Değerlendir:
  • 17 Oy - 2.65 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Uranyen Astroloji Tekniği ile ele alınan bir Reenkarnasyon Teorisi
Yazar Mesaj
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #1
Uranyen Astroloji Tekniği ile ele alınan bir Reenkarnasyon Teorisi
URANYEN ASTROLOJİ TEKNİĞİYLE ELE ALINAN BİR REENKARNASYON TEORİSİ


Karla, Kathy’nin vücudunda tekrar doğdu mu?


Udo Rudolph


(19-20 Mayıs 2007 Den Hague’da 2. Uluslararası Uranyen Astroloji Konferansı sırasında Udo Rudolph tarafından yapılan sunum)


Baylar, Bayanlar, Sevgili Astroloji Dostları,


Konuşmama bir soru cümlesi ile başladım. Bu benim, Karla’nın Kathy’nin vücudunda yeniden doğduğu varsayımımdan emin olmadığımı gösteriyor. Ben buna inanıyorum, çünkü iç dünyamda böyle bir varsayım oluştu. Geçmiş 3 yılda yaşadığım çeşitli deneyimler, rüyalar, olaylar ve duygularım bana bunu söylüyor. Buna inanıyorum ve bu konu, bu alandaki ilk araştırmam.


Şimdi bu tezi Alfred Witte’nin astrolojisi ile ispatlamaya çalışacağım. Ve umarım astroloji alanındaki bu yeni araştırma konusu bize yeni ufuklar sunar.


Konuşmam 3 basamaktan oluşacak:

Reenkarnasyon olgusunun tanımı

İç dünya ve dış dünya arasındaki bağ

Varsayımımın, yani “Karla’nın bu dünyadaki tekamülünü tamamlayabilmesi için Kathy olarak tekrar dünyaya gelmesi”ni test edilmesi.


Reenkarnasyon olgusunun tanımı


Teosofi Derneği’nin başkanı Gottfried de Purucker sözlüğünde reenkarnasyonu şöyle tanımlıyor:


“Tekrar ete bürünmek”, yani ruhun kendi bedeni dışında, bir başka bedende tekrar vuku bulması. Ruhun tekrar eden reenkarnelerinin insan etine bürünmesi, bu genel reenkarnasyon öğretisi. Bu genel öğretiye göre tekrar canlanma sadece insan bedeninde olmaz, tüm bilinç merkezlerine veya diğer bir deyişle, kendi evrimsel basamağında, yolunda ilerleyen, herhangi bir gelişim evresindeki tüm hücrelerde olabilir. Bu genel öğretinin çok basit bir anlamı var: Her yaşayan bilinç merkezi, diğer bir deyişle canlı hücre, kendini tekrar, tekrar, farklı araçlarda yani bedenlerde cisimlendiriyor. Bu beden spiritüel olabilir, fiziksel olabilir veya bu ikisi arasında uzanan ruhani bir şekilde olabilir. İstisnasız tüm canlı hücreler için geçerli olan bu doğa kuralı, görünen veya görünmeyen evrende, farklı basamaklarda ve farklı dünyalarda geçerliliğini koruyor.


İç dünya ve dış dünya arasındaki bağ


Tüm algılanabilir alanların içi ve dışı arasında bir bağ olduğunu gözlemleyebiliriz. İç ve dış, birlikte vardır ve bir bütünü oluşturur. Bir binanın (dış) içinde bir ev (iç), bir aracın (dış) içinde bir sürücü (iç), bir saatin (dış) içinde mekanizması (iç) vardır. Bu basit örnekler bize, her dışın içinde bir iç olduğunu ve bu ikisinin birlikte bir bütünü inşa ettiğini gösterir. Eğer iç dünya, dış dünyaya çıkarsa, bu bütünlük bozulur.


Bu gözlem tüm görünebilir şeylere uygulanabilir. İç dünyanın illa canlı olması gerekmez. Bir fincan kahve, bir bardak şarap da bize aynı şeyi gösterir. Fincan veya bardak dış dünyayı simgeler, yani sıvının içinde durmaya ihtiyaç duyduğu formu ve bu sayede bir bütünü oluştururlar. Fincan ve bardak içinde bir şey olmadan kullanışsızdır. Yine aynı şekilde sıvıda kendi başına, bir forma sahip olmadan bir şey ifade etmez, faydasızdır. Bu bizim vücudumuz için de aynı. Vücud dış dünyadır. İçinde ise ruh ve spiritüellik vardır.


