Yıldızlar ve paran ilişkisi
Bu yazıyıda sanki daha önce okudum ben ama forumda bulamadım , eğer varsa belirtiniz lütfen, boşa yer kaplayamayalım
Hakan Kırkoğlunun bir yazısı, zaten sabit yıldızlarla ilgili ne kadar yazı okuduysam karşıma çıkan isim Hakan Kırkoğlu oldu, gerçekten birçok şey öğreniyoruz teşekkür ediyoruz.
Yıldızlar astrolojinin temelini oluşturur. Günümüz astrolojisinde biz tüm ilgimizi ekliptik üzerindeki burçlar kuşağına ayırıyoruz ancak gökyüzünü iki boyutta ele alarak aslında sayısız takımyıldızın ve takımyıldızlarda yer alan yıldızların hikayelerini göz ardı etmiş oluyoruz. Titus Burckhardt "Ibn Arabi'ye Göre Mistik Astroloji" adlı kitabında şöyle diyor: "Yıldızlar bize bir üst dünyanın ışığını yansıtırlar." Bu üst dünya kozmosun, içinde yaşadığımız düzenin göstergesidir. Yıldızları ele alırken onların sahip olduğu hikayelerin, mitolojilerin aslında tüm insanlığın paylaştığı kolektif bir bilinci oluşturduğunu söylemeliyiz. Yıldızların hayatımıza getirdiği temalar ele alındığında, günlük uğraşlardan, herhangi bir sınavda başarıdan ya da dünyevi amaçlardan çok, insanın kozmik bir varlık olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Antik Mısır uygarlığı yıldızlara büyük önem vermiş, sosyal, ekonomik ve dini pek çok ritüeli yıldızların doğuş ve batış zamanlarını ele alarak şekillendirmişti. Bu, tarihte takvimlerin geliştirilmesi ile de çok yakından ilgilidir.
Mezopotamya'dan gelen kavram: Paran ilişkisi
Güneş'ten bir önce doğan yıldız ve Güneş doğarken batan yıldız kişinin hayatında ortaya çıkan ana temaları ve kişi için yöneleceği mücadeleleri açıklar. Güneş'ten bir önce doğan yıldız kişinin hayata getirdiği, bu yaşamda kullanacağı yetenekleri ve zayıflıkları açıklarken; batan yıldız, kişinin ruhsal açıdan yöneldiği, özellikle çağrısını duyduğu, kendisini mutlu eden, özellikle kariyerinde geliştirebileceği potansiyelleri gösterir. Bu iki yıldızın varlığı yanında, aynı zamanda gezegenler de yıldızlarla belirli ilişkiler içine girerler. Bir gezegenin belirli bir yıldızla birlikte, haritanın köşe noktalarında olmasına (yükselmesi, tepe noktasına ulaşması, batması ya da dip noktadan geçmesi) paran ilişkisi adı verilir ve bu kavram Mezopotamya'dan bizlere ulaşmıştır. Her gezegen kendi etki alanı içinde, söz konusu yıldızın enerjisi ile kendini ortaya koyar.
Açıklayıcı iki örnek
Kısa birkaç örnek vermek istersek, Albert Einstein'ın doğduğu gün, Ulm şehrinde, Deneb Algedi adlı bir yıldız Güneş'ten önce yükselen yıldızdır. Bu yıldız Oğlak takımyıldızındadır ve Oğlak'ın balık biçimindeki kuyruğuna denk gelir. Yıldızın anlamı kanun koyucudur. Bu yıldız altında doğan kişiler bilgelikleri ve yetenekleri ile başkalarına yardımcı olan, sadece yol gösteren değil, yol açan, liderlik eden güçler gösterirler. Einstein'ın Güneş'le batan yıldızı ise bir kraliyet yıldızı olan Regulus'tur. Bu konumuyla Regulus, onun düşüncelerine sağlam biçimde sarılma ve üzerinde gittiği yolun sarsılmaz biçimde doğru olduğunu inanmasına yol açmıştır. Bu yıldız, hayatında, yetişkinlik yaşlarına denk gelen dönem içinde (tepe noktasına ulaşma paranları) Jüpiter'le bağlantı içinde görülmektedir. Jüpiter-Regulus paran ilişkisi kendi konusunda otorite olabilme, kendi görüşlerinde en tepe noktaya ulaşabilme gücü sunmuştur.
Bir başka örnek Adolf Hitler'in doğduğu gün, Braunau şehrinde, Güneş'ten önce yükselen yıldız dayanıklılık, sağlamlık ve inat gösteren Rukbat adlı yıldızdır. Batan yıldız ise, toplum dışına taşan, huzursuz ve bu yönde sorunlar getiren Denebola adlı yıldızdır. Kişinin hayatında öldükten sonra nasıl bir iz bıraktığını gösteren dip noktası paranları içinde yer alan Mars-Menkar ilişkisi onun savaşların kurbanı olduğunu, kontrol edilemez güçlerin tutsağı haline geldiğini açıklıyor. Bu döneme rastlayan bir başka ilişki yine Mars'ın Procyon adlı, hızlı başarı getiren ama ardından düşüşe neden gücüne işaret ediyor. Yıldızların hayatımıza yansıyan temalarını göz ardı edemeyiz, zira yıldızlar astrolojinin temelini oluştururken, hayatımıza yansıyan yazgısal temalara işaret eder.