[Angel]

Merhaba,

Güneş'in Oğlak burcuna girdiği Kış Gündönümünde mutluluk dilekleriyle...

Güneş Oğlak'a Jüpiter kavuşumu ile girdi. Böylece önümüzdeki yıla bu uğurlu kavuşumun damgası vurulmuş oldu. Astrolojinin Anahtar Sözcükleri kitabından bu kavuşumun anlamlarına bakarsak, olumlu açıdan "kendine güveni, yaşamı iyimserlik ve güvenle kurmayı, hayatı şans ve başarıyla yaşamayı, genişlemeyi, iyiye doğru gitmeyi, büyümeyi, yükselmeyi, ahlaklı olmayı, yaşamın anlamını bulmayı" temsil ettiğini görürüz. Ancak bunun bir de karanlık yüzü var. Yine aynı kitaptan olumsuz görünümlerini okursak, "kendini ve kendi başarılarını değerlendirirken kibirli olmayı, debdebeli tavırları, savurganlığı, kendini beğenmişliği, güvenilmezliği, tembelliği, talepkarlığı, yaşamdan beklentilerinde abartılı olmayı, dolandırıcılığı" simgelediğini görürüz. Bu gölgelere, özellikle savurganlığa dikkat etmek çok önemli, çünkü Jüpiter'in şimdi geçtiği yerlerden daha sonra Pluto geçecek ve bizi acı gerçeklerle yüzleştirecek.

Bu kavuşumun karşısında Yengeç burcunda Mars bulunuyor ve 24 Aralık'ta Ay Mars'ın yanına geldiğinde Dolunay olacak. Bir tarafta Güneş-Jüpiter kavuşumu, diğer tarafta Mars-Ay kavuşumu. Mars-Ay açıları duygusal ihtiyaçlar için harekete geçmeyi, cesareti gösterirler, gölge yönüyle ise saldırganlığı, patlayıcı bir enerjinin harekete geçmesini, sinirliliği, kazaları gösterirler. Jüpiter dokunduğu yeri büyüten bir enerjiyi simgelediği için bu konularda abartıdan söz edebiliriz. Ayrıca bu konulara dini, inançları ve fanatizmi de ilave edebiliriz.

Dolunayın gerçekleşeceği Oğlak-Yengeç aksı ebeveynleri, iç dünya ile dış dünyanın dengesini, çocukluk koşullanmalarını, duygusal ihtiyaçları, büyümeyi, kendi sorumluluğunu üstlenip bazı kararlar vermeyi ve bunları gerçekleştirmek üzere bazı adımlar atmayı simgeleyen bir aks. Oğlak burcunun kendine yeterli ve olgun doğası Yengeç burcunun duygusal çatışmalarını aşmasına yardımcı olabilir. Yengeç burcunun duygusal besleyiciliği Oğlak burcunun katılaşan, kemikleşen doğasını yumuşatabilir. Her koşulda kullanılması gereken özellikler sınır, disiplin ve besleyicilik.

Söz konusu karşıtlığa Başak burcundaki Satürn destekleyici açılar yapıyor. Dolayısıyla bu çelişkileri sabırla, çalışarak, bugüne kadar düşündüklerimizi ve öğrendiklerimizi uygulamalı biçimde deneyerek, aksaklıkları düzeltme sorumluluğuna işaret ediyor.

Dolunay haritasına baktığımızda iki gezegen dışında bütün gezegenlerin su ve toprak burçlarında olduklarını görüyoruz. Bu iki elementin aşırı vurgulanması derinliği, ciddiyeti ve kendini koruyucu, yani savunmacı olmayı gösteriyor. Dolayısıyla insan temel olarak duygular, korkular, alışkanlıklar, geçmiş koşullanmalar gibi bilinçdışı unsurlarla harekete geçiyor ve davranışlarının sonuçlarını algılayabileceği tarafsızlıktan yoksun kalıyor. Bu iki elementin birleşimi en iyi koşulda günlük deneyimin bugün-buradaki, yani şimdideki gerçekliğinde yaşamayı gösteriyor. Zaten Başak burcundaki Satürn'ün işaret ettiği sorumluluk da bu olduğuna göre, insanı felç eden savunmacılığı bir kenara bırakarak şimdi'nin gereklerini yapmak üzere kolları sıvamak ve çalışmaya başlamak en akıllıca iş gibi görünüyor.

Şimdi'nin gereklerinin ne olduğunu bilmiyorsanız, endişelenmeyin, önünüzdeki konulardan şikayetçi olmayı bırakın ve ertelediğiniz her şeyi yapmaya başlayın.

Kolay gelsin,

Barış İlhan