bende böyle bir başlık bekliyordum..
placidus daha 12.ev çizgisine var diyor, whole sign ise satürn 12.evin kapısında ve zil çalıyor diyor...
ben placidus dan taraftarım.. satürnü yükselen yay karşılama..
Tanıdığım terazilere baktığımda, komşunun halinden şu çok meşhur satürn derslerinin esintisini yüzümde hissettim diyebilirim. Aslında bu konuda şu da var sanırım, satürn transiti altında, güneş satürnyen olmasa bile o dönem bir satürnyenlik ya da yükselende satürn havası katıyor bünyeye. Yani Hakan Kırkoğlu'nun
"Hiçbir olay izole biçimde, bir anda ortaya çıkmaz. Her zaman bir hazırlık ve yapılanma dönemi vardır. 25 Haziran’dan itibaren Satürn Akrep burcuna henüz girmemiş olsa da, hazırlıklarını ve çevresel şartlarını geliştirmeye başlayacak." şeklinde bahsettiği durumda, teraziler çevresel şartlardan etkilendikleri kadar, çevresel şartların bir unsuru da oldular. Tabi yine aynı şekilde terazinin kendi temasında, yani ilişkiler, biz ve belki adalet diyesim var ama geçmişe optimistic bir bakış yapamıyorum bu konuda. Belki satürnün adaletinden bahsedebiliriz, zira şöyle bir baktığında, onun normlarına uygun olmayan herşeye kılıç salladığı bir gerçek.
Satürn terazide benmerkezci kafaları kopardı ya da duruma göre belki 'ben' demenin gerekli olduğu senaryolar oynattı.
Şimdi, ben ya da senden ziyade sahip olduklarımız ve bunlara olan yaklaşımlarımızı gözden geçiricez. Bu bir değer ya da başka birşey olabilir, akrep aynı zamanda değişimin sabit burcu olduğundan, yöneticisi plutonun 'yeni şartlar' parolasına karşı takındığımız tavır bu transitin önemli öğelerinden biri olucak. Bazılarının, kendini külünden var eden anka kuşu ile özdeştirilen şu meşhur akrep hikayesini yaşaması gerekebilir, bazılarının ise ölümün kaçınılmazlığında sahip olduğu bazı şeylerden vazgeçmesi gerekebilir. Satürn için hep öğretmen olduğundan bahsedilir, 'ölüm' de benzer şekilde olmasa da ciddi bir öğretmendir. Yok yahu, hepimiz gebermeyeceğiz ama bu gerçek bazı senaryolarda kafa kurcalatacaktır.
Cinsel hastalıklarda patlama!!! yok o kadar değil canım. Fakat akreplerin, akrep etkisi yoğun olanların, yükseleni ya da 6.evi akrep olanların üreme organları ve kalp ritmlerine dikkat etmesi doğru bir yaklaşım olur. Fizyolojik açıdan direk risk demek olmasa da bu transit, tıpkı satürn tokatında düşen terazilerin böbrek ağrıları gibi akreplerde yorucu transitte sağlıklarını ihmal etmemeliler.
Bu transitte satürn yalancının mumuna üfleyebilir de. Sırlar günışığına çıkarken, yaşatacağı çalkantıda, gemisinde, deniz tutan kaptanı alaşağı edebilir. Akrep unutmaz, satürn bu bağlamda akrepte çok eski defterleri açabilir, bilinçaltınıza gömülmüş yada kaçtığınız, bodrum katının ücra köşesindeki anılar, olaylar ya da insanlar. Akrep; 1- bakışları 2- derinliği hesabı bu transitte derinleri kurcalayacaktır. İşte burada durduk yere değildir hiçbirşey, olaylarda kimi zaman salt güç istenci ile karşılaşırız, size nereden vuracaklarını iyi bilenler, size vurmasa da plutonyen bir etki uygulayabilir. Akrep pisliktir.!! hele ki yılanı, terazi ve yaydan nasibini almamışı. Masumiyet... doğrusu işi zor.
Her ne kadar yazının başlarında, bu sefer koç / terazi ekseninde ilişki temasının yerini boğa / akrep ekseni alacak desem de, yine ilişkiler konusunda da transit satürnün akrepten geçerken dokunacağı yerler olacaktır. Burada akla ilk cinselliği getirebiliriz, tabiki salt perfonmansta dünya genelinde düşüş olmayacak ama daha derinlerdeki başka unsurların rol oynadığı durumlar gerçekleşecek, 5. ve 11. evlerin yoksunluğundaki 8.ev curcunalarında işler sarpa sarabilir ya da tam tersi...!!
Şimdi biraz da sadece akrepler için bu transite değinmek isterim. Valla şu neptün karesi 2 sene daha devam etseydi halimiz ne olurdu kim bilir. Neyseki artık balık burcundan bize göz kırpan neptün başımızı ağrıtmayacak. Plutonun ise uzunca bir süre sert açısı yok. Uranüs ise benim düşüncem bazı dönemler yararlı olucak.
Transitin son senesinde oluşacak, akrep satürn, balık neptün ve yengeç jüpiter büyük üçgeni özellikle akrebin ilk dekanındakilere çok büyük kıyak yapabilir.
Gel gelelim, satürn kendisi ile beraber ay düğümlerini de boğa / akrep eksenine getirdi. Daha ekim ayında satürn akrebe girer girmez, 14 kasımda güneş tutulması gerçekleşecek. Bu tutulmalar işlerin iyice kontrol dışına çıkmasına ve daha bismillah demeden taşların yerinden oynamasına neden olacaktır. Özellikle akreplere söyleyeceğim en önemli şey, sezgilerinize güvenin, onları dinleyin ve onlara uyum sağlayın. Yoksa o bahsettiğim taşlardan biri kafanıza düşebilir.
Ek olarak şöyle bir soru, Pluto'nun oğlaktaki seyri, satürn akrep transitinde bir karşılıklı ağırlama oluşturacak, nasıl bir etkisi olur ya da olur mu?
not; başka bir forumdaki yazımı direk yapıştırdım. hakan kırkoğlu nereden çıktı demeyin.