Hamburg Astroloji Okul’nda öğretmen ve araştırmacı olan Hermann Lefeldt, toplamlar ve orta noktalar arasında bir bağlantı buldu. Lefeldt toplamın iç dünyayı, orta noktanın ise dış dünyayı temsil ettiği hipotezini öne sürdü. Biraz önce ifade ettiğim gibi “iç dünya bir forma, şekle ihtiyaç duyar, oysa biz gördük ki içerik daha büyük bir değer ifade eder. İnsan buna en iyi örnek;
iç dünyamızı ruh ve spiritüellik temsil ediyor ki bunlar ölümsüz, dış dünyamızı ise vücudumuz temsil ediyor ki bu ölümlü. Astrolojiyi kavramak için sadece teknik bilmek yetmez. Hayatın anlamını bilmeliyiz, hayatın felsefesine ihtiyacımız var ve yaşam ile ilgili deneyime ihtiyacımız var. Ancak bu sayede müşterilerimizin yaşamı ile ilgili zor ve ciddi sorularına cevap verebiliriz.


Hintli filozoflar vücudumuzu bir araç olarak tanımlarlar. Bu tanımlama ilk bakışta bize değişik gelebilir. Görünen vücudumuz, yani araç, bizim ölümsüz ve görünmez iç dünyamızın yani ruh ve spiritüelliğin dış kabıdır: Ruh ve Spiritüel MC + Poseidon. Lefeldt bu iç kısmı: “Işık” olarak tanımlıyor. Eğer toplam ve orta noktalar ile ilgili bu hipotezi takip edersek şöyle bir sonuca varıyoruz:


Ölüm anında “Işık” vücudu terkettiği zaman, vücudun dışında yaşar ve orta nokta MC/Poseidon formuna değişir.


Benim hocam ve aynı zamanda Agni-Yoga öğretisinin takipcisi Carl Pereh kendi doğumu, ölümü ve kişiliği için bazı formüller geliştirdi. Kendi kendine sordu: “Doğum nedir? Bu olayı nasıl tanımlayabilirim? Doğum sürecinde neler oluyor?” Sonunda “Doğum anne bedeninden mutlu ayrılıktır” çıkarımına ulaştı.


Perch bir planetsel model geliştirdi: Jupiter+Satürn-Ay. Anlamı: “Anne aracından mutlu ayrılış”. Biz Jupiter+Satürn formulünü aynı zamanda başka bir eve taşındığımızda kullanıyoruz. Bunun doğum için net bir tanım olduğunu düşünüyorum. Bebek annenin bedeninden ayrılır, dış dünyada bir varlık-birey olur ve yaratılma sürecini tamamlar.


Perch bu ölümlü ve ölümsüz bedenin bir bütün oluşturma sürecinin, yani MC, Güneş ve Poseidon’u almış ve üçlü bir toplam oluşturmuş: MC+Güneş+Poseidon.


Carl Perch’un ölüm için geliştirdiği formül şöyle:


MC+Poseidon-Güneş, bedensiz yaşam elementi = T1 ve

Güneş+Güneş - (MC/Poseidon) yaşam elementsiz beden, yani ceset = T2.







Başlık ile bağlantılı yeni bir soru:


“Ölüm nedir, ölüm anında ne olur?”

Şimdi ölümün tanımına bakalım.!


Emanuel Swedenborg bize şu cevabı veriyor: “Ölen kişi fiziksel dünyada sahip olduğu tüm bu değerleri bırakarak spiritüel dünyaya geçiyor, çünkü orada bir “spiritüel beden”i var. Emanuel Swedenborg’a göre kişi dünyasal olarak öldüğünde geri planda yaşamaya devam ediyor. Bu yüzden yaşam ile ölüm arasında boşluk/ara oluşmuyor.


Hamburg Okulu Astrologları bize bu “spiritüel vücud” u şu gezegensel model ile tanımlarlar: MC+Poseidon ve MC/Poseidon. Carl Perch bunu: “Spiritüel ve ruhsal ve fiziksel enerji” olarak isimlendirir. Lefeldt ise “Işık” diye tanımlıyor. Biz ise “yaşam elementi” diye tanımlıyoruz. Bu ölümsüz yaşam elementi, spiritüel dünyada yer alıyor ve fiziksel bir vücuddan yoksun kozmik kanunları takip ediyor.


Lefeldt ve Perch, Witte Astrolojisi ile kendi bulgularını birleştirerek bize değerli katkılarda bulunuyorlar, kendilerine müteşekkir olabiliriz.


Her iki hipotez, Lefeldt’in toplam ve orta noktalar ve Perch’in doğum, ölüm ve kişilik ile ilgili tanımları ekteki doğum haritası örneklerine baz teşkil etmektedir.


“Karla’nın bu dünyadaki tekamülünü tamamlayabilmesi için Kathy olarak tekrar dünyaya gelmesi”nin testi


Veriler:


Karla

Doğum: 10 Aralık 1922 8:45 -1 GMT

Koordinatlar: 10 E 02, 53 N 36

Ölüm: 3 Mayıs 2002 3:00 -2 GMT


Kathy

Doğum: 22 Kasım 2005 23:15 -1 GMT

Koordinatlar: 12 E 03, 43 N 07


Üzerinde çalışacağım gezegensel modeller şöyle:


Jupiter + Satürn – Ay: Doğum anı, annenin vücudunu terk ediş anı

Karla: 27 derece 31 dakika Yay

Kathy: 27 derece 22 dakika Terazi


MC + Poseidon ve MC/Poseidon: Vücuttali hayat elementi, çıkış

Karla: 23 derece 45 dakika Koç / 11 derece 53 dakika Terazi

Kathy: 27 derece 18 dakika Yay / 13 derece 39 dakika Aslan


MC + Güneş + Poseidon: Kişisel nokta, hayat ile vücut arasındaki birlik

Karla: 11 derece 14 dakika Oğlak

Kathy: 28 derece 01 dakika Aslan




Jupiter + Satürn – Güneş: Vücuttan ayrılış, vücudu terkediş, çıkış

Karla: 9 derece 48 dakika Başak


Kronos + Neptün + Uranüs: Diğer dünya ile bağlantı, görünmez dünyaya giriş

Karla: 23 derece 45 dakika Oğlak


Neptün / Admetos, Neptün + Admetos:

Karla: 11 derece 2 dakika İkizler, 22 derece 4 dakika Aslan

Kathy: 4 derece 3 dakika Koç, 8 derece 6 dakika Koç


Ay Düğümü / Hades ve Ay Düğümü + Hades: Geçmiş ile bağlantı

Kathy: 18 derece 42 dakika Boğa, 7 derece 24 dakika Yengeç


Şimdi size konunun pratik çalışmasını göstermek istiyorum. İlk olarak 360 derecelik haritalarla çalışıp evlere bakacağım. Alfred Witte bize 6 değişik ev sistemi öğretti ki bunlar şu kişisel noktalarla tanımlanıyorlar: MC, Asc, Ay düğümü, Güneş, Ay ve 0° Koç. Bizim vakamızda, Ay düğümü ve Asc ev sistemleri üzerinde durmamız tatmin edici olacaktır ve bunlar bize kişinin bağlantılarını ve çevresini gösterecektir. Çizimler bize yaşam elementinin pozisyonlarını gösteriyor. Karla’nın haritası iç, Kathy’nin haritası ise dışı tanımlıyor. Bu testin amacı ev sistemlerini kullanarak yaşam elementi ile bir bağ kurup kuramayacağımızı anlamak.


Lütfen Kathy’nin vücudunun yaşam elementinin Karla’dan gelip gelmediğini bilmek istediğimizi tekrar hatırlayın. Yaşam elementi ölümsüzdür ve ölerek bir bedeni terkettikten sonra tekrar yeni bir bedene girebilir. Benim varsayımım Kathy’nin bedeninin, Karla’nın yaşam elementi için bir araç olduğudur.


1.Karla’nın haritası ve Ay Düğümü ev sistemi:

Ay düğümü ev sistemine gitmek için Karla’nın haritasındaki Ay düğümünün üzerine 0° Terazi’yi getiriyoruz ve Kathy’nin yaşam elementini buluyoruz. MC+Poseidon toplamı 3. evde, orta noktası 11. evdedir. Bu pozisyonlar benim varsayımımı desteklemiyor.





2. Karla’nın haritası ve Asc ev sistemi:


Burada yine aynı metodu takip edeceğiz, Karla’nın haritasındaki Asc’nın üzerine 0° Terazi’yi getiriyoruz ve Kathy’nin yaşam elementini buluyoruz. MC+Poseidon toplamı 1. evde, orta noktası ise 8. evdedir.


Bu pozisyonlar enteresan, çünkü birinci ev kişinin karakterini, sekizinci ev ise metafiziği, aşmayı, ötesine geçmeyi ve ölümü temsil ediyor. Bu durumda Karla’nın haritasının Asc ev sistemi ile Kathy’nin yaşam elementi arasında anlamlı bir bağlantı var diyebiliriz.







3. Kathy’nin haritası ve Ay Düğümü ev sistemi:

Karla’nın MC+Poseidon toplamının 1. evde olduğunu ve MC/Poseidon orta noktasının 6. evde olduğunu buluyoruz. 1. evdeki toplam bize kişisel karakteri gösterir ve 6 evdeki oluşum benim tezimi destekler, yani Karla’nın Kathy’nin vücudunda dünyaya döndüğünü. (iş ve sağlık)




4. Kathy’nin haritası ve Asc ev sistemi:

Karla’nın haritasında MC+Poseidon toplamı 8.evde ve orta noktası 2.evde konumlanıyor. Bu da bir diğer enteresan nokta. 8. ev daha önce de söylediğimiz gibi metafiziği, aşmayı, ötesine geçmeyi ve ölümü temsil eder.


Ünlü Alman Astrolog Dr. Landscheid, 2. ev ile 8. ev arasındaki ev karşıtlığını “Yaşamın Özü” olarak isimlendirir.




Sonuç:


Ay düğümü ev sisteminde ve Yükselen ev systeminde, evler ve rolleri gösterildi. Burada Karla’nın spiritüel gelişiminin Kathy’nin vücudunda devam ettiği söz konusu olabilir. Yukarıdaki ev sistemlerindeki dört oluşumun üçü benim tezimi destekliyor. Ancak bu konuyu netleştirmek için yeterli değil.


90 derecelik harita ile çalışmak:


Ekteki A ve B nolu haritalar Karla ve Kathy’nin doğum haritalarını göstermektedir. İçteki harita Karla’nın doğum haritasının, Kathy’nin doğumgününe göre Solar Arc ile ilerletilmiş halidir, 84 derece 11 dakika. Şekil A, Karla’nın natal Satürn aksını göstermektedir ve Şekil B ilerletilmiş haritasını. Pek çok planetsel model üzerinde çalıştım:


Neptün/Admetos = Koşulların değişmesi veya

Ay düğümü+Neptün+Uranüs = Öteki ile bağlantı veya

Jupiter+Satürn-Güneş = Vücudun ölümü (çıkış)


Tüm bu testler enteresan sonuçlar çıkardı. Fakat hepsini sunuma taşımam ve tartışmamız mümkün değil. Bize başlıkla ilgili açık cevapları vereceği için iki Satürn aksını seçtim. Karla’nın Satürn aksı ve yaşam elementi (MC+Posedion)/(MC/Poseidon) arasında toplam ve orta noktalar olarak anlamlı bağlantılar var ve aynı zamanda bu noktalarla Apollo ve Ay düğümü arasında bağlantı bulunuyor.







Tüm resme bakmak istersek. Karla’nın haritası için:

Ay Düğümü= Satürn= Apollon= (MC+Posedion)/(MC/Poseidon)= Güneş/Admetos = Güneş/Neptün - Güneş/Cupido= Neptün/Zeus= Cupido/Zeus.


Karla çocuklar için iyi bir eğitmendi, aynı zamanda yaşamı algılamada çok başarılı bir öğrenciydi.


Kathy’nin haritasında Satürn aksında Mars ve Hades’i görüyoruz ki bu “geçmişten gelen aksiyon/hareket” olarak tanımlanıyor. (Yeni hayatta eski hayatımızdan gelen aktivitelere devam ediyoruz) Bu akstaki diğer gezegensel modellerde bize Karla ve Kathy arasındaki bağlantıyı göstermektedir:


Karla’nın MC’si/ Kathy’nin Güneş’i: “Karla’nın bu yaştaki ruhu, Kathy’nin vücudu ile bağlantılıdır. ”


Kathy’nin yaşam elementi (MC/Poseidon)/(MC+Poseidon), Karla’nın MC’si: “Karla’nın bu yaştaki ruhu, Kathy’nin yaşam elementi ile bağlantılıdır.”


MC/Poseidon Kathy/Poseidon Karla: “Kathy‘nin yaşam elementi Karla’nın bu zamandaki bilgisi ile birleşiyor.”


Bu aksta Kathy’nin Yükselen’i, Karla’nın MC+Posiedon ve Ay Düğümü + Neptün + Uranüs ile orta nokta oluşturuyor: “Karla’nın yaşam elementi Kathy’nin bu dünyadaki çevresinin bir parçası.”


Karla’nın ilerletilmiş Satürn aksı ve yaşam elementi MC/Poseidon’u ise Şekil B göstermektedir. Bu nokta aynı zamanda Kathy’nin Ay düğümü ve Asc ile bağlantılıdır: “Kathy ve çevresi, Karla’nın ayrıldığı yaşam elementi ile bağlantılıdır.”


Bu anlamlı bağlantılar listesi farklı açılardan yapılan incelemeler ile uzayabilir ve pek çok sayfaya ulaşabilir. Bu aynı zamanda sunumumun konseptini de genişletir. Bu analizdeki bakış açısını başka haritalara da yansıtabilirsiniz. Benim sunumum bu yeni konu başlığı ile ilgili tavsiyelere sadece ilginizi çekmek olabilir. Açıklamalarıma köşe noktaları ile ilgili bir ücgeni size göstererek son vermek istiyorum: Güneş,Venüs ve Pluto.


Burada her iki haritadaki eşit uzaklıkları gösteren uyumlu bir matematiksel şekil görebilirsiniz. Karla için 90° derece 00 dakika, Kathy için ise 90 derece 01 dakika, sadece 1 dakika fark var. Bu sonuç benim araştırmamda “Karla’nın Kathy’nin bedeninde tekrar doğduğu” na inanmamı sağlayan noktalardan biridir. Günün birinde bunu bilmeyi umuyorum.








Sizden benim inancımı paylaşmanızı bekleyemem, eğer bu konu başlığı ile ilgileniyorsanız, konu hakkında sizde bir etki yapmayı umabilirim sadece.

İlginiz için teşekkürler!




Kaynakça: Esoteric Philosophy Dictionary 4t1 Edition 1991 ISBN 3-924849-40-4 Verlag Esoterische Philosophie Hannover.


Not: Sunumun sonunda dinleyicilerden biri Karla ile Kathy’yı nasıl keşfettiğini sordu konuşmacıya. Karla Udo’nun eşi imiş ve yaşamı boyunca astroloji ile hiç ilgilenmemiş. Ama Udo’nun seminerleri ve eğitim programları için sürekli yolculuk etmişler ve o astroloji ile ilgilenmemekle birlikte hep astrolojinin içindeymiş. Bir daha dünyaya gelirsem asla civarımda astroloji olsun istemiyorum bu kadar yeter demiş hatta. Udo onun ölümünden yıllar sonra, tatil için İtalya’ya arkadaşını ziyarete gitmiş. Orada arkadaşının komşusu yeni bebekleri Kathy ile onu ziyarete gelmiş. Udo o gece rüyasında Kathy’i eşi olarak görmüş ve bu konuda düşünmeye başlamış. Evine geri döndükten sonra arkadaşından bebeğin doğum tarihini öğrenmesini rica etmiş ve bu çalışma başlamış.

örnekteki haritaları görmek için: http://www.astrolojidergisi.com/Uranyen-Udo.htm

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
11-05-2007 03:00 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Garavu Çevrimdışı
Parola61
********
Webmaster
lt=
Mesajlar: 286
Üyelik Tarihi: May 2007

Rep Puanı: 169

Mesaj: #2
RE: URANYEN ASTROLOJİ TEKNİĞİYLE ELE ALINAN BİR REENKARNASYON TEORİSİ
bu tip şeyleride her aklına gelen yazmaya başladı.. udo`nun bu işe başlama sebebide saçma geldi bana.

benim fikrim ''bunlar tozutmuş''
11-05-2007 08:48 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
yezda Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 462
Üyelik Tarihi: Aug 2007

Rep Puanı: 3

Mesaj: #3
RE: URANYEN ASTROLOJİ TEKNİĞİYLE ELE ALINAN BİR REENKARNASYON TEORİSİ
http://www.boyutpedia.com/default.aspx?I...ollection#
uranüsle ilgili bilgiler arkadaşlar...

Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
12-01-2007 04:03 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir