"Yüreğine Sor" adlı bir film Mart 2010 da vizyona girecek.
Doğu Karadeniz de 19. yüzyıida gecen bir aşk hikayesi. Esma İle Mustafa nın aşkı.
Esma, tam bir köylü saflığına hakim bir karakter. Yalan, dolan bilmez, nefret bilmez, üçkağıt bilmez, korkuları da yok bu yüzden... Aynı bebekler gibi. Bebeklerle iletişime gectiğinizde sizin gözlerinizin içine bakarlar, köpekler, kediler de öyledir, hep gözgöze gelirsiniz. Ama bebekler buyudukce, bizlerden her seyi ögrenirler, çünkü boş kaset gibidirler, ne verirsen onu kaydederler.. Neselenmeyi, gülmeyi, sevmeyi nefreti, kızmayı, bağırmayı ve tabii ki korkuları da... ve büyüdükçe gözlerini de kaçırmaya başlarlar bizlerle konusurken, çünkü saflıklarını yitirirler yavas yavas ve korkmaya baslarlar... ne kadar yazık...
Bugün hükümütler sadece Turkiye de değil dünyanın her yerinde korkuya dayalı baskı uygulamaktalar ve bunun belki farkındadırlar, belki değil ama Plutonun oğlak burcuna geçmesiyle beraber bütün mevcut sistemlerin tükendigi ve yepyenilerine ihtiyac duyuldugu bir zaman diliminde böyle korkuların ortaya çıkması da cok normal gözüküyor bence.
Kuş gribi, domuz gribi, gdo lu ürünler, yargının dinlenmesi, telekulak olayları, ergenekon olayları, terör...kanamalı kongo keneleri, ekonomik kriz, geçinememe korkusu, depremler, zamlar,işsizlik, bunalımlar...Esasında bu korkuları bizler yaratıyoruz. Çünkü çaresiz kalıyoruz, sağlık , ekonomi, eğitim, sosyal güvenlik ...ve daha bir cok sistem çökmüş durumda ve herkes bunları ilan ederken kimse çözümü bulamıyor ve sonuc ... GERİLİM....KORKULAR....
Aslında gerilmek , gerilimler her zaman kötü degildir, mühim olan neden gerildiğini anlamaktır. Usain Bolt u herkes izledi. 100 m yarısından önce start sırasında yerde nasıl gerim gerim geriliyordu ve biliyordu, ne kadar cok gerilirse,ayaklarını yerde gerebilirse, o kadar güzel start alacak.
İste bu gerilimler de bugün kişide baskı olusturuyor ve sonucta insanların , şimdiye kadar farkında olmadığımız yetenekleri ortaya , bu gerilimler sayesinde çıkacaktır. Baskı varsa potansiyeller ortaya cıkar. Ancak Bu gerilimin farkında olmak lazımdır ve bunu korkuyla karıstırmamak gerekiyor... Neden "deprem sırasında ufak cocukları izleyin", derler. Cünkü onlar korkmadan bu gerilimde yüreklerinin sesini dinleyerek, yani dogru yöne ve anlayarak kacarlar, tamamen icgüdüseldir bu... ve gerilimin faydasını görürler...
Korkuları bilmek tabii ki cok guzeldir. Onları anladığımız zaman serbestce hareket edebiliriz. Ancak sebebsiz korktugumuz zaman Korku denen illet şey, insanı bir koza gibi sarar ve hareket ettirmez, eylem yaptırtmaz. Korkular hep yarım bilmekten kaynaklanır. Çünkü öbür yarısını , kişinin bilinçaltının derinliklerinde yatan ve genetik olarak da sırtlarımızda birer yük gibi taşıdığımız endiseler, takıntılar tamamlar ve korkmaya baslarız.
Evet, Plutonun burc değiştirdigi, öncü ve toprak burcuna girdigi bu geçiş döneminde korkuların oluşması kadar doğal bir sey olamaz, ancak bu devri de hep beraber atlatabiliriz ve bu fırsat ile butun korkularımızı da yenebiliriz sevgili arkadaslar.
