açık bir şekilde alanımızın bilimsel ve deneyimsel kollarında çok daha büyük bir bölünme olacaktır. Bu süreçte, her bir taraf diğer tarafın doğru içeriğinden faydalanabilmeyi kaybedecektir. Ve aynı zamanda, kendi konumuzun çok daha fazla türev haline gelmesine neden olacağız: Çünkü her iki teknik diğer tekniklerin üzerine kat oluşturacak ve bu iki kampın, İstatistik ve Psikoloji adında yani tamamen Astroloji dışında alanlarda kendine ilham aramaya bağlı kalmasına neden olacaktır. İkincil bir alandan birinci alana ne kadar görüş alırsak alalım, eğer ikinci alanın metodu ve terminolojisi dışında kendi alanımıza giremiyorsak, birincil alan artık birincil alan olarak kalmayacaktır. Başka bir deyişle, Eğer İstatistiksiz Astroloji yapamıyorsanız artık bir astrolog değilsinizdir, bir istatistikçi olursunuz. Eğer Psikoloji olmadan Astroloji yapamıyorsanız, yine bir astrolog değilsinizdir.

Olivia Barclay 'Astroloji yaratılmaz, keşfedilir'

İnsan tek merkezli bir çember değil, iki odaklı bir elipstir. Biri gerçekler, diğeri düşünceler.... Victor Hugo, Sefiller romanından

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
04-12-2008 11:00 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #2
RE: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
güzel bir yazı teşekkürler beyhancığım....

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
04-13-2008 01:17 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #3
RE: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
Alıntı:Sözün özü, Astroloji'yi yaradan olmadan, sanki otomatik bir işleyiş gibi görmek sanırım son derece yüzeysel hatta gülünç olacaktır.

bence de güzel bir yazı , teşekkürler şekerpare.

ayrıca yukarıda ki sözlere katıldığımı söylemeden edemeyeceğim.

04-13-2008 03:47 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #4
RE: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
Yezda ve Yıldırım yazıyı beğenmenize sevindim. Yıldırım alıntı yaptığın bölüm bencede çok doğru.

Artık sen gelde hızlanalım, öyle güzel şeyler olacağını hissediyorum ki anlatamam. Çok çok daha mükemmel bir site olacağız inşallah, çok hedeflerim var site adına, Yıldırım artık gel...melek

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
04-14-2008 12:22 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
zeze Çevrimdışı
Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 15
Üyelik Tarihi: Nov 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #5
RE: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
Beyhancım yazı gerçekten çok güzel...Bu aralar yol ayrımındayım; klasik-modern? Belkide kendi yöntemim oluşucak, buda bir olasılık. Öner Döşer'in bu yazsısını o kadar beğenmiştimki, paylaşmak istedim. Yazı salt bir dille klasik-modern ayrımını ortaya koyuyor.Bu yazı beni, bazı noktalarda klasik astrolojiye davet ediyor. (Umarım daha önce siteye eklenmemişti-Tüm başlıkları tamamen okuma fırsatım olmadı)


Klasik Astroloji ile Modern Astroloji arasındaki farklar


Bana en çok sorulan sorulardan biri olduğu için, klasik astroloji ve modern astroloji arasındaki genel yaklaşım ve tekniksel farkları maddeler halinde sıralamaya çalışacağım. Bunu yapmaktaki amacım hangisinin daha doğru çalıştığını saptamak değil, sadece aralarındaki ayırıcı farkları belirlemektir.



