Astroloji ile hava durumu tahmini insanoğlunun bilinen en eski bilimlerindendir ve yüzyıllardır hava durumu öngörülerini yapanlar, geliştirenler ve üretenler klasik astrologlardır. Kültürler binlerce yıldır Ay fazlarının izini sürmüş ve uzun-dönem hava durumu olaylarına göre plan yapmışlardır. Dünya’daki hava durumunu anlamada Ay maksimumları temel oluşturur.
Ay’ın Dünya üzerindeki çekim gücü, Güneş’inkinin iki buçuk katıdır. Her ay fazı hava durumunu değiştirici bir etki yapar, bu kuraklık, kasırga, tornado ya da şimşek olabilir. Bazı araştırmalar, yeni ay ya da dolunay sonrasında %10 daha fazla yağış olduğunu, bazen de bu döneme denk gelen Ay’ın perigee ve apogee (Dünya’ya en yakın ve en uzak) dönemlerinde, tropik fırtınaların kasırgaya dönüşebileceğini göstermektedir.
Astrometeorologlar hava durumunu ve iklimi öngörmek için gezegenlerin Dünya’ya göre hareketlerini, Güneş ve Ay’ın pozisyonuyla birlikte belirlerler. Yeni Zellanda’lı araştırmacı Ken Ring bunu Ay’ın Dünya iklimine etkisi olarak adlandırmaktadır. Ring, Ay’ın hareketlerinin deprem tahminleri için de kullanılabileceğini söylemektedir. Predicting the Weather ty the Moon adlı kitabında belirttiğine göre, depremsel açıdan riskli dönemlerden biri, Ay’ın ekvatorun kuzey ya da güneyindeki maksimum deklinasyonlarında olduğu dönemdir. Ay bu pozisyonlarda yaklaşık 3 gün kalır ve buradayken tektonik plaklara önemli bir gerilim uygular. 9.0 büyüklüğündeki Japonya depreminin yaşandığı 11 Mart 2011 tarihinde, Ay maksimum kuzey deklinasyonuna yaklaşmaktaydı (Ay maksimum kuzey deklinasyonuna 12 Mart 2011 tarihinde ulaştı: 23 derece 49 dakika). 23-26 Mart tarihleri arasında ise Ay, maksimum güney deklinasyonunda olacak. (maksimum deklinasyon: 25 Mart 2011 tarihinde 23 derece 43 dakika)
Ring’e göre doğal felaketler açısından bir başka riskli dönem, Ay’ın Dünya’ya en yakın (perigee) yerinden geçiş zamanıdır. Bu sırada dünyadaki depremlerin artması da olasıdır. Araştırmalar, önemli depremlerin Ay’ın yeni ay, dolunay ya da perigee olduğu zamanlara denk geldiğini göstermektedir. Özellikle de perigee ve yeni ay ya da dolunay aynı güne denk geldiğinde…
19 Mart 2011 tarihinde, dolunay fazında, Ay kendi yörüngesinde Dünya’ya en yakın pozisyonunda olacak. 19 Mart 2011’de dolunay zamanında, yaklaşık 19 yılda bir denk gelen Ekstrem SüperAy var! (Ay’ın perigee döneminde olması durumunu ifade eden SüperAy kavramı ilk kez Astrolog Richard Nolle tarafından kullanılmıştır. Bunun dolunay zamanına denk gelmesi Ekstrem SüperAy olarak ifade edilmektedir).
Tarihsel süreçte geri giderek baktığımızda, daha evvelce yaşanan SüperAy civarındaki günlerde aşırı yağışlar ve sel baskınları da arttığını görüyoruz. Tabii bu özel olarak Türkiye için geçerli değil, dünya genelinde bir tespit. Bizim için önemli kısmı ise, gergin duygusal çıkışlara karşı kendimizi frenlememiz, gergin ve karmaşa enerjisi taşıyan ortamlardan uzak kalmamız…
İçinde bulunduğumuz yıldan 19 yıllık periyotlarla geri giderek, daha önce Ekstrem SüperAy zamanlarında nasıl şartlar oluştuğunu inceleyebiliriz. Bu konuda Ken Ring’in
http://www.predictingweather.com adresinde bulduğum bilgileri aynen paylaşacağım.
10 Kasım 1954’te dolunay zamanında Ekstrem SüperAy varmış. Ay maksimum deklinasyonuna ulaşma üzere imiş. Bu tarihten 23 Şubat 1955’e kadarki süreçte sel baskınları oluşmuş.
8 Ocak 1974’te dolunay esnasında Ekstrem SüperAy varmış. Ay’ın maksimum deklinasyonundan iki gün sonraya denk gelmiş. Bu tarih civarından 29 Ocak 1974’e kadar üç hafta boyunca yağmur yağmış.
9 Ocak 1992’deki dolunay esnasında Ekstrem SüperAy varmış. Güney Kaliforniya’da 7.2 büyüklüğünde deprem olmuş.
Daha önce de belirttiğim gibi, Dünya’nın manyetik alanı Güneş’in ekvator düzleminden geçtiği Mart ayı civarında normalden daha fazla bozulur, dengesizlikler, değişimler olur. Jeomanyetik fırtınalar, dolunay zamanlarından daha etkindir. 21 Mart 2011 tarihinde hem güneş dünya ekvatorundan geçiyor, hem 19 Mart tarihinde bir dolunay var, hem de bazı gezegenler birbirleriyle dizilimdeler ve bu dizilimlerden bazıları Dünya’yı da içeriyor.
18-25 Mart Arasındaki Tarihler Gözlem Altında!
Tüm bu bilgilerin ışığında, dolunayın gerçekleşeceği ve Güneş’in ekinoks noktasında görüleceği 18-22 Mart tarihleri arasında ve veya Ay’ın maksimum güney deklinasyonunda olacağı 24-25 Mart tarihlerinde dünyanın çeşitli bölgelerinde sel felaketleri, denizlerle-sularla ilgili sorunlar, etkin fırtınalar, çeşitli doğal felaketler görülebileceğini tahmin edebiliriz. Tabii paragraf başında da değindiğim gibi, bu özel olarak Türkiye için geçerli değil, dünya genelinde bir tespit.
Öte yandan, Ay’ın duygularımız ve bedenimiz üzerindeki etkilerini de göz önüne alarak, önümüzdeki yakın süreçte sağlığımıza dikkat etmeli, günlük ilişkilerimizde dikkatli adımlar atmalı, sağduyulu hareket etmeliyiz. Gergin duygusal çıkışlar yapma riskine karşı kendimizi frenlemeli, gergin ve karmaşa enerjisi taşıyan ortamlardan uzak kalmalıyız. Aksi takdirde olumsuz durumlarla karşılaşabiliriz, dikkat!
Pek tabii ki bu dolunay civarındaki tarihlerde hiç bir şey yapmayacağız anlamına gelmiyor. Sevdiğimiz kişilerle bir araya gelmek, sevgi paylaşımında bulunmak, dayanışma içerisinde olmak bu depresif ruh halini aşmak için en ideal yol kanımca. Pek tabii evcimen hayvanlarımızla, bitkilerimizle, kısacası sevgi alışverişinde bulunacağımız her şeyle ve herkesle…
Dolunay zamanları yaratıcılığın da çok arttığı zamanlardır aynı zamanda. Ortaya bir ürün koyma zamanlarıdır. Bu vakte kadar belirginleşmemiz durumların, artık görünür bir duruma gelmesine yönelik etkiler taşır. Tek başına hareket etmekten ziyade, birlikte hareket etme enerjisi taşır. Bu yüzden dolunayın enerjisini zıtlaşma ve fikir ayrılıkları yerine, tamamlanma ve sevgi alışverişine yönelik kullanmamızı mümkün kılar.
Ay’ın konumuna göre neler yapabileceğimizi ve nelerden kaçınmamız gerektiğini Ay Taktikleri kitabında çok güzel detaylandırmış olan Astrolog Yurda Hal, dolunayın yaydığı yoğun enerjinin birçok faydası olduğunu, özellikle ruhsal sorunların çözümü için uygun bir dönem olduğunu söylüyor. Yurda Hal’a göre yapacağımız meditasyon, zikir, dua ya da benzeri çalışmalar dolunay günlerinde daha çabuk netice verir. Bu dönemde bu tür çalışmalar iç benliğimizle kendimizi daha bir bütün içinde hissetmemizi sağlar.
Verimli ve olumsuzluklardan uzak bir SüperAy geçirmemiz dileğiyle…
Öner DÖŞER
15 Mart 2011
ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan