Değerlendir:
  • 19 Oy - 3.11 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Uranüsten Aile Analizleri
Yazar Mesaj
Mavi Çevrimdışı
Kıdemli Üye
**
Kayıtlı
lt=
Mesajlar: 210
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 4

Mesaj: #21
Cvp: RE: istiyorummm
garantici Yazılan:tesbitlerin gerçekten çok güzel ama birini olduğu gibi kabulllenmekte çok zor be orasıda bi gerçek neden se insanoğlu kadın yada erkek karşısındakini değiştirme ihtiyacı duyuyo
neden karşıdakini değiştirmeye ihtiyaç duyuyor biliyor musun? yeterince özgüvene sahip olmadığı için kendisi yeterince ben olamadığı için ve hoşgörüsü eksik olduğu için... ne zamanki bunları aşarız karşımızdakini her haliyle sevmeye ve kabullenmeye de kucak açarız, karşıdakini değiştirdğimiz zaman '0' artık eski 'o' değildir bizim sevdiğimiz değildir başkası olmuştur bizim müdahalemizle oluşan bir başkası, kendi kendimize sevdiğimizden koparırız kendimizi böylece ve mesafe uzar gider hatta bi gün ulaşılmaz olur

[IMG=http://img138.imageshack.us/img138/3929/maviharita.gif][/IMG]

Ben bazen münasip bir yerde inmek istiyorum.
Size de oluyor aynından biliyorum...
08-15-2007 01:08 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
uranus Çevrimdışı
.
*****
Uranyen Vip
lt=
Mesajlar: 448
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 15

Mesaj: #22
RE: istiyorummm
Hersey kendini kabul etmekle baslar... iyi ve kötü yönlerini kabul etmek, kendini var olusunu bu dunyaya dogdugunu ve yasadığını, oldugun gibi yasadığını kabul etmek... Bedenini, ruhunu, burcunu, programlarını, kriterlerini, hayat felsefeni kabul etmek...
Kendini kabul edersen neler olur???
1- Başkalarını da aynı mantıkla giderek kabul etmeyi ögrenirsin.

2- Kendini güzel ve kolay yansıtırsın.

3- Güzel ve kolay yansıttığın zaman kolay anlaşılırsın.

4- Her girdiğin grubta, cevrede daha kolay kabul görürsün...

5- Kabul edildigin bir gruptan bir seyler istemeye hakkın olur.

6- İstediklerini daha kolay alırsın.

7- isteklerini kolay aldıgında basarılı olursun..

8- Başarılı olunca mutlu olursun....

neticede hersey kendini kabul etmekle baslar ve astrolojinin bunda inanılmaz katkısı vardır, çünkü kişinin farkında oldugu ya da henüz farkına varamadığı huylarının sebeblerini ögretir. Sebebleri ögrenince hayattan daha fazla keyif alırız...

8. maddeye ufak bir ilavem var... mutlu olmanın tek şartı başarılı olmak değildir . Ya da her başarılı olan mutlu olmayabiliyor...

Ahmet le Aysenin hikayesine devam edecegim... bir cocukları oldu, ailede iletişim ne oldu, nasıl oldu, nereye gidecek??? gülücük)
sevgiyle kalınız...

Mutluluğumun sınırı, başkalarının mutsuzluk sınırına kadardır.
08-15-2007 05:45 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
uranus Çevrimdışı
.
*****
Uranyen Vip
lt=
Mesajlar: 448
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 15

Mesaj: #23
RE: istiyorummm
Çocuksuz bir ailede iletişime 100 verirsek, eğer çift bilinçliyse bunun % 50 si kadından erkeğe, diğer yarısı da erkekten kadınba olmalıdır. Ama anadoluda ataerkil bir ailede bu oran cok değişkenlik gösterir... Bazı çiftlerde erkekten kadına % 80 e hatta % 90 a kadar bile çıktığı gözlenmiştir. Yani kısaca kadının sesi pek çıkmaz, erkek çoğu zaman höt, zöt lerle kadınına kumanda eder, çünkü onu bilir, onu görür hep ve kadın da pek sesini çıkarmaz, kabul gösterir...

