[astrosohbet]

Kanunî yıldız haritası analizi ;

27 nisan 1495'te doğmuştur.. Kanunî , ailenin tek erkek çocuğudur ve tahta rakipsiz şekilde geçmiştir.. bir diğer şansı da , babası Yavuz'un muazzam mirasıdır.
Yavuz Sultan Selim hem maddi açıdan güçlü bir Devlet bırakmıştır , hem de özellikle Doğuda ki pek çok sorunu çözmüş ve sözü geçen bir Devlet bırakmıştır..

Kanunî'nin şanslı diyebileceğimiz durumlarından biri de Denizler Fatihi Barbaros Hayreddin gibi bir komutanı olması + birazdan göreceğimiz Kanunî'nin güneş-venüs kavuşumunun çok önemli göstergesi olan sanat ve mimarlık konularında tüm zamanların en iyilerinden Mimar Sinan gibi bir dehânın kendi döneminde yaşıyor olmasıdır..

analize geçiyorum ; Kanunî boğa burcudur.. venüs burcu da boğadır ve güneşle kavuşum açısı yapmaktadır. güneş - venüs kavuşumunu hatırlarsak , estetik , güzellik , incelik , sanat potansiyeli veriyordu..
tarihi sayfalardan birinde Yavuz'un , oğlu Süleyman'la ilgili şakayla karışık sitemine rastlarız. Kanunî çocukluğunda süse pek meraklıdır ve Yavuz bu konuda onu annesiyle karşılaştırmıştır..
şimdi güneş - venüs kavuşumunun estetik konulara ilgisini ilerleyen yıllarda mimari tasarımlara ne kadar önem verdiğine bakarakta görebiliriz..

güneş - venüs kavuşumuna da sahip olsa , sonuçta o bir boğadır.. inatçıdır , kararlıdır ve dünyevî konularda gerçekçidir.. ayakları yere sağlam basar.. gücü olan boğalar için İHTİŞAM kavramına sahip olmakta önemlidir diyebiliriz. başka bir örnek , boğa burcu olan saddam'ın sarayı.. ya da boğa burcu olan hitler'in Güç kavramına olan tutkusu..

Kanunî'nin ay burcu kovadır.. buraya dikkat diyorum çünkü Fatih ve Yavuz'da kendini bâriz şekilde gösteren uranüs , Kanunî de de kendini gösteriyor..
haritaya baktığımızda ay - uranüs kova burcunda kavuşum yapıyor ve hem güneşe hem de plütoya 90 derecelik sert kare açı yapıyor..
yani URANÜS , hem duygusal tepkileri (AY) , hem de kimliği ve temel odağı (güneş) , Uranüsleşiyor + Plütolaşıyor...

ay - uranüs ikilisinin kova burcunda verdiği müthiş duygusal zekadan söz edebiliriz. yine ne zaman ne yapacağı beli olmayan duygusal tepkiler söz konusu olacaktır.. değişime karşı güçlü bir istek duyarken , mevcut durumunu koruma içgüdüsü de yerinde olacaktır.. ( uranüs değişimi temsil eder , kova burcu da orijinal değişiklikleri sever ancak mevcut doğrularını asla değiştirmez , sabittir.. )

şimdi plütoyu yoruma dâhil edelim.. ay-uranüs kavuşumuna plütonun sert açısı söz konusu.. plütonun , Ay ile kurduğu bağlantılarda duygular derinleşip tutku düzeyine ulaşıyor yorumu yapabiliriz.
uranüs ve plüto sert açısı ise DEĞİŞİMİN + YENİLİĞİN zorlayıcı bir tarzda yaşanması ve bunun dünyaya yansıtılmasını ifade ediyor.
zaten uranüs - plüto karesi o dönemde herkesi etkileyen uzun yıllar etkisini hissettiren bir açı kalıbıdır ve o devirde gerçekten önemli DEĞİŞİM VE YENİLİKLER söz konusu olacaktır..

şimdi plütodan bahsediyorken , Kanunî'nin özel hayatına biraz göz atalım çünkü haritada bi kedi gördüm sanki
sabit burçlarda T Kare gerilimli açısı Kanunînin genel kişilik tabiatına uyuyor zaten.
Süleyman'a Kanunî denmesinin sebebi mevcut kanunları kayda geçirip , tam bir ciddiyetle ve katılıkla ( sabit burçların en belirgin özelliğidir ) uygulamasındandır..
gördüğüm kedi bu değildi ;)
venüs - plüto karesi + mars akrepte geri gidiyor.. bu etkiler Kanunî'ye cinsel konularda aşırılık verebilir yorumu yapabiliriz. şimdi hürrem sultan olayını hatırlayalım lütfen. yapacağım yorum tarihe farklı bir bakış açısı kazandırabilirmi bilmiyorum ancak içimde kalmasın diye söyleyeceğim ;
Kanunî çok duygusal ve romantik bir adam sayılmaz bence yıldız haritasına baktığımda bunu net görebiliyorum.. hem güneş - venüs kavuşumunun daha çok cazibe kavramıyla bağlantılı boğa burcunda olması , hem ay - uranüs ikilisinin kova burcunda olması ( duygusallık konusunda kova burcu en zayıflardan biridir ) , hem mars'ın akrepte ama GERİ harekette olması , hemde yaramazlık dürtüsü veren venüs-plüto karesi Kanunî'nin özel hayatında aykırılıklar , aşırılıklar , tuhaflıklar içinde olabileceği yorumunu aklıma getirdi..
belkide hürrem sultanla olan ilişkisi bildiğimiz anlamda Romantik bir Aşktan daha farklıydı.. belkide hürrem sultanı çok cazibeli buluyordu ya da daha özel bişiler vardı
her neyse , avrupalıların muhteşem lakabını verdiği tek padişah olan Kanunî'nin özel hayatı zaten kimseyi ilgilendirmez.
sadece şu var ki ; 7 erkek çocuğu arasında hürrem sultanın oğlu 2.selim tahta geçmiştir ve Kanunî'nin ölümünden itibaren bir nevî duraklama başlamıştır diyebiliriz..

o büyük , ihtişamlı imparatorluğu ayakları yere basar şekilde , kararlılıkla ( boğa - kova - akrep potansiyeli ) yönetmek , herkesin harcı değildir..

ruhu şâd olsun..