sabit yıldızlar
ALDEBARAN
9˚ İkizler 52΄ boylamında, Taurus (Boğa) Takımyıldızında, +0,85 kadirde, Mars doğasındadır.
Güneş sisteminden uzaklığı 60 ışıkyılı olan, Boğa Takımyıldızında bulunan bu yıldız ve diğer yıldızlar küçük bir "V" şekli oluştururlar. Bu küçük şekil boğanın yüzünü, kırmızımsı Aldebaran da, boğanın öfkeden kanlanmış sol gözünü temsil eder. Adı Arapça’da “takip eden, izleyen” anlamına gelir.
Astrolojik olarak, dürüstlükten başarı elde etmeyi anlatır. Kraliyet yıldızı olarak doğunun nöbetçisidir. Yıldızın vurguladığı konu dürüstlüktür. Eğer bu yıldızın taşıdığı etkilerde taviz vermeden çalışılırsa, üstün başarı gerçekleşebilir. Yine bu yıldızın doğası gereği kişi taviz vermeye eğilimli olabilir. Ama vereceği taviz kendi sonunu da getirecektir. Kişinin yaşamında etik ve ahlaki davranması zorunludur, yoksa düşman kazanarak, geldiği pozisyondan düşecektir.
ANTARES
9˚ Yay 51΄ boylamında, Scorpius (Akrep) Takımyıldızı’nda, +0,96 kadirde, Mars - Jüpiter doğasındadır.
Güneş sisteminden uzaklığı 604 ışıkyılı olan, Akrep Takımyıldızı’nda, Akrep'in kalbini oluşturan bu yıldız, büyüklüğü ve kırmızılığı sebebiyle Mars’la karıştırılmış ve adını “Mars benzeri” (Ant-Ares) olarak almıştır.
Astrolojik içeriğindeyse, saplantısal olabilen başarıyı anlatır. Aynı zaman da batının nöbetçisi olan yıldızdır. Kişi başarıyı takıntıdan, tutkudan uzak oldukça kazanacaktır. Aşırılıklara kayma, her şeyi riske edebilme içgüdüsü verir. Yaşamındaki hedeflerinin dengesini iyi kurduğunda, aşırıyı kaçmadığında, yıkıma yol açan bir bedel ödemeyecektir. Bu yıldızın sert ve yıkıcı etkisi kendisini daha şiddetli ortaya koymak isteyecektir.
REGULUS
29˚ Aslan 54΄ boylamında, Leo (Aslan) Takımyıldızı’nda, +1,35 kadirde, Mars - Jüpiter doğasındadır.
Güneş sisteminden uzaklığı 68 ışıkyılı olan, Aslan takımyıldızında Aslan’ın kalbini oluşturan, mavimtırak beyaz renkli bir yıldız olan Regulus “küçük kral” anlamına gelir. Gökyüzünde Aslan Takımyıldızı’nı oluşturan yıldızların şekli gerçekten de uzanmış dinlenen bir aslana benzer.
Astrolojik olarak, öç almadan başarılı olmayı anlatır. Kuzeyin nöbetçisi olarak bilinir. Kraliyet Yıldızı olmasının dışında, gökyüzündeki yüce yıldızlardan biridir. Bu yıldız etkisindeki kişi elde ettiği gücü, özellikle daha önce ona engel olmuş kişiler üzerinde kullanmamalıdır. İntikam, düşmanlık, öç almak baştan çıkarıcı gelse de kişinin başarısı için bunlardan uzaklaşması gerekmektedir. Kişiye askeri başarı, güç ve cesaret de verebilir.
FOMALHAUT
3˚ Balık 56΄ boylamında, Piscis Australis (Güney Balığı) Takımyıldızı’nda, +1,16 kadirde, Venüs - Merkür doğasındadır.
Güneş sisteminden uzaklığı 22 ışıkyılı olan, Kova Takımyıldızı’nın hemen altında yer almasıyla, kovadan dökülen suları içerek, dünyayı selden kurtardığına inanılan, Fomalhaut Arapça “balığın ağzı” demektir.
Astrolojik açılımı, soylu idealler arasından başarı anlamı taşır. Kraliyet yıldızları arasında güney nöbetçisi olarak yer alır. Esin yoluyla, kişinin hayalleri, idealleri ne kadar asilse o kadar büyük yaratıcılık verir. Bu mistik güç kişinin kendi çıkarı için değil, insanlar için kullanıldığında başarı verecektir. Kendi çıkarlarına göre kullanımda, yalancı peygamberliğe kadar varan skandallara, kayıplara, kafa karışıklığına yol açar.
Bütün bu dört yıldız oldukça özeldir. Her biri kendine ait bir hayat serüveni ve derslerini getirir. Her biri güç verir ve başarı vaat eder, ancak önünüze konacak belirli engellerle uğraşacaksanız demektir.
YILDIZLARLA PARAN İLİŞKİSİ
Bu özelliklerini aktardığımız Kraliyet Yıldızları kişinin haritasında aldığı pozisyona göre, hayatın bir kesiminde daha net olarak, etkilerini ortaya koyar. Yıldızın etkisini göstermesi için bakılan noktalardan biri paran ilişkisi, biri de Güneş’le doğuş, batış bağlantısıdır.
Paran kavramı dışında olan, Güneş’le ilişkili doğan ve batan yıldızlar tüm hayatınızı etkileyecektir. İlk yaşlarda ortaya çıkan, ailenizden, atalarınızdan miras kalanları anlatan etki, Güneş’le ilişkili doğan yıldızın etkisidir. Hayatınızın diğer yarısında ortaya çıkan ve mesleğinizde, hayat yolunuzda kendini gösteren etki, Güneş’le ilişkili batan yıldız etkisidir.
Sabit yıldızlarla paran ilişkisi içinde olmaksa; kısaca bu yıldızlarla beraber doğmak, beraber hareket etmektir. Doğum gününüz boyunca hareket ettirilen haritanızın akslardaki durumu tespit edilir. Dört ana aks olan, ASC (yükselen burç), MC (tepe noktası), DSC (alçalan burç), IC’de (ayak ucu noktası) herhangi bir gezegeniniz varken, diğer herhangi bir aksta bir yıldız bulunuyorsa aralarında paran ilişkisi var demektir.
Bu ilişki, ASC’de yani yıldız yükselmekteyken kurulmuşsa, etkisi hayatın ilk yıllarında kendini gösterecektir.
MC’de oluşan paranda, doruğa çıkmış yıldız en çok orta yaşlarda aktif olacaktır.
DSC’de ise, batan yıldız, yaşlılıkta ifade bulacaktır.
Eğer IC’ye ilişkin bir paran varsa kişinin tüm hayatında varolan ama perde arkasında kalan, en çok ölümünden sonra ortaya çıkacak olan etkileri verecektir.
Doğum haritasının size vaat ettikleri oranında aktive olan Kraliyet Yıldızları’yla, hayatınızda kesin virajlar alabilir, göz önünde büyük başarılar kazanabilir, karşılığında da zorluklarla mücadele edersiniz.
Sizi topluma mal eden, adınızdan bahsettiren, diğer insanlardan ayıran, olumlu yada olumsuz sıyrılıp yükselmenize sebep olan etkileri bu yıldızlar verir.
GALİLEİ OLMANIN BEDELİ
Özelliklerini ve etkilerini incelediğimiz Kraliyet Yıldızları’nın temel prensibinin başarı, ama bedeli ağır olan bir başarı, olduğunu çok iyi anlamış olmalıyız. Vereceğimiz en ufak bir tavizle, bu büyük enerjilerin kendimize zarar verecek şekle döneceği ortadır.
Ancak Astrolojik yorum yaparken, tüm sabit yıldızların tek başına kullanılmayacağını hatırlamalıyız. Kişinin doğum haritasındaki olumlu ya da olumsuz potansiyeli ortaya çıkarmakta, vurguların altını çizmekte, yan faktörlerden biri olarak kullanılmaktadır.
Kraliyet Yıldızları’nın yaşamdaki en iyi örneklerinden birini, 3 Kraliyet Yıldızı ile hayatının çeşitli dönemlerinde ilişki kuran Galilei olabilir. Özetle hayatına bir göz atarsak:
Galileo Galilei (1564 - 1642)
Modern fiziğin ve teleskopik astronominin kurucularından olan İtalyan bilim adamı.
Pisa’da döneminin tanınmış müzikçilerinden birinin oğlu olarak doğan Galilei, bilimsel çalışmaları sayesinde profesörlük elde etmiştir.
Modern anlamda deney kavramını oluşturmuştur. İlk olarak ağırlıkları farklı cisimlerin farklı hızlarda düşeceklerine ilişkin Aristoteles'ci görüşü çürütmüştür. İlkel bir termometre ve kalp atışını ölçen bir sarkaç icat etmiştir. Mikroskobu ve teleskopu geliştirmiştir. Venüs, Jüpiter, Satürn ve güneş lekeleri gözlemleri yapmıştır. Toricelli ve Cavalieri onun öğrencisi olarak çalışmıştır.
Sayısız çalışmalarıyla bilimde reformlar yapmış, insanlık için dönüm noktası olmuş ve yaşadığı dönemde dini karşısına almıştır. Ptolemy’nin dünya merkezli sistemini tartışmış, Kopernik’in güneş merkezli sistemini açık bir şekilde müdafaa etmiştir. Bundan dolayı papazların ağır hücumuna uğramıştır. Papa tarafından kitaplarını tetkik için bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyon Galilei'nin kitaplarını yasaklamamıştır. Sadece dünyanın döndüğü iddiasından vazgeçmesini istemiştir.
Daha sonra ki yıllarda, arkadaşının Papa seçilmesinden cesaret alarak yazdığı "İki Kainat Sistemi Üzerine Konuşmalar" adlı eserini yayınlamıştır. Ancak kitabı daha önce yapılan uyarılarla, çeliştiği söylentileri nedeniyle, Roma’da mahkemeye çağrılmıştır. Kitap yasaklanmış ve kendisi müebbet hapse mahkum edilmiştir.
Papa bu cezayı ev hapsine çevirmiştir. Yaşamının son sekiz yılını evinde geçirmiştir. Yetmiş yaşında hapsedilen Galilei'nin gözleri kör olmuştur. Düşüncelerinden vazgeçtiğini söylemesine rağmen, Roma engizisyon mahkemesi tarafından, öldüğü zaman Hıristiyan mezarlığına gömdürülmemiştir.
Yaptığı çalışmalarla, gözlem ve deney yaparak gerçeklere tarafsız bir şekilde yaklaşmak, baskılardan etkilenmemek, söyleneni olduğu gibi kabul etmeyerek, kişinin de bunu test etmesi şeklindeki, bilimsel düşünceye temel oluşturmuştur. Mahkemede Güneş merkezli kuram düşüncesinden döndüğünü açıklayan bir yazıyı okuduktan sonra, kısık bir sesle, "siz ne derseniz deyin, size ve her şeye rağmen dünya dönüyor" dediği kulaktan kulağa söylenegelmiştir.
Galilei’nin doğum haritasının detaylarına girmeden, doğum günü içerisindeki Kraliyet Yıldızları ile ilişkisini incelemeye çalışalım şimdi de.
Haritasını incelemek isteyenler için doğum bilgileri: 15.Şubat.1564 / Saat: 14:32:11 / Pisa, İtalya /43°N 43' - 10°E 23'/ LMT, -04:41:31 / ASC: 00°Aslan 37' / MC: 13° Koç 28'
Güneşle ilişkili batan yıldız; Regulus
Bu özellikte batan yıldızlar için, kutupta ölümsüzlerle yaşadıktan sonra doğum anında, dünyaya geri dönerek, harita sahibine bahşedilen, hediye olarak sunulan değerli varlık olduğu söylenilir. Herkese ilişkin böyle bir yıldız bulunmaktadır. Kişi bu gücü, mesleği, hedefleri sayesinde kullanacak, ölümsüzler dünyasından aldığı enerjiyle, ölümsüzlüğe ulaşmaya çalışacaktır. Bu yıldızın anlamı, harita sahibinin hayatına yön veren temel ilkeleri oluşturmaktır. En çok etkisi ilerlemiş yıllarda ortaya çıkar.
Hayata yön veren bu etkinin, bir Kraliyet Yıldızı ile ilişkisi olması çok önem kazanır. Regulus’un etkisiyle, Galilei’nin hayatında uğradığı ağır eleştirilere rağmen, yüksek mevkilere geldiğinde bile, en ufak bir intikam peşinde olmadığını görüyoruz. Ama ödediği ağır bedelle özel hayatı olmadığını, bütün hayatını bilimin kapladığı görürüz. Böylece bugün hedefleri sayesinde ölümsüzler arasında yer almaktadır.
Mars doğarken Antares’in batmakta olduğu paran:
Antares’in tutkuyla, aşırıya kaçmadığında başarı veren bir yıldız olduğu hatırlarsak, Galilei’nin bunu gerçekleştirmekte zorluklar yaşadığını söyleyebiliriz.
Tüm enerjisini bilime ve doğruları ispata yönelmiş, güçlü bir motivasyonla keskin açıklamalarda bulunmuştur. Konulan yasaklarla rağmen aynı konularda çalışmış, kısık sesle de olsa “dünya dönüyor” demiştir. Yaşamının ilerleyen, yaşlı sayılabilecek dönemlerinde daha çok ortaya çıkan bu etkilerle, engizisyon mahkemeleri ve sonunda hapis hayatınla yılmadan uğraşmıştır.
Güneş ayak ucundayken Fomalhaut’un ayak ucunda olduğu paran:
Ayakucunda oluşan paranlar için, hayatın temelini, kişinin köklerini oluşturur denildiği gibi, hayata başladığı günden beri, geri planda olsa da varolan ve hayatın sonunda, ölümden sonra etkilerinin daha net ortaya çıktığı da söylenir. Kişinin en önemli ve öncelikli amacını anlatır.
Galilei’nin hayatına bakınca, Fomalhaut etkisiyle, yüce ve asil ideallerinin peşinde koştuğunu görürüz. Yaptığı çalışmalar sonucunda öncelikle bilim dünyasında, ardından da insanlık tarihinde çok ciddi atılımlar yapmış, hiç kimsenin gelemeyeceği bir noktaya gelmiştir. Bir devri kapacak, bir devri açacak adımlardan birini atmıştır. Hayatı boyunca ve öldükten sonra saygıyla anılmıştır.
Galilei tüm bu Kraliyet Yıldızları’nın bedelini çekinmeden ödemiş, yalnız başına, yaşlı ve kör olarak ölmüş, bu da yetmemiş gibi dininin gerektirdiği, Hıristiyan mezarlığa gömülmemiştir.
Yaşadığı zamanın saygın mesleklerinden olan Astroloji’nin sorgulanmasına sebep olacak saptamalarda bulunsa da, bugün hayatını incelemekte Astroloji’den yararlandık.
Sanırım şimdi sorsalar Galilei’ye aynı şeyleri yapmak ister. Bu kadar büyük sabit yıldız etkisiyle donanmış bir insanın “hayır” deme şansı olmasa gerek.
İşte böyle Dünya’da bazı kişiler koca bir çınar olarak yaşarlar; eteklerinde, bizim gibi, her mevsim çiçek açan, gelip geçen papatyalarla…
Asude Argun
12. Nisan. 2006, Çarşamba
Kaynaklar:
Evrenin Çocukları “Yaratılışın Öyküsü” Prof. Dr. Ali Demirsoy
Astroloji Okulu, Ders Notları, “Sabit Yıldızlar “ Öner Döşer A.M.A.
Başkalarına dayalı bir yaşam süren, hiçbir şey yapmadan öylesine yaşayan bir kişi, başına gelen zorlukları, kaderim buymuş diye nitelendiremez.
|