Biz tabi ki bilinçli aileyi ele alacağız... ve % 50 ser iletişim olan gayet demokratik bir karı - kocanın cocukları olduğunda neler olacağına bakacağız...
Ahmet le Ayşe evlenmişlerdi, sonra bir takım ihtiyaçlardan bir çocukları dünyaya geldi... ve bu çocukla beraber , eskiden 2 olan iletişim sayısı birden 6 ya yükselmiş oldu. anneden babaya, babadan anneye, anneden cocuga, çocuktan anneye ve babadan çocuğa, çocuktan babaya...ve iletişim oranı otomatikman % 50 den % 16 lara düştü... Bunun farkına vardılarsa sorun yok demektir, ama çoğu ana baba bunun farkına varmaz ve şikayetler başlar....
"çocuk doğdu, bizim pabucumuz dama atıldı,... hanım biraz da biz le ilgilensen yahu... sen çocukla benim ilişkimi kıskanıyorsun di miii,... yahu birazcık ta sen çocukla oynasana, hep ben oynamak zorunda kalıyorum... "
Burada önemli olan anne ve babanın çocuk doğunca herşeyin eskisi gibi olmayacağını kabul etmeleridir. Birbirlerine daha az zaman ayırmak, daha az konuşmak, daha az beraber dışarıya çıkmak, daha az ortak iş ya da hobi yapmak zorunda kalacaklarını anlamalarıdır.
Çocuk büyüdükçe ve ana babayla iletişime daha fazla ihtiyaç duydukça bu % 16, 17 lik oran cok daha fazla hissedilmeye başlanır.
Ve burada iletişimin önemi anlaşılır. Nasıl iletişim kurulmalıdır, iletişimin kalitesi, doğru kişiyle doğru zamanda doğru bir tarz uygulayarak nasıl iletişim kurulmalıdır..bunlara ihtayaçlar artar doğal olarak.
Bunları bilemeyenler, çok sevilmesine rağmen evin içinde bir "çocuk stresi" yaşarlar...

Çocuk aslında ebeveynin değişimini sağlar, çünkü çocuklar ebeveynlerinden bir şeyler öğrenirken aynı zamanda onlara da bir şeyler öğretirler. Aslında kendisini geliştirmek isteyen kişiler anne ya da babaysa daha fazla şey öğrenecekleri kesindir. Çocuk psikolojisi, doktorluk, öğretmenlik... bir sürü meslek öğrenirler...
Çocuklar Doğan Cüceloğlunun da dediği gibi küçük insanlardır ve tabiiki bazı huyları, davranışları ana babaya benzemeyebilir. Ama bunu bile kabul etmeyen ana babalar, sırası geldiğinde genelde şöyle derler :
"ya, ben bunu senden hiç beklemezdim, ben senin yerinde olsam şöyle yapardım, ben okuldayken şunu bunu yapardım, sen nasıl bunu yaparsın, kızım ben seni hiç anlayamıyorum, bunu bana nasıl yaparsın yahuuu..... bak şöyle ders çalışmalısın tamam mı... " ya da babaannesi gelir ..." bak kızım bunu şöyle yıkayacaksın, şu yemekleri yedireceksin, şöyle giydireceksin, yoksa hasta olur...." anne sinirlenir kaynanasına filan....
ya da anne genelde üşüyen bir tiptir, çocugunu da bu yüzden durmadan giydirir, çocuk her seferinde kanter içinde uyanır ve sonunda hep hasta olur.... anneside üstelik, "bak işte az giydirdik, üşüdü hasta oldu ", der...
yeme konusunda da bir önyargı vardır hep... aman kilo alsın, ama toplu olsun...ayyy bak ne güzel çocuk, tam mıncıklamalık...bacaklarına bak şunun boğum boğum ne güzel.... yedir babam yedir....

Halbuki ne alaka...??? anne üşüyor diye çocuk giydirilir mi, şişman çocuk daha fazla seviliyor diyo, çocuğa yemek verilir mi? baba şöyle ders çalışmış diye çocuga bu baskı yapılır mı... benim ufak oğlan yerde halıya yatarak ödev yapar mesela, gıgım çıkmaz....

Torunlar neden çok sevilir , bilir misiniz? Çünkü dedeler, anneanneler sorumluluk taşımazlar o cocuktan, sadece onlara oyuncaktır torunları, emekliliklerinde canları çok sıkılır ve kendilerini oyalayacak bir şey ararlar ve bir torun oldu mu, dünyalar onların olur.... kaprisleri yüzünden görüşemedikleri gelin ya da damatın tekrar evlerine gitmek, tekra konuşabilmek için vesile olur torunlar.... Ve bunlar tabii ki bilinçli yapılmaz, herkes kendi ektiğini biçer neticede ve bu konuda onlara pek kızmamak lazım bence....Çünkü yaşlanınca kimbilir bizler de aynı konumda oluruz...

Çocuğun haritası anne babaya çok güzel kılavuz olur. Bazen, bazı aylarda çocuktaki stresi anlayabilmek, potansiyellerini ögrenip çocuklarını ona göre yönlendirmek, içindeki enerjilerin nasıl maddeye dönüştürebileceklerini anlamak ve onlara böylece yardımlarda bulunmak bence çok önemlidir...
Çocuklar, evet küçük insanlardır ama kesinlikle belli bir yaşa kadar yardıma ihtiyaçları vardır....

Satürn döngüleri ilk 7 yaş, 14 ve 21 yaş döngülerini hangi konularda nasıl değişeceklerini çok güzel görebilirsiniz astroloji sayesinde....Ergenlik çağında bilinen genel ihtiyaçları dışında, hangi konulara meyilli olduklarını çözebilirsiniz.... İlerde hangi konularda ne potansiyelleri olduğunu, akademik kariyerlerini hangi doğrultuda yapacaklarını, nasıl bir mutluluk anlayışına sahip olduklarını, dolayısıyla nelerden hoşlanıp, nelerden hoşlanmadıklarını anlayabilirsiniz...
Ve kısaca astroloji sayesinde çocuğunuzu anlayabilir, ona anlayış gösterebilir, onu daha çok sevebilir ve daha çok sevilirsiniz. Ayrıca sizin astrolojiyi daha iyi öğrenmenize kesinlikle katkısı olacaktır....

Bu konuda son sözüm şudur :
Eşinize, ya da çocuğunuza "sahip" çıkmayın, onlara sadece saygı gösterin, güven sağlayın ve sevginizi esirgemeyin....

Benim "karı - koca ilişkileri" başlığı altında açmış olduğum konuya yazacaklarım aşağı yukarı bu kadardır... sizlerden gelecek soruları ya da yorumları hep beraber cevaplamaya çalışırız...

sevgiyle kalınız....

Mutluluğumun sınırı, başkalarının mutsuzluk sınırına kadardır.
08-16-2007 01:52 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Kurby Çevrimdışı
.
**
Kayıtlı

Mesajlar: 96
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 0

Mesaj: #24
RE: istiyorummm
Anlattıklarını büyük bir dikkatle ve zevkle okudum, Uranüs.Benim gözlemlerimde aynı yönde idi.Demekki, yanılmamışım, boşa bekar gezmemeişim bu güne kadar.gülücük)
Tanışmadan başlayalım.İki kişinin haritasındaki çekim gücü yüksek ise, karşı konulamaz bir elektrik oluşuyor.Doğru mudur?Bundan sonrası kişilere kalıyor diyebilir miyiz?
08-16-2007 03:35 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
astrosohbet Çevrimdışı
Kızıl & Mavi
********
Neptunia Admin
lt=
Mesajlar: 7,901
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 172

Mesaj: #25
RE: istiyorummm
başka faktörleride hesaba katmakta fayda var diye düşünüyorum. mesela çocuk ile kız tanışır , göz göze gelirler. haritalar arası çekim gücü yüksek bile olsa bunu biri algılayıp diğeri hemen algılamayabilir. örneğin kızın zaten gönlü doludur , çocuk elektriği hisseder ve bi adım atsa bile kız aynı elektriği algılamayabilir o anda çünkü aklını meşgul eden başkası vardır.
her iki tarafında alıcı gözle baktığını varsayarsak , çekim olacağını tahmin ediyorum özellikle sert açılar söz konusuysa gülücük

08-16-2007 04:00 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
uranus Çevrimdışı
.
*****
Uranyen Vip
lt=
Mesajlar: 448
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 15

Mesaj: #26
RE: istiyorummm
Hani frekanslarımız uydu... deriz ya, bu cok dogru bir laftır, cünkü neticede herkes elektrik gibi frekans yayar ve o frekansı yakalayan resmen ona dogru akar, cekilir... Bu tamamen kişinin kendisini nasıl yansıttıgı ile ilgilidir... yani yukselen burcuyla ve kendi öz burcunun özelliklerinde... kadında mars, erkekte venüsü de unutmamak lazım... mesela benim venüs akrepte oldugu icin, ben astroloji bilgim olmadıgı zamanlarda da akrep kadınları beni cekmişti çok fena....
Bir de bedenimizdeki 7 adet çakralarla da ilgisi vardır, bazı kişilere kapıları açarız, bazılarına ise kapatırız, sempati, antipati duymak gibi.... Bu etkilendigin kişi evli birisi de olabiliyor... sana cok cekici gelebiliyor, burada o kişinin evli olmasının, ya da baska bir ilişkisinin olmasının bence önemi yoktur, çekici gelen zaten her durumda o kişiye cekici gelir.... Kişi içindeki duygularının yukseldigini hisseder, heyecanlanır, hep ona bakakalır adeta, ve karsısındaki de bunu hisseder aslında ama o anki durumundan dolayı sana pas vermez... evet bence hisseder seni, algılar ama kişi akıl yürütmeye başladığı anda o duygusu hemen kaybolur ve sana pas vermez.... ama bence ilk basta kesinlikle hissedecektir, çünkü frekansını yollarsın ve o da alıcıdır, alır...ama radyonun sesini kısarsa , o frekansta olsa bile duyamazsın onu.... bedenden bahsediyorum yani... bedenimiz bir radyo gibidir....hani frekansa ayarlarsan o müziği duyarsın, sesini de acmak kaydıyla tabiii....gülücük)

Mutluluğumun sınırı, başkalarının mutsuzluk sınırına kadardır.
08-16-2007 07:28 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Kurby Çevrimdışı
.
**
Kayıtlı

Mesajlar: 96
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 0

Mesaj: #27
RE: istiyorummm
Evli ya da değil, nişanlı, sevgilisi var, bunların hiçbiri önemli değil.O gezegenler birbirini yakalayınca neler olabileceğini kestirmek çok zor.Elbette ki, kişinin kendine hakim olma gücü, geri adım atma durumu olabilecektir.Ancak bu etki alanı savurabiliyor insanı.Ben marsıma 90 ve 180likleri biliyorum da, olmaz böyle şey!Kafamı beton zemine çarpmış gibi oluyorum.gülücük) Tanrım, bana neler oluyor diyorum!Bu durumu yaşayınca daha iyi anladım.Nişanlı biri ya da sevgilisi var, bir bakıyorsun ayrılmış bir başkası ile birlikte.Evlilikte yemiyor pek.Evliyken böyle bir durumla karşılaşmak gerçekten yıpratıcı.Dürüst ve ne istediğini bilirsen değil tabii de, bu dengeyi bulabilmekte kişinin kendisiyle barışık olmasına bağlı.Neyse, karıştırmayayım o tarafı!gülücük)

İlk an çok önemli bence, o elektrük akışı, o anı yaşamak çok önemli.Sonrasını da kişiler kendilerini ortaya koyarak belirliyorlar.Karşı taraftan ve kendinden ne istediğini bilmek gerekiyor.İlk an belki mars-venüs, ay, yükselen giriyor işin içine ancak daha babalar var.Satürn, pluto, neptün, uranüs.Kendimden örnek vereyim(Dağıtıyorum konuyu Uranüs abigülücük) kusura bakma.Ben dağılmışım zaten, konu dağılmış çok mu!Değil mi mavi abla!gülücük)) Şimdi, geçen gün isyan etmiştim.Mümkünse ay yengeçler benden uzak dursun diye.Hele de yengeç ay 20-26 derece olanlar!Neden böyle bir isyan ettim, açıklayayım.(Vivim, seni yerim ben.Ay yengecim benimmmm!)Şimdi, kişinin ayı benim güneşe dokununca, benim bir duygusallığım tutuyor.Acayip hassaslaşıyorum.Güneşim-kişiliğim- lunarlaşıyor.Karşı tarafın söylediği her söze, yaptığı her davranışa karşı itina ile gerilmiş keman yayı gibi oluyorum.En küçük etkide benden güçlü bir "tınnnnn" sesi çıkıyor.Olumlu durumlarda bu ses kulağa gayet hoş gelirken, üzücü olaylarda bu tel direk kopuyor.Karşı taraf kan revan içinde kalıyor.(Çok kötü bir şey bu yay kopması ya, jilet gibi kesiyor valla, bilirim. )
Bir de bir durum, kendimde gözledim.Birinin güneşi diğerinin 1.evinde olursa, güneşin sahibi baskı unsurlarını elinde tutuyor.Karşısındaki kişinin beni üzerinde kocaman bir imparatorluk kuruyor.Elbette bu bilinçsizlikle yapıldığı takdirde bu şekilde ortaya çıkıyor.Aynı zamanda güneşin 1.evi beslemesi de söz konusu.Son gün doğan başaklar ve terazilerle bu yüzden pek anlaşamıyorum sanıyorum.Ama kendini bilenler hariç tabii.

Uranüs konuyu buralara kadar parmak boya yapar gibi dağıttım ancak, en azından güneş-ay-mars-venüs-dörtlüsünü tartışalım mı?Ne dersiniz arkadaşlar?Lütfen olur, olmaz diye yazmayın.Direk atlayın konuya.Bakın ben buraya kadar dağıttım.Renkleri karıştırma zamanı, haydi herkes iş başına!Barnak boyama yapacağızgülücük)
08-16-2007 11:46 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
blackdeaths Dışarıda
son osmanlı
*****
Mars Vip

Mesajlar: 23
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 1

Mesaj: #28
RE: istiyorummm
yazdıklarınızı okumak büyük bir keyif.. bu kadar ayrıntı açıkçası biraz şaşırdım..:)aslında bu bilgileri daha çok alanlara yaymak gerekir... eminim birçok insanın fikirleri ve bakış açıları değişir.. özellikle başta uranüs olmak üzere hepinze forum adına teşekkürler.. sanırım sorumun cevabi belligülücük-alkış-alkışmelek

herşeye rağmen inadına.. biz diyorsak yaparız,bu böyle biline
08-16-2007 11:57 PM
 Alıntı Yaparak Cevapla
uranus Çevrimdışı
.
*****
Uranyen Vip
lt=
Mesajlar: 448
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 15

Mesaj: #29
RE: istiyorummm
Sevgili Blackdeaths, tesekkurler,

sevgili Körbis, senin durumda baska şeyler de var...Sen çok önemli bir değişim zamanındasın. Biliyorsun yukselen aksında plutonun var ve pluton döngusu yasamaya başladın... Burada naçizane şunu söylemek isterim... :

Egona basıldığında senin t-karen harekete geciyor.. hem partner evindeki Mars , sevgili adayını , dedigin gibi kan revan içinde bırakacak sekilde kendini yansıtır hem de yukseleninde yer alan Uranus, senin kendini sıradışı göstermen için parlamaya başlar ve bu durumdan rahatsız olanlar tabii ki kaçar... zaten sen de "kacarlarsa kacsınlar, benim güçlü partnere ihtiyacım var zaten " dersin... ve bunda da cok haklısın.... senin , seninle sonuna kadar mücadele edebilecek, savaşacak ve seni yenebilecek birilerine ihtiyacın var... öyle sana darılacak, karşı koydugunda gücenecek ve çekip gidecek kişiler sana göre değil ... senin seni değiştirecek kadar güçlü kişiliği olan koçlara , akreplere, Uranusunu anlayacak kovalara ihtiyacın var sanki... Aslında karsına çıkmış kişilere bir bak, ne ögrendin onlardan şimdiye kadar...sana ne katma degeri oldu.... neden ayrılmak zorunda kaldın... burada "kısmet değilmiş, olmadı, kader utansın..." filan demek yok, biliyorsun... Zaten demezsin, biliyorum, sen durumun farkındasın, ben bunu okuyanlara mesaj olsun diye yazdım.... Zaten bir kişi sevgilisinden neden ayrıldıgının farkındaysa, sevgilisi ona bir seyler öğretmiş demektir... Misyonunu tamamlamıştır yani.... Ama kişi farkında değilse o zaman boşa kürek çekmiş demektir...
neden "gerilmiş bir keman yayı gibi" duruyorsun?
Genelde kişilere neden kızdığımızı cok yazdım ama tekrar yazmak geliyor içimden...
herkesin bilinçaltının ötelerinde yer alan korku ve endişeleri, takıntıları vardır ve ikili tartışmalarda karşımızdaki kişi ne zaman bunları tetikleyecek bir laf söyler ya da davranışta bulunursa, işte o zaman yay gibi geriliriz ve tepki gösteririz ona...hani "damarıma bastı" derler ya, onun gibi... ve kızarız tabii ki..., neden çünkü kimse korkularıyla yuzleşmek istemez... peki karşımızdaki kişi nerden bilecek ki bizim derinlerimizde yer alan korku, ve takıntıların hangileri oldugunu?gülücük) aslında biz kendimize kızarız...!!!
o yuzden bırakın, karşınızdaki kişi sizi yuzleştirsin korkularınızla ve böylece korkularınızı endişelerinizi tanıyın ve farkına varın ve bitirin onları içinizde.. bunu başarmak başka türlü olmaz.... yüzleşmeden olmaz... nlp de bile bu olayı kolay çözemezler, sadece belli bir muddet için silerler ya da şekil değiştirtirler...korkularla, ya da takıntılarla yuzleşmek gercekten çok tehlikeli gelse bile aslında çok faydalıdır, yeter ki farkına varabilelim... O korkunu, takıntını yenmenin baska bir yolu yoktur arkadaslar.... belki tv de seyretmişsinizdir... kadın yılandan cok korkar ve elini yılan dolu bir kaba sokması istenir ve kadın yılanlara değer...ve sonra korkusu biter... ya da yukseklik korkusu olan bir adamı, ikna ederek parasutle atlatırlar ve adam paraşutcu olur sonunda....
Hayat hep karşımıza öyle kişiler çıkartır ya da öyle olaylar yaşatır ki, hep bunları yenip yükselelim diye...

gülücük)

Mutluluğumun sınırı, başkalarının mutsuzluk sınırına kadardır.
08-17-2007 12:47 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
Angel Çevrimdışı
Angel
*****
Saturna Vip
lt=
Mesajlar: 1,250
Üyelik Tarihi: Apr 2007

Rep Puanı: 19

Mesaj: #30
Cvp: RE: istiyorummm
Forumdaki tüm yazılarınızı,zevkle ve imrenerek okuyorum,bu konudaki yazılarınız içinde ayrıca sonsuz teşekkürler.Benim en çok yaşadığım şey KORKU Malesef bunu hala bazı konularda yenemiyorum ve beni çok yıpratıyor. Tüm korkularımın farkındayım,aslında son dönemlerde yani bu yıl içerisinde değişiklikler yaşadım,daha çok içime kapandım diyebiliriz,zaten herşeyi içimde yaşıyorumgülücük) Dediğiniz gibi benimde belki acımasızca olsa dahi yüzleşmem gerek en kısa zamanda. Bazen kendimle bile zıtlık yaşıyorum.

"Güneş gibi ol şefkatte, merhamette
Gece gibi ol ayıpları örtmekte
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL !!!!!!!! "
MEVLANA
[align=center][color=#008000][size=x-large]
[i]
08-17-2007 01:03 AM
 Alıntı Yaparak Cevapla
« Önceki | Sonraki »



Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Sinastri - Uyum Analizleri astrosohbet 658 990,066 02-08-2021 01:49 AM
Son Mesaj: Toprakkızı09
  Astrolojide anne baba ve aile ortamı bluex 8 21,413 03-29-2012 03:23 PM
Son Mesaj: gemini
  AİLE UYUMU ckaan 4 7,911 06-29-2010 01:57 PM
Son Mesaj: ckaan

Forum'a Git:


Konuyu görüntüleyenler: 3 Misafir