akasya Yazılan:öncelikle teşekkürler yıldırım
sormak istediğim bir soru var bu telkinleri kayıt edince ve ya sesli okuyunca daha bilinçaltına girmeye fırsat bulamadan beynin buna tepki gösterip kendine koruyucu bir duvar örmesi durumu oluşmaz mı?
bende bu konuyla baya zamandır meşgulum bazı telkinleri üzerimde denedim bazı açılımlar oldu araştırmalar yapıyorum
bildiğim kadarıyla telkinlerin kulağın algılamayacağı düzeyde olması lazım ki beyin harekete geçemeden bilinçaltına yerleşsin yanlışmıyım? aksi takdirde beynin bu sesleri engellemesi ve ya tepki gösterip reddetmesi durumu oluşuyor
bildiğim kadarını söyleyim akasya ; dün okyanusya'ya verdiğim örneği buradada tekrarlayım.
beynin duvar oluşturması durumunu ben başka şekilde yorumluyorum.
mesela İLİŞKİLERDE ÖZGÜVEN konusunu ele alalım.
bu yaşımıza kadar İLİŞKİLERDE ÖZGÜVEN konusuna dair programlar geliştirmişizdir.
İLİŞKİLERDE ÇEKİNGENLİK üzerinede olumsuz programlar geliştirmişizdir bilinçsizce.
şimdi zihnin temel yasalarından biri şudur ;
GÜÇLÜ OLAN PROGRAM KAZANIR..
yani 10.000 adet İLİŞKİLERDE ÇEKİNGENLİK programınız varsa ve buna karşılık sadece 500 adet İLİŞKİLERDE ÖZGÜVEN programınız varsa SİZ ÇEKİNGEN VE İÇE DÖNÜK BİR İNSANSINIZ diyebiliriz..
ve zihnimizde ki olumlular ile olumsuzlar arasında SAVAŞ OLDUĞUNDAN bahsedebiliriz.
Dini anlamda şeytan denilen varlık vesveseler vererek olumsuz programları besler..
Melekler denilen varlıklarda , olumlu programları beslerler.
tabii bunların mücadelesinde hangisinin daha çok besleme yapacağı size (belkide kaderinize) bağlıdır..
astrolojik anlamda satürn ve neptün gibi transitler (olumlu yönleride çok kuvvetli olmakla birlikte) olumsuz programlamaya daha yatkın enerjiler üretirler daha doğrusu insanoğlu bilinçli hareket etmediği sürece satürn ve neptün transitlerini içgüdüsel tarzda yaşayıp olumsuz programlarını çoğaltırlar.
PROGRAM nedir ?
* yaşadığınız her tecrübe birer programdır.
* düşündüğünüz herşey birer programdır.
* hissettikleriniz birer programdır.
* hayal ettikleriniz birer programdır.
* gördükleriniz , işittikleriniz , dokunduklarınız birer programdır.
yani yaşadığınız herşey ve düşüncelerinizde kurduğunuz herşey ve dahası ne varsa zihninizde depolanırlar..
bilinçaltına okyanus gibi derin ve uçsuz bucaksız dememizin sebebi budur , doğduğumuz andan itibaren milyonlarca program üretmişizdir.
şimdi akasya'nın sorusunun cevabına gelelim. yukarıdaki açıklamaları yapmanın faydalı olacağını düşündüğüm için detaylı yazıyorum umarım sıkıcı olmuyorumdur.
kasetle dinlediğiniz olumlu telkin cümlelerinin her biri birer program olarak kaydedilir bilinçaltımıza.
oysa o sırada baskın olan program olumsuzlar ise akasyanın söz ettiği türde BİR DİRENİŞ gerçekleştireceklerdir.
mesela siz kendi kendinize ''BEN GÜÇLÜYÜM'' dersiniz ama yılların biriken GÜÇSÜZLÜK PROGRAMI iç ses olarak der ki ''HADİ ORADAN , NEREN GÜÇLÜ SENİN !''
eğer ki bu eski olumsuz programların direniş tepkisi olan bu iç seslere kulak asıp telkinlerden vazgeçerseniz savaşı kaybedersiniz..
yapmanız gereken buldog kararlılığıyla binlerce kez GÜÇLÜYÜM demektir ve hatta dahası GÜÇLÜ OLDUĞUNUZA DAİR HAYALLER KURMANIZ telkinlerinizin etkisini arttıracaktır.
beynin duvar örmesi yada olumsuzların direniş tepkilerine rağmen İLİŞKİLERDE ÖZGÜVEN telkin ve hayallerine devam ettiğiniz sürece bir kaç hafta içinde içinizde bişeyler değiştiğini görürsünüz , bir kaç ay içinde de dış dünyanızdada bişeyler olumlu yönde değişecektir..
yani akasya bence formül BULDOG KARARLILIĞIDIR..