1) Klasik astroloji ve modern astroloji arasındaki en önemli fark, modern astrolojinin daha ziyade harita sahibinin psikolojisini öne çıkarması nedeniyle, tüm haritayı sadece harita sahibini ilgilendiren bir şey olarak almasıdır. Halbuki klasik astrolojinin bakış açısına göre bir kişinin doğum haritasındaki tüm enstrümanlar sadece onun kişiliğine veya sahip olduklarına ilişkin değildir. Çünkü o, harita sahibine ait göstergeleri ASC’deki burç, ASC’in yöneticisi, 1. evde yerleşmiş gezegenler (özellikle ASC’ye en yakın duran) olarak belirler. ASC derecesine açı yapan gezegenler de, kişilik ve kişiliğin nasıl kullanıldığı üzerinde etkilidirler. Yani bu enstrümanlar dışındaki gezegenler, harita sahibinin hayatındaki diğer kişileri ve konuları anlatmaktadır. Onun kişiliği ile ilgili değildir. Öngörüler de buna dayalı olarak yapılır. Çünkü klasik astroloji bir haritada kimin kim veya neyin ne olduğunu iyi belirlenmeden doğru öngörülerde bulunulamayacağı kanısındadır. Klasik yöntemler nesnel gerçeklere odaklanır, psikolojik gelişmelere değil. Sonuçta, önemli bir etki gerçekleştiğinde, bu etkinin kimin üzerinde veya hayatında gerçekleştiğini öngörmek önemlidir. İşte bu yüzden klasik astrolojide evlerin incelenmesi (betimlenmesi) çok önemli bir yer tutar. Örneğin 7. ev söz konusu olduğunda klasik astroloji, modern astrolojide olduğu gibi harita sahibinin ikili ilişkilerine veya evliliğine nasıl baktığı veya karşısında nasıl birini istediği ile ilgilenmez. Klasik yöntemler bu ev ile ilgili bizi şöyle bir yol takip etmeye yönlendirir:



- Bu kişi evlenecek mi?



- Eğer cevap evet ise, nasıl bir kişiyle evlenecek?



- Evlilik nasıl gelişecek? İlişki iyi gidecek mi? Kişi mutlu olacak mı?



- Evliliğin sonuçları ne olacak? Kötü bir gidiş söz konusu ise, buna kim sebep olacak?



2) Modern astroloji, haritayı bir bütün olarak ele alır. Klasik astroloji ise, hayatın farklı alanlarına yoğunlaşır; hayatın farklı alanlarında meydana çıkması olası durumları saptamak için özel göstergeler belirler. Örneğin evlilikle ilgili göstergeler, çocuklarla ilgili göstergeler, kariyerle ilgili göstergeler, sağlıkla ilgili göstergeler, finansal durumla ilgili göstergeler, vs.



3) Klasik astroloji, harita içerisindeki gezegenlerin birbirleriyle ve önemli referans noktalarıyla yaptıkları açıları öncelikli olarak ele almaz; bunları ikinci sıraya yerleştirir. Modern astrolojide ise açılar daha önceliklidir. Klasik astrolojide, açının yaklaşan bir açı mı, yoksa uzaklaşan bir açı mı olduğu çok önemlidir. Bu yaklaşım, özellikle Saat Astrolojisi* pratiğinde çok önemli bir yer tutar ve Natal Astroloji’ye* de miras kalmıştır. Modern astroloji ise, bunlara öncelik vermez. Modern astrolojide açıların belirli toleransları vardır. Klasik astrolojide ise bu toleranslar farklı açılar için değil, gezegenler için geçerlidir.



4) Klasik astrolojide, psikolojik analizler yoktur, karakter analizleri vardır. Fakat bu analizler modern psikolojinin derinliğine sahip değildir. Örneğin klasik astrolojide, harita tipleri (lokomotif, kova, bohça vs) yoktur. Modern astrolojide ise bunlar harita sahibinin psikolojisini veya hayatın hangi alanlarına daha fazla çekildiğini saptamak için kullanılır. Benzer şekilde Ay fazları da (yeniay tipi, dolunay tipi, balsamik tip vs) de modern astrolojinin harita sahibinin eğilimlerini saptamakta öncelik verdiği şeylerdir; fakat bunlar klasik astrolojide kullanılmamışlardır.



5) Klasik astrolojide Ptolemik açılar olarak adlandırılan altmışlık, kare, üçgen, karşıt ve kavuşum kullanılır. Modern astrolojide ise minör açılar da kullanılmaktadır (özellikle 45, 135 ve 150 derecelik açılar). Ayrıca T-Kare, Büyük Kare, Büyük Üçgen, Yod gibi açı kalıpları da klasik yöntemler arasında görülmez. Modern astrolojide ise bu açı kalıplarının yorumlanması oldukça önem kazanır.



6) Modern astrolojide bir gezegenin yanık olması veya boşlukta olmasının ayırıcı bir özelliği yoktur. Klasik astrolojide ise bu çok önemli bir ayrıntıdır.



7) Modern astrolojide haritanın gece veya gündüz haritası olmasının ayırıcı bir özelliği yoktur. Klasik astroloji ise, haritanın analizinin neredeyse en başında eldeki haritanın bir gündüz haritası mı, yoksa bir gece haritası mı olduğuyla ilgilenmeye başlar. Gezegenlerin güçleri açısından bu çok önemlidir. Arap Noktalarının saptanması da yine eldeki haritanın bir gündüz haritası mı, yoksa bir gece haritası mı olduğuyla birincil derecede ilgilidir.



8) Dönemsel olarak klasik astrolojinin kapsamına giren yakınçağ öncesi astrologlar Uranüs, Neptün ve Plüto’yu bilmiyordu. Modern astrolojide ise “Jenerasyon Gezegenleri” olarak nitelendirdiğimiz bu üç gezegen ve Kiron (Chiron), astrolojik analizlere önemli ölçüde katılmaktadır. Modern astrolojide, özellikle son dönemde asteroitler de yoruma katılmaktadır, ki bunlar da klasik astrolojinin kapsamına girmezler. Benzer şekilde Varsayımsal Gezegenler de (Hypotetical Planets) bilinmiyorlardı. Modern astrolojide bunlar da kullanılmaktadır. Klasik astrolojide sadece geleneksel enstrümanlar kullanılmaktaydı: yedi geleneksel gezegen, ay düğümleri, Arap Noktaları, doğumdan önceki dolunay ve yeniay dereceleri (syzygy ya da SAN*), Sabit Yıldızlar. Modern astrolojide ise bunların pek çoğu ya kullanılmamakta, ya da eski dönemlerde olduklarından farklı şekilde kullanılmaktadırlar.



9) Klasik astrolojide, burçların hakkında yorum yapmaktan ziyade, burçların niteliklerinin listelendiğini görürüz. Eski metinlerde, burçlarla ilgili genel olarak onların element doğaları, harekete geçme tarzları, fiziksel katkıları gibi yaklaşımlar verilmiştir. Modern astrolojide ise, burçların elementlerinin, harita sahibinin kişiliğini tasvir etmek için kullanıldığını görürüz.



10) Modern astrolojide kullanılan İkincil İlerletmeler (Secondary Progressions) ve Güneş Yayı Kadar İlerletmeler (Solar Arc) önemli öngörü araçlarıdır. Klasik astrolojinin kapsadığı dönemlerde bunlar kullanılmamaktaydı. Aslında İkincil İlerletmeler ilk kez, Rönesans dönemi astroloğu Placidus di Tito’nun “Primum Mobile” kitabında görülmektedir. Ama bu tekniğin etkin bir şekilde kullanımı modern astrolojinin dönemine denk düşmektedir. Klasik astrologlar ağırlıklı olarak, günümüzde fazlaca kullanılmayan Birincil İlerletmeler, Kaydırmalar (Profections), Terim Yöneticilikleriyle İlerletmeler (Directing by Terms) ve Firdaria’ları kullanmışlardır (Gezegen Periyotları). Transitlerin kullanımı modern astrolojide en öncelikli sırayı alırken; klasik dönem astrolojisinde diğer tekniklerden sonra kullanılmaktaydı.



11) Modern astroloji, bireylerin ihtiyari veya koşulsuz seçim yapma özgürlüklerine yüksek değer verme eğilimindedir. Modern astroloji bakış açısıyla öngörü ancak öğrenme, büyüme, dönüşüm ve öznel tavırlar anlamında ifade edilirse gerçekleştirilebilir bir şeydir. Klasik astroloji bakış açısıyla ise, insan ancak belli bir oranda özgürdür ve kaderin öngörülebilmesi de onun doğum haritasında belirlenmiş olan bazı limitlerini aşamamasından kaynaklanır. Klasik bakışla, insanın karakteri değişmez; sadece çevresinde oluşan şartlara uyum sağlamayı öğrenir.





Öner Döşer, A.M.A.

15 Ocak 2007 Pazartesi, saat 10:44

Caddebostan

Z.
11-22-2008 05:03 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #6
Cvp: RE: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
zeze Yazılan:Beyhancım yazı gerçekten çok güzel...Bu aralar yol ayrımındayım; klasik-modern? Belkide kendi yöntemim oluşucak, buda bir olasılık. Öner Döşer'in bu yazsısını o kadar beğenmiştimki, paylaşmak istedim. Yazı salt bir dille klasik-modern ayrımını ortaya koyuyor.Bu yazı beni, bazı noktalarda klasik astrolojiye davet ediyor. (Umarım daha önce siteye eklenmemişti-Tüm başlıkları tamamen okuma fırsatım olmadı)

Daha önce bu yazıyı okumuştum zeze eklediğin için teşekkür ederim Öner Döşerin astroloji okulu kitabında da mevcut bu yazı.
Evet bir ayrım içindesin, ben düşüncelerimi söylemiştim bu konuda sana ama yanılıyorda olabilirim tabiki.
Bence en doğru kararı vereceksin.
Sanada söylemiştim Modern astrolojide aradığım bazı hatta bayağ sorunun cevabını klasik astrolojide buldum ama eğitim konusunda karar vermek senin için güç olabilir
Benim kararım zaten bellidegülücük

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
11-22-2008 05:15 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #7
RE: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
güzel yazılarınız için tşkler arkadaşlar verygood

klasik astrolojiye elbette karşı değilim. mevcut bilgilerimizin temeli orada yatmakta..

sadece şunu belirtmeliyim ;

klasik astrolojiyi seçerek ,

Transitleri + astroidleri + progresleri + Uranüsü , neptünü , plütoyu + T-Kare , Büyük Şans Üçgeni , YOD , UÇURTMA gibi özel açı kalıplarını göz ardı etmek çok çok yanlış olacaktır diye düşünüyorum..

bence bir Yorumcu , Klasik Astrolojiyi kendine yakın görse bile , yukarıda saydığım potansiyelleri Klasik Astrolojiyle HARMANLAYARAK çalışmalıdır.

çünkü bizler , 500 yıl önce doğum haritası çıkarmak için saatlerce uğraşan ve o zamana ait bilgilere ulaşmak için kırk dereden su getiren eski zaman insanlarından çok çok daha şanslı ve donanımlıyız.
bu şans ve donanımı gözardı edip , 500 yıl öncesinin AYNISINI TAKLİT ETMEK bence ciddi bir yanlıştır.

11-22-2008 05:27 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
zeze Çevrimdışı
Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 15
Üyelik Tarihi: Nov 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #8
RE: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
sana katılıyorum yıldırım
ama aslında modern zamanın - klasik astrologları, tamamen modern gelişmeleri yok saymıyorlar...
uranüs, neptün vs... kullanılıyor, progresyonlar (ikinciller, ve diğerleri) kullanılıyor.
sadece detay farkları var; mesela outer planetleri rulership e katmamak veya ''satürn-venüs'' açısını tüm haritaya mal etmeden, sadece evlerle ilişkilendirmek gibi...
gülücük

Z.
11-22-2008 05:33 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
zeze Çevrimdışı
Üye
**
Kayıtlı

Mesajlar: 15
Üyelik Tarihi: Nov 2008

Rep Puanı: 0

Mesaj: #9
RE: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
ben Hakan Bey'le birebir görüşme yapmıştım ordan biliyorum kullandıklarınıgülücük

Z.
11-22-2008 05:34 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Félicé
Kayıtsız

 
Mesaj: #10
Cvp: Astrolojide Eski Teknikler ve Modern Uygulamalar
Astrolojiye gerçekten hakim olmak isteyen biri,klasik,modern,horary,mundane vb.gibi her çeşit astrolojiyi bilmeli ve bunların içindeki her tekniğe hakim olmalı bence.Bir harita yorumunda,paran ilişkisi,sabit yıldızlar,doğum öncesi tutulmalar gibi,klasik tekniklerde uygulanarak bir haritaya çok daha fazla hakim olunabilir.Şahsen ben ileriye yönelik,elverdiği ölçüde astrolojinin her tekniğini bilmek istiyorum.
Astroloji eğitim merkezlerinde,modern astrolojinin yanında klasik astroloji eğitimi de veriliyor.İmkanı olan iki eğitimi de alsın.
Yalnız klasik astrolojideki kehanet pekte tasvip ettiğim birşey değil.Psikolojik açıdanda,dini açıdanda yalnış buluyorum.
11-22-2008 02:04 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Astrolojide Kendinin Farkına Varmak yaren 6 8,529 04-18-2012 02:55 AM
Son Mesaj: smoochy

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir