[Angel]

8. evinde çok gezegen olanlar

8. ev ölümü ve yeniden doğumu simgeler. Fiziksel ölüm, psikolojik ölüm, bir ilişkinin ölümü, bir işin ölümü hepsi bu kapsamda. Hayatın doğal ritminde herşeyin bir sonu ve yeni bir başlangıcı vardır. Ancak 8. evi yüklü olanlar bu doğal ölümden korkarlar. Ölüm korkusu aynı zamanda yaşam korkusu demektir. Doğal yollardan ölmeyi, teslim olmayı bilemeyenler, ne yazık ki yaşayamazlar. Dolayısıyla bunları öğrenmeleri gerekir.

8. evin güç, tabular, hisseli paralar, ihtiyaçlar gibi diğer özelliklerini düşünürsek şöyle açıklayabiliriz. Bu evde benim param bizim paramız, benim değerlerim bizim değerlerimize dönüşmek zorundadır. Bir bakıma insanlarla ve evrenle ilişkide bir yönümüz ölüp, dönüşmek zorundadır. Kendimizden büyük bir güce teslim oluruz. Buranın yoğunluğu fazla olduğu için, burası bilinçdışında bastırılmış malzemenin eşiği olduğu için derinliklerimizin, korkularımızın kapılarını açmak zorunda kalırız. Açılan kapının ardında kendi gölgelerimizle yüzleşiriz. Bastırılan malzemeden oluşan bu gölgeleri bilince çıkartıp, elenmesi gerekenleri eler, diğerlerini sağlıklı biçimde hayatımıza katarız. Böylece ruhumuz özgürleşir. Ruhsal açıdan güçleniriz. Daha önce kendimizi, başkalarını ve hayatı manipule etmek için kullandığımız güç doğal yollardan ölebilme ve yeniden doğabilme gücüne dönüşür.

Eğer bunu gerçekleştiremezsek diğer insanların ihtiyaçlarını, isteklerini ve planlarını anlamaya ve bunları gidererek onları bize bağımlı hale getirmeye çalışırız. Bundan maksat onlar için vazgeçilmez olmak, yani ölmemektir. Kendimiz dahil kimseyi kendi yoluna bırakamayız. Ortadaki potaya hep biz para koyarsak, para kazanma sorunu olan ortağımız bize bağımlı olur. Ne zaman ne yapılacağını biz söylersek, Satürn'le sorunu olan kişi bize asılır kalır. Sürekli karşımızdakini düşünüp strateji taktik geliştirirsek, bir sonraki adımı önce biz atarsak gücü ve kontrolü elimizde tutarız. Bir bakıma kendimizi ve yanımızdakileri ağa düşürürüz. Ve tüm bunları kendi gölgelerimizle yüzleşmemek, akıl ve mantık dışı bir alana girmemek, teslim olmamak, ölmemek ve gücü yitirmemek için yaparız. Ve bunu sürdürürsek bizden güçlü olan hayat araya girer ve bildiğimiz hiç bir yöntemin işe yaramadığı, ölüm benzeri, kayıplar yaşarız. Yine dönüşmek zorunda kalırız.

8. evdeki (cesareti geliştirmek zorunda olan) Koç veya Mars'ın işi çok korktuğu bu dönüşümü gerçekleştirmektir. Bir düşman olarak gördüğü ölümle savaşacağına, doğal yollardan ölmeyi ve dönüşmeyi öğrenmektir. İnsanın hareket alanı burasıdır. Yani kendisi dahil herşeyin derinliklerini keşfetmek, elemek ve dönüştürmektir. Koç'un özellikle diğer insanları kendi yollarına bırakmayı öğrenmesi gerekir.

8. evdeki Uranüs ölüme başkaldırarak dönüşmekten geri kalabilir. Oysa yapması gereken bilinçaltı saplantılardan ve gölgelerinden özgürleşmektir. 8. ev primal dürtüleri de temsil ettiği için, Uranüs cinsel güdülerinden bağımsız kalmaya çalışır. Yani her uyarıldığında sevişmekten özgürleşmek ister. Ancak bunu öğrenene kadar ya cinsellikten sağlıksız biçimde uzak durur, ya da her türlü cinsel deneyimi yaşayabilir, tüm yasakları delebilir. Uranüs ölümü ani bir kurtuluş olarak gördüğü için insan hayatta bir noktada sıkıştığında, kendisiyle yüzleşmesi ve dönüşmesi gerektiğinde aniden kendisini veya karşısındakini öldürebilir. Yani ortalıktan yok olabilir. Oysa orada durup korkularından kurtulması gerekir.





Barış İlhan