Korkuyu yenmenin tek çözümü SEVGİ dir. Korkuna sevgini yolladığın zaman onu anlarsın. Kişiler için de bu gecerlidir. Birisinden korkuyorsan, onu anlayamıyorsun, demektir. Onu anlamak için de ona sevgini yollaman, sevgi göstermen yeterlidir. (azılı katillerden, hırsızlardan bahsetmiyorum tabii ki...)
)
Sevgi , özellikle bu zamanda çok önemlidir arkadaslar, ve dünyamızın şu andaki en büyük ihtiyacıdır. Sevgi ile her dogru çözüm bulunur.
Ancak bu zamanda SEVGİ yi gösterebilmek için de bence çok önemli 4 tane kriter var.
1- İyimser ve pozitif düşünme tarzı. Negatifsen sevgi mevgi hak getire....
2- Sağlıklı bir beden. özellikle bu zamanlarda saglığımıza son derce dikkat etmeliyiz. Hastaysan hep hasta organına odaklanırsın ve Sevgi ...filan bunlar 3., 5. plana atılır...
3- Bilgilenmek...Bilgilenin, arkadaslar, bol bol okuyun, araştırın ve kafanızı her ne kurcalıyorsa öğrenin. Bilgi ile sevgini verebilirsin, bilgisizce hic bir sey veremezsiniz...
4- Hiçbir seyden korkmayınız... Korkunun sizi esir almasına izin vermeyiniz...
Bunları sağlıyorsanız, SEVGİ nizi verebilirsiniz. ailenize, cevrenize, arkadaslarınıza, bulundugunuz şehire, Türkiyemize, Dünyamıza... doğa ya, hayvanlara, bitkilere...herşeye...
Dünyanın bugünlerde buna gercekten cok fazla ihtiyacı var, ve bizim gerilimlerimizden o da bıkıyor artık ve isyan ediyor... Pasifik in altında bir yanardağ patlamış, duydunuz mu? haklı ya adam, isyan ediyor... hani stresten sivilce çıkar oramızda buramızda, sonra patlar....
Dunyamız da canlı bir varlıktır, bunu unutmamak lazım....
Burcların korkuları bence tamamen saf ve dogal ihtiyacları dogrultusunda bulunur.
Koc Burcu : Başlayamama korkusuna sahiptir, çünkü en büyük ihtiyacı budur...yepyeni başlangıclar yapma ihtiyacı...ekinoks la baslıyor cunku, dogada uyanıs, yeni baslangıclar...
Boga Burcu : Guven ihtiyacı içindedir. ve bu ihtiyacı dogrultusunda maddeye sahip olmak ister, maddeye sahip olunca kendini güvende hisseder... maddeye sahip olamama , güven duyamama korkuları...
İkizler : akıl, düşünce (=merkur) ve bunlara bağlı olarak iletişim... İletişimsiz kalma korkusu...
Yengec : Emniyet ihtiyacı içindedir hep... ve Ay, duygular... emniyetsiz kalma ve yanlış anlaşılma korkusu, duygularını gösterememe korkusu...
Aslan : Kral, yönetme ihtiyacı... Kalite, lüks ihtiyacı içinde... Dolayısıyla sefil olma korkusu, eleştiri alma korkusu..yönetememe korkusu...
Basak : Titiz, sağliklı olma ihtiyacı...sistem kurma... Dolayısıyla, hasta olma korkusu, saglıksız ortamlar, ve işinde sistem kuramama, sistem dısı kalma korkuları... organizasyon yapamama...
Terazi : dengeli olma ve bunun icin hak hukuk ve adaleti bilme ihtiyacı... adil olamama korkusu, adaleti uygulayamama korkusu, uyumsuzluk korkusu,
Akrep : enerjisini saklı tutma ihtiyacı var, neden, cunku kendisini öyle güvende hissediyor... Bu yuzden kendisine gereken bilgiyi ögrenme arzusu icinde... fazlasında gözü yok ama yeterince bilgi sahibi olamama korkusu var. Kendisini güvende hissetmeme korkusu, sığınacak yeri olmama korkusu, evsiz kalma korkusu...gibi kişisel güvenlikle ilgili korkular en derin bu burcta gözüküyor.
Yay : Özgür olamama korkusu yogun olmakla beraber, riske girememe korkusu da mevcuttur. Ama bence en büyük korkusu , kendisine haksızlık yapılıyor korkusudur. Yay burcunun kendi koydugu kurallarI, kendi hakkı, kendi hukuku vardır ve bu yüzden kendisine haksızlık yapıldıgında en cok yaygara koparan, en cabuk sinirlenen burc yay burcudur.
Oğlak : Zirveye çıkamama korkusu, yani kendisini "en iyi" hissedememe korkusu bence cok yoğundur... Tasarruf önemlidir, çünkü mevsim kış başlangıcı, yiyecekleri hayvanlar hep tasarruflu kullanırlar inlerinde, bitkiler de zaten enerji harcamamak için yapraklarını dökmüşlerdir, yani tasarruflu bir zaman içine doğan oğlaklar tabii ki içgüdüsel olarak tasarrufu her burctan daha fazla bilirler, ama bu cimrilik demek değildir....parasız kalma korkusu filan yoktur yani... boğa burcunda olabilir ama, çünkü maddeyle , ona sahip olmakla ilgili korkuları var.... Oğlakta bu bağlamda, bir şeyi boşu boşuna yapma korkusu, "ziyan olacak" korkusu, boşa zaman (zamanı yönetme (saturn) ihtiyacı var) gecirme korkusu...gibi korkuları var... hatıralara cok önem verir, hatıralarını kaybetme korkusu da vardır....özellikle aile yadigarı olan esyaların kaybolma korkusu....Cunku 4. evle, aile, kökler ile baglantısı var bu korkunun.
Kova : ögrenememe, bilgi sahibi olamama, kesifler yapamama, sıradışı, radikal tarzını gösterememe korkuları gibi sıralanabilir... Teknolojiden uzak kalma korkusu da , ya da yeni teknolojileri ögrenememe korkuları da olabilir...
Balık : bence en büyük korkusu bir işi yarım bırakma korkusudur. Bitirme ihtiacı içindedir ve bitirmeyi, bitirmek için neyi nasıl ve ne zaman yapacagını cok iyi bilmesi lazım. Bu yüzden, bitirememe, sonlandıramama korkusu olusur. Anlama potansiyeli en yüksek burctur, çünkü zıtlıkların anlamını çok iyi bilir. Her insanı iyi anlar ama bu yüzden hep der ki, "yahu ben insanları ne kadar guzel ve kolay anlayabiliyorum, ama onlar beni yeterince anlayamıyor..." hahahaaa... bu herzaman karsımıza gelen bir "balık" şikayetidir. Anlaşılamama korkusu... Balık kişisi şunu çok iyi bimelidir. Bu korkusunun temelinde tek neden vardır :
Balık burcu sezgileri son derece güçlü oldugu ve cok özel biri oldugu(zodyakın son burcu olmasından dolayı son derece tecrubeli, bilgilidir ve bu bilgiler bilincaltında en yuksek, yerdedir.)için kişileri kolay anlar ama karşısındaki kişilerin sezgileri bir balık kadar güçlü değildir ve bu sahip oldugu potansiyeline baskaları sahip olamayabilir, yani herkesi kendi gibi "kolay anlayan" biri olarak görmemelidir....
sevgiyle kalınız...
Cevapla
Tüm Mesajlarını Bul
en büyük korkum özgürlüğümü kaybetmek ve yükselememek ilerleyememek yeni şeyler keşfedememek 
