[Angel]

Ay Düğümleri Kova’da


2008 yılının ilk gökyüzü hareketi Ay Düğümlerinin burç değiştirmesi oldu. Ay Düğümleri binlerce yıldır, özellikle Doğu Astrolojisinde (Hint, İran, İslam) kullanılan noktalardır. Astronomik açıdan Dünya’nın yörüngesi ile Ay’ın yörüngesinin kesiştikleri noktalardır. Aynı zamanda Ejdertanın Başı ile Ejderhanın Kuyruğu olarak bilinirler. Ay düğümlerinin yaklaşık 18 yıllık bir döngüsü vardır, yani başladıkları noktaya 18 yılda gelirler. Dolayısıyla yaşamımızda 9 (döngünün yarısı) ve 18 yıllık döngülere işaret ederler. Bir burçta yaklaşık 18 ay kalırlar. Güneş ve Ay Tutulmaları bu düğümlerin yakınlarında gerçekleştiği için Ay’ın düğümlerinin kadersel temaları temsil ettikleri kabul edilmektedir.


Ay düğümleri sembolik olarak kısaca bu dönem esnasında hangi yönün özelliklerinden kurtulmamız ve hangi yöne doğru yönelmemiz gerektiğini gösterirler. Prensip olarak kurtulmamız gereken nokta artık bitirdiğimiz, bize aşina gelen, alışkın olduğumuz özellikleri gösterir, dolayısıyla biz bunlardan kurtulmamak için direniriz ve hem kendimize hem başkalarına sorun yaratırız. Oysa artık hayat bizi yeni ufuklara doğru zorlamaktadır ve eğer bu yeni yolu seçersek her şey daha iyi olacaktır, ancak bu yeni ufuklar bize yabancı bir alandır. Bize meydan okumakta ve bize korkutucu gelmektedir. Buna rağmen orada bizi büyük gelişmelere götürecek bir potansiyel bulunmaktadır.


8 Ocak’ta ay düğümleri Kova-Aslan burçlarının aksına geçtiler, 2009 Ağustos’una kadar burada kalacaklar. Kova çıkış düğümünde, Aslan ise iniş düğümünde bulunuyor. Yani artık Aslan burcunun aşina özelliklerinin saplantısından kurtulup, Kova burcunun potansiyellerine doğru ilerleme zamanını yaşıyoruz. Bu göksel hareket kişisel ve duygusal (Aslan) bir duruştan, daha mesafeli, soğukkanlı ve insancıl (Kova) bir duruşa doğru ilerlemeyi simgeliyor. Artık kişisel istekler, kişisel öncelikler yerine insanlığı ileri doğru götürecek, yeniden düzenleyecek temalar zamanı. Aslan "beni önemseyin" diye bağırırken, Kova herkesin eşit öneme sahip olduğunu, dolayısıyla herkesin hem çok önemli, hem de önemsiz olduğunu söyler. Aslan oyun oynamak, dikkat çekmek ve önemsenmek isteyen, kendi isteklerine odaklanmış bir çocuğu temsil ederken, Kova kişisellikten özgürleşmiş, evrensel yasalarla uyumlu, insanlıkla özdeşleşen, politik ve devrimci bir yetişkini temsil eder. Öte yandan kendi isteklerini, önceliklerini sağlam bir zemine oturtamamış, kendini geliştirmemiş ve yaratıcılığını seferber etmemiş (Aslan) hiç kimse insanlığı kendi egosunu geri çekmeden düşünemez.


Aslan-Kova karşıtlığında önce bunların dengelenmek, sonra da Kova’nın alanı olan eşitlik, özgürlük ve kardeşliğe doğru, bunları engelleyen her şeye baş kaldırarak yürümek gerekiyor. Evrensel yasalara uygun biçimde dünyayı ve insanlığı yeniden, ileriye doğru biçimlendirmek gerekiyor. Ancak bunu yaparken yol üzerinde aşılması zorunlu bazı tuzaklar var.


Aslan-Kova karşıtlığında kişisel irade ile Yüksek İrade karşı karşıyadır, dolayısıyla kendi bilinçli aklınızın isteklerini insanlığı yöneten daha büyük bilincin isteklerinin yerine yerleştirebilirsiniz. Asıl gerçeğin veya asıl doğrunun peşinden giderken sadece sizin bu gerçeğin sesi olduğunuzu düşünebilirsiniz. Evrensel yasaları kendi aklınıza göre yorumlayıp, sıradışı fikirlerle insanları kışkırtıp, tüm bunları mantıklı hale getirip, kendi doğrunuzu çevrenizdekilere dayatabilirsiniz. Tabii bunu egosundan kurtulmuş, kendini insanlığa adamış biri gibi yaparsınız.

Sizin üzerinizde baskı kurulmasına karşı çıkarken, aynı baskıyı siz başka insanlara kurarsınız. Demokrasiden, eşitlikten, işbirliğinden söz ederken, sadece sizin yönetici olduğunuz bir grup içinde çalışırsınız. Kendi içinizdeki alevi yakacağınıza, dışarıdan yakıt beklersiniz. Sonra bu yakıtla yaktığınız ateşi cömert bir insan gibi çevreye yayarsınız.


İşte bu tuzaklar aşıldıktan sonra insanlığı felç eden, kısıtlayan kalıplar sağlıklı bir şekilde kırılır ve bilinenden özgürleşilir ve devrim (Kova) gerçekleşir. İnsanlığı ileri götürecek (Kova) yaratıcı projeler (Aslan) seferber edilir.


Dünyanın gidişatında kişisellikten insanlığa doğru ilerleyişi destekleyen bir diğer gökyüzü hareketi de 25 Ocak’ta Pluton’un Oğlak’a girişidir. Oğlak burcu kişinin toplumla ve yönetimle kesiştiği bir noktayı simgeler. Kişi burada topluma katkıda bulunacağı, kendi doğasına uygun bir rol üstlenir. Ancak bazen ilk önce yönetimle çatışması gerekir. Şimdi Kova’nın da etkisi ile bilinen yönetim modellerine başkaldırının örgütlenme (Kova) rüzgarı yavaş yavaş esmeye başlıyor. Ancak bu arada aşırıya kaçıp anarşi (Kova) ve karmaşa (Uranüs Balık’ta) yaratmamaya dikkat gerekiyor.


Ay Düğümlerinin Kova-Aslan aksına girmesi Türkiye’nin doğum haritasında para konusunu da simgeleyen bir hareket. Pluton bir süredir Türkiye’nin doğum haritasında para evini yöneten Ay’a gerilimli bir açı yapıyor. Yani bu noktayı tetikliyor. Aslan ve Kova burçları da haritada parayı, kredileri, borçları simgeleyen evlerde bulunuyorlar. Yani bundan sonraki Güneş Tutulmaları bu evlerde olacak ve bu konuları tetikleyecekler. Türkiye tarihindeki ekonomik krizler genellikle Ay Düğümleri Boğa-Akrep veya Aslan-Kova akslarındayken veya hemen buradan çıktıktan sonra gerçekleşmişler. Örneğin 24 Ocak 1980 kararları, Aralık 1999’da IMF ile stand-by anlaşmasının imzalanması Ay Düğümlerinin Aslan-Kova’da bulunmasına rastlıyor. Bir diğer ilginç konu da 1971 ve 1980 darbelerinin Aslan-Kova aksına denk gelmesi. 1969'da Türkiye hafif bir krizle sarsılmış. IMF programı yürürlüğe konmuş. Türk parası devalüe edilmiş ve 1971'de darbe yapılmış. Bu durumda, tedbirli davranarak, önümüzdeki birkaç yıl her konuda (para, su) tasarruf yapmak akıllıca görünüyor.


“Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı, ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir.” Wilhelm Reich


Barış İlhan

[neptunzz]

bana göre gruplasma bılıncı ve liderlik yapma güdüsü önplana cıkacagı gibi istenmeyen olaylara karsı kişinin asi yapısı isyankarlıga vuracaktır kişi egolarını belki törpüleyecek belkı de cok egosal gördugu kişileri denetim altına baskı altına almaya calısacaktır bu deneyımler kuzeydugum ahngı evdeyse o evın konusuna göre olur misal 5.evde kendı basına aşk maceralarına dalmak yerıne yanında arkadas ortamıyla bırlıkte hareket edebılır kimse.

[ay_se]

aslandaki güney düğüm zevk ve alışkanlıklara geleneksel değerlere önem verir.sosyal ilişkilerde mesefali ve daha otariterdir.oysa kuzey düğüm kovadadır ve gurup çalışmalarına yönelmek zamanı gelmiştir.kendi seçtiği uğraşılara önem vermek yerine ortak hedef ve çalışmalarla meşgu olmaya davet eden kuzey düğüm kovaya uyum sağlamak zamanı gemiştir.güney düğüm bence aşağlık yanımızdır.yani sürekli başımız sıkıştığında kaçığımız yerdir.bu konumla doğan kişiler şu dönemde 18 yaşlarında olan gençlerimizdir.güneşleriyle kavuşumları olsun olmasın aslanda olması güneşle ilişkilidir.ve bu kişiler desteğe ihtiyaç duyan kişilerdir.bu düğüm yapamadığımız korkularımızdır.yani hep kaçtığımız savaşamadığımız yanımız.herkese yapabildiğimizi kanıtlamak peşindeyizdir.g.düğüm aslanda güç kanıtı,kendini gösterme çabası içindeyizdir.aslandaki güney düğümü ben babaya olan bağımlılık olarakta algılıyorum.babayla olan sorunları,kimlik krizi olarak ortaya çıkan bu durum daha çok güney düğümün güneş yada satürn kavuşumuyla alakalı ama aslandada aynı etkiye sahip gibi geliyor bana.kovanın temalarına yönelerek bu bunalımdan kurtulabiliriz.