RAHU-KETU (KUZEY-GÜNEY AY DÜĞÜMLERİ
Batı astrolojisinde olduğu gibi Hint astrolojisinde de Rahu ve Ketu gerçek gezegenler olmayıp, hesaplanarak bulunan gökyüzü noktalarıdır. Gök ekvatoru ile ekliptik dairesinin çakışma noktalarında oluşurlar. Batı astrolojisinde bunlara Ay düğümleri* adı verilir ve analizlerde önemli yerleri vardır. Hint astrolojisinde Kuzey düğümü (Rahu) ejderhanın başı ve Güney düğümü (Ketu) de ejderhanın kuyruğudur. Zararlı etkiler verdikleri kabul edilen düğümlere eski Hint bilgeleri tarafından “Gölgeli gezegenler” adı verilmiştir.
Rahu ve Ketu hakkında fikir sahibi olmak için Hint mitolojisindeki doğuşlarını içeren öyküyü bilmek gerekir. Tanrı Vishnu tarafından yaratılan ve ışık saçan Güneş ve Ay’a düşman olan şeytan bunları boğmaya kalkmış ve Vishnu’nun kılıcı ile ikiye bölünmüştür. Gökyüzünde iki parça olarak yaşamaya devam etmiş, kafası Rahu, kuyruğu Ketu olmuş, daima ışığı önlemeye çalışmıştır. Yine de ışık ölümsüz olduğundan daima kurtulmaktadır.
Düğümlerin etkilerini gerçekten anlayabilmek için yukarıdaki öyküden bir ayrıntı akılda tutulmalıdır. Her iki nokta her ne kadar şeytanın parçaları olarak çalışsalar da, bunların etkilerinde insana zevk verecek uyarmaların bulunduğu göze çarpar. Bu durum özellikle Rahu için geçerlidir. Çünkü, dünyevi arzuların giderilmesinde açgözlülüğü simgelemektedir. Burada, insanın yaşamında daima zevk alınacak temalara yönelmesi ve acıdan kaçma psikolojisi anımsanınca Rahu işlevi ile yaşamın gerçeklerinin uyum sağladığı anlaşılır.
Bu durumda bir beyin taşıyan ejderhanın başı böyle olursa, beyinsiz Ketu için neler söylenebilir? Ketu da yaşam olaylarının akışında çok şiddetli, zorlayıcı ve bilinç dışı davranışların üretkeni olarak ortaya çıkar. Bununla beraber, Rahu ve Ketu’nun etkilerinin ne olacağı diğer gezegenlerden ziyade, astrolojik belirtilere bağlıdır. Hint astrolojisinde Rahu ve Ketu’nun gezegen olarak yorumlanmalarına ve göreceli tanımlamalar vermelerine rağmen bunlara öteki gök cisimlerinden daha farklı davranılır. Çünkü bunlar dizginsiz ve içgüdüsel güçler olarak yönetilen güçlerden daha fazla enerji yayarlar. Başka gezegenler ile görünüm yapma durumları, bunların zararlı oldukları bilinci ve horoskopta yerleşimlerinin neden olacağı zararları bilmek genel olarak zorlayıcıdır. Düğümler eğer düşmanlarının evlerinde yerleşmiş ve zararlı görünümler yapmışlarsa daha fazla tahribata neden olurlar. Düğümlerin yorumları ile bağdaşık eski kutsal kitap bilgilerine göre hem Rahu, hem de Ketu bütün meşum olaylardan, onulmaz hastalıklardan, cinayet, hırsızlık, zehir, korku, kabus, fobi, teşhis edilemeyen hastalık, hapis ve benzer kötülüklerden sorumludurlar. Fakat zekanın olumlu yönetilmesi gibi ayrıntılar gözlemlenirse, etkilerin olumlu kanala kayacakları anlaşılır. Örneğin, eğer doğal Rahu dünyevi istekleri gösteriyorsa, horoskoptaki faydalı yerleşimi ile kişiye güç, şöhret, politik başarı, para ve güzellik vermeye yeterlidir. Yine de Rahu’nun aç gözlülük ve oburluk itkilerinin tatminine yönelik gücü insanın peşini bırakmaz. Kutsal kitaplardaki açıklamalara göre 18 yıl süren Rahu periyotu (Dasa), sürecin bitmesine birkaç yıl kala etkisini azaltır.
Rahu’nun güçlü yerleşimi evin değerini yükseltir. Rahu için Boğa, İkizler, Başak, Terazi, Oğlak ve Kova’da olumlu yerleştiği kabul edilir ama astrologların çoğunluğunun kabul ettiği favori yerleri İkizler ve Başak’tır. Boğa’da yükselimdedir. Yengeç’te moolstrikonas sayılır. Koç’da dost evindedir. Rahu’nun yükselimde olduğu periyot (dasa) içinde politik güç ve ün verir.
Ketu’nun özelliklerine gelince, bu hayali gezegen aydınlanma ve bilgilenme göstergesidir. Olumlu olursa çok ince ruhsal oluşum ve nefsi frenleme yeteneği verir. Benzer şekilde, Ketu bilgi, akıl ve beğeni yeteneği olarak tanınır. Kişiye ruhsal kabiliyetler yanında büyük bir idrak ve ayırma gücü verdiği bilinir.
Bilgeler Rahu etkilerinin Satürn ile benzer olduğunu ve Ketu’nun da Mars’a benzediğini ileri sürmelerine karşın bu görüş sadece genel duyu olarak benimsenir. Ketu meşum bir yerleşime sahip olursa, yıkımı sinsice ve müthiş bir tarzda olur. Aynı koşullarda Rahu gevşeklik, düşüncesizlik ve anlayışsızlık yollarını kullanarak zarar verir.
Düğümlerin en zararlı etkileri içlerinden birinin başka gezegen ile kavuşum yapma durumunda ortaya çıkar. Böyle hallerde kavuşan gezegen müthiş şekilde tahrip olur. Bu durum yönettiği ev için de geçerlidir. Eğer, Rahu etkilenen düğüm ise, enerjisinin sönükleşmesi sonucunda zararlı olur.
Diğer yandan Ketu ile kavuşum yapan bir gezegen kara deliğe kapılmış madde gibi sarsıntıya uğrar. Sonra da acayip, bilinçsiz ve kontrolsuz davranışlara neden olur. Rahu ve Ketu erkil veya dişil olarak sınıflanmazlar. Ayrıca Hint bilgelerinin düğümlerle ilgili faydalı veya zararlı burç yerleşimleri üzerinde fikir birliği yoktur. Sadece bir konuda uzlaşma vardır. Düğümler Merkür’ün yönettiği İkizler ve Başak burçlarında güçlüdürler. Düğümler genel olarak geriye doğru hareket ederler ne nadiren durup ileri harekete geçerler. Bu süreçlerde düğümlerin aşırı güçlü oldukları belirtilir. Bu nedenle horoskop analizi yapılırken Ephemeris’den düğümlerin hareketleri kontrol edilmelidir. Düğümler Güneş ve Ay’ın baş düşmanlarıdır. Bunların burçlarına da zarar verirler.
Doğum haritasında Ketu’nun yerleşimi kişinin geçmiş yaşamında gelişmiş olan kaliteleri ve karakteristikleri gösterir. Rahu ile kavuşum yapan gezegen, Ketu’nun da simgelediği özellikleri konusunda ayrı bir önem taşır. Doğum haritasında Ketu’nun başlangıçtan itibaren ilk altı evden birinde yerleşmesi oldukça uğurlu sayılır. Bu durumda çocukluk yılları zorlu geçecek olsa da kişi yaşamda daima yükseliş kaydedecektir. Ketu’nun haritanın ikinci yarısında yerleşmiş olması bu yorumu tersine işletir. Olumlu yerleşen Ketu, iyi görünümler ve ilişkiler kurduğunda kişiye yaşamda itibar, yükselme, ün ve sosyal prestij sağlayacaktır. Zararlı etkilenmiş Rahu ve Ketu çoğunlukla başarısızlık, zorluk, yenilgi, ve gerilim verecektir. Ketu, Satürn ile kavuşum yapan Mars’ın özelliklerine sahiptir. Ketu Yay’da yükselimdedir. Balık’da güçlü, Koç’da ahenklidir. İkizlerde düşüşte, Başak’da zararlı ve Terazi’de uyumsuzdur. Akrep’te yükselimdedir. Yay ve Oğlak da moolatrikona evleridir.
Rahu’nun Yansımaları
Açgözlülük, dünyevi arzularda oburluk, büyük dünyevi ödüller ;Tembellik, anlayışsızlık,miskinlik ;Duygusal hazlar ;Cehalet.
Ketu’nun Yansımaları
Tecrit, dünyevi isteklere kayıtsızlık ;Doğal yönelim yöntemleri (perhiz vs) ;Bilgilenme, Aydınlanma, Ebedi özgürlük ;Ruhsal yetenekler ;Akıl, bilgi, ayrım kabiliyeti ;Dikkati çekmeme isteği ;Hayaletler, Ruhlar, Astral güçler.
Rahu ve Ketu’nun ortak Yansımaları
Ökültizm, Ruhsallık ;Zorlayıcı- bilinçsiz davranışlar ;Korkular, fobiler, Kabuslar ;Akıl bozuklukları ;Düşük insanlarla beraberlik ;Bağımlılık, kötü huylar ;Zehirler ;Yanılsama, aldanma ;Kirlilik, pislik, parazitler ;Kekemelik, kasılmalar ;Onulmaz hastalıklar ;Hırsızlık, cinayet, hapis ;Büyücülük, Cadılık ;Ülser, kanser, deri hastalıkları.
Unutma: Cesaret korkusuzluk demek değildir. Eğer bir insan korkusuzsa, ona cesur diyemezsin. Bir makineye cesur diyemezsin, o korkusuzdur. Cesaret sadece korku okyanusu içinde var olabilir. Cesaret korku okyanusu içinde bir adadır. Korku vardır ama korkuya rağmen insan o riski göze alır; işte cesaret budur. İnsan titrer, insan karanlığa girmekten korkar ama yine de girer. İnsan, kendine rağmen adım atar; cesur olmanın anlamı budur. Korku dolu olmak ama onun altında ezilmemek demektir.”
|