Alıntı:yıldırım çok güzel bir çalışma olmuş...
kişinin zihninde ve yaşantısında oluşmuş paradoksları kırmak için bir telkinin var mı?
Paradokstan kurtulmanın bir yolu yok. Bu gölgenden kaçmaya çalışmakla aynı şey. Çünkü "paradoks" , sistemin kendisi...
Yapabileceğimiz şey ise , hatalı olan düşünce sistemimizi değiştirmek ve gerçekleri görmek. Düşünce sistemimizi değiştirmeden şu an ki , hiçbir soruya cevap veremeyen saçma mantık sistemimizi düzeltemeyiz. Ve doğal olarak , gözümüzün önünde olupta göremediklerimizi görecek bir bakış açısı elde edemeyiz.
Peki nedir yanlış olan ?
Maddeci batı felsefesi üzerine kurulmuş kafa yapımız. Bu yahudi kafa yapısı öyle bir "kilitkafa" ki , kendi bulguların ile kendi felsefeni yıksan dahi bunu kabullenemiyorsun... Öyle bir kilitlenmişlik...
Adamlar maddeci felsefe üzerine bilim kuruyor ve sonuç olarak bilinen manada mutlak bir maddenin olmadığı gerçeğine varıyor.
"Parçaların birleşmesi ile oluşmak diye birşeyin olmadığı" na varıyorlar... Ama bunca zekanın hiçbir önemi yok. Hazmedemiyorlar.
Neyse mesele bu değil. Bunu sadece şunun için söyledim : "Biz böyleyiz... Birer yahudi..."
Paradoks , ise evrensel SİSTEMİN çalışma düzenidir. ZIT lar üzerine kuruludur... Her "düzen" çift yönlüdür...
Örneğin ;
Yumurta mı tavuktan çıkar , tavuk mu yumurtadan ...
Hangisi doğru ?
Yanlış soru !
Çünkü her ikisi de doğru.
Tohumdan ağaç çıkar. Ağaçtan da tohum...
...
Evren beyinde , beyin evrende...
...
Sistem budur ... Peki yanlış olan ne ? Bizim kendimizi bunlardan biri ile özdeşleştirip , diğerini yok saymamız, yanlış görmemiz.
Herşey zıttı ile mevcuttur. Madde - anti madde ile var olabilir ancak...
...
Sebep - sonuç ilişkisinin var olması , sadece olaya bir taraftan baktığında görülür. Aslen böyle birşey yoktur. Sadece olan olur...
...
Yanlış olan yahudi bakış açısının saçmalığını tek bir örnek ile dile getirirmemiz sanırım ne demek istediğimi daha iyi anlatacaktır...
Bu düşünce sisteminin bir ürünü olan, batı newage inin "kişisel gelişimcileri"nin dile getirdiği "Çekim yasası" muhabbetine bakarsak...
Buna göre , düşündüğünü , istediğini çekiyorsun... Herkes birşeyleri çekiyor.
Peki burada hiç şu dikkat çekiyor mu ? Hiç İTİLEN yok
HErkes çekiyor. Bireysel BENLİK üzerine kurulmuş bir felsefeden başka ne çıkabilir ki ?
Ve bu tek taraflı düşünce sistemi bizi var olan sistemi görmezden gelmemize yol açar... Ve çift yönlü olan SİSTEMi anlayamayız.
Sistem ise şudur :
Aslında görülen ayrı ayrı şeyler , aslında
AYNI şeyin
sadece farklı ŞEKİLlerde görülmesinden başka birşey değildir.
...
Tohum ve ağaç ...
Ağaç tohumun neresinde ? Ve tohum ağacın neresinde ?
İkiside AYNI Şey . Tohum ve ağaç...
...
Karadelik (yokluk) <-----> varlık
Aynı...
...
Evet yeteri kadar saçmaladım heralde , yeter...
...
Benim tavsiye edeceğim telkin şu olurdu :
Doğru olarak bildiklerim ve şu an ki düşünce sistemimin sonucu olan bakış açım hatalı - eksik...
Bunun düzelebileceğini biliyorum ve gerçekte olan şeyin ne olduğunu çok merak ediyorum...
Takındığım maskeleri ve korkularımı en azından bir süreliğine gözardı edip , bunu anlamaya çalışacağım. Bende bu potansiyel fazlası ile mevcut !
....
Nacizane.