Aşk-ı Merkür - Yazdırılabilir Sürüm +- Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz. (http://www.astrosohbet.com/forum) +-- Forum: ASTROLOJİ (/forumdisplay.php?fid=13) +--- Forum: GEZEGENLER (/forumdisplay.php?fid=28) +---- Forum: Merkür (/forumdisplay.php?fid=71) +---- Konu: Aşk-ı Merkür (/showthread.php?tid=4915) 1 2 |
Aşk-ı Merkür - astrosohbet - 08-14-2011 02:23 AM Hep Charlie'nin mi melekleri olacak Benim de ilham perilerim var nolacak İnşallah birazdan burası dolacak. RE: Aşk-ı Merkür - astrosohbet - 08-14-2011 03:14 AM Binlerce yıl önce o ilk çağlarda İnsan bilinci önce Güneş ve AY'ı farketti. Bu iki ışıktan biri günü , diğeri geceyi aydınlatıyordu. Biri gündüz kişiliğimiz , diğeri gece kişiliğimiz idi. Biri aydınlanmaya ihtiyacı olan Bilinç , diğeri buzdağının görünmeyen kısmı yani Bilinçaltı. Bu iki temel ışık , insanoğlunun temel istek ve ihtiyaçlarını ifade ediyordu. Canlılık için gereken ısı ve ışık , temel hayat enerjisi ( Güneş ) Beslenme , yuva , korunma ( Ay ) Bir sonraki farkındalık seviyesine ulaşmak insanoğlu için uzun sürmedi. Çünkü o seviyenin yöneticisi Merkür , büyük kral Güneşin yakınındaydı daima. Hani komutanların postası olur , yanlarında duran ve iletişim konularıyla ilgilenen , onun gibi. Merkür bağlantı kurmak prensibini yönetir. İlk insanlar belki henüz anlamlı kelimeler kuramıyorken bile , işaret diliyle de olsa etkileşim içindeydi , iletişimin ilk temelleri atılıyordu. Sonra ağızdan çıkan harf ismini verdiğimiz sesleri birbirine bağlayarak kelimeler vücut buldu. Kelimeler ile nesneler , cisimler bağlandı ve herşeyin bir adı oldu. Erkek kadına kur yapacağı zaman kullandığı işaretler Merkürün alanına giriyordu. Günümüzde kur yapma yöntemleri değişsede , bu konudaki söz sahibi gezegen hala Merkür. Sanatçının yaptığı da , bir şeyleri birbirine bağlamaktır. Müzisyen notaları birbirine bağlar , ressam renkleri birbirine bağlar , yazar cümleleri birbirine bağlar. Mizahta br tür bağlantı kurma sanatıdır. Espri konusu olan şey , bir başka şeyle ilişklendirilir. Dağınık gidiyorsam benim kusurum değil , konu Merkür olunca insan zihni daldan dala atlamaya eğilimli olabiliyor. Ne de olsa Merkür ve İkizler burcu , değişkenliği sembolize eder. Toparlayacak olursak , Merkürün en başından beri insanoğlunun en temel rehberi olduğunu farkederiz ve diyebiliriz ki insanoğlu her ne ile meşgul olursa olsun meşgul olduğu konuya Merkür projeksiyonunu yöneltmek zorunda. Çünkü derler ki ; her şey düşünceyle başlar. İletişimden sanata , bilimden ticarete ve hatta duygusal ilişkilere her şey düşünceyle alakalıdır. Yazının bu ilk bölümünde vurgulanmak istenen şey , Merkürün tıpkı Güeş ve AY gibi astrolojik doğum haritasının her şeyiyle ( hayatın her yönüyle ) doğrudan alakalı olduğudur. Merkür merak dürtüsüyle bağlantılıdır ve gerek bilimsel bir konu , gerek karşı cinse duyulan hisler hep bu merak dürtüsüyle doğrudan yada dolaylı olarak bağlantılıdır. Kişi Venüse özgü beğenilere sahip olabilir ancak bunu krşı tarafa ifade etmek istediğinde işte devreye Merkür de girecektir. Kişi Marsa özgü kur yapma eğilimi taşıyor olabilir örneğin bir Mars Kovası kur yaparken cool bir yaklaşım sergileyebilir , uzak bir ilgiyle yetinebilir , yakınlaşmaya can atmıyor gibi görünebilir lakin eninde sonunda o da bilir ki kaçınılmaz olan yakınlaşma ve kontak kurma olacaktır ve işte o an yine Merkür devreye girecektir. Görüldüğü üzere insanoğlu canlı olduğu sürece ( Güneş ) Merküryen konulara uzak olamayacaktır. Çünkü teknik olarak Merkür , Güneşten fazla uzaklaşamaz. Tıpkı bir ışığa yaklaşmak dürtüsü hisseden kelebek gibidir. Güneş adlı bu kocaman ışığın etrafında döner durur. Güneşe aşık gibidir.. İlham perileri için sahur vakti Devam edeceğim. RE: Aşk-ı Merkür - astrosohbet - 08-14-2011 08:50 PM devam ediyorum. Merkürün Güneşe olan bu aşkından dolayı , ateşe yani güneşe yakın olması durumuna ''yanık merkür'' derler. Biz bu duruma Aşık Merkür yada Bağrıyanık Merkür diyelim isterseniz. Güneş ile Merkür arasındaki mesafe en fazla 28 derece olabilmektedir. Merkür tek bir adım daha uzaklaşmamaktadır. Bağrıyanık Merkürün Güneşe aşkı öyle bir şey ki , sanki şöyle bir yemin etmiş gibidir '' seninle yapacağımız tek bağlantı kavuşumdur , bundan gayri açılar beni tatmin etmez '' Gerçekten Merkür 1 adım daha uzaklaşabilseydi , en küçük açı bağlantısı olan 30'luk açıyı yapıyorlar sayacaktık ( 1 orbla ) Oysa sadık merkür kavuşum dışında her tür bağlantıyı bir kalemde çizmiştir ve red etmiştir , ee tabii kalem onun hükmündedir. Merkür sevdiği yari Güneşe yaklaştıkça gözleri ışıl ışıl olur , ee birazda kamaşır tabii o gözler. Bağrıyanık Merkür doğası gereği tarafsızdır , objektiftir lakin aşkına yani Güneşe yaklaştıkça tarafsızlığını yitirir , insan nasıl sevgilinin kusurlarını görmek istemez , Merkürde o müthiş algılama becerisine rağmen sevgili Güneşin kusurlarını algılayamaz olur. İş bu sebeple Güneş-Merkür kavuşumu olan kişilerin , düşüncelerinin egodan etkilenebileceğini , BEN-Merkezci düşünme eğilimi görülebileceğini söyleyebiliriz. Güneş-Merkürle kavuşum yapınca daha doğrusu Merkür sevgiliye kavuşunca '' tarafsızlık '' gibi değerli bir özellikten taviz vermeye başlayabilir. İki önceki paragrafta Merküre sadık dedik diye yazının geri kalanını okumaktan vazgeçmeyi düşünenler olacaktır. Ne demiştik , sadık merkür !? Merkürün Krala ( Güneşe ) bu kadar yakın olması ve böylesi bir aşkla bağlı olmasının altında bir tür cinlik yattığını düşünenler , muhtemelen daha önce Merkürden ağzı yananlardır. Merkürün yönettiği İkizler burcu çapkın olarak bilinir , hemde umarsızca. Bizim bağrıyanık merkürün krala böyle yakın oluşunun bir sebebi daha vardır. Kralın dizi dibinden fazla uzağa gidemeyen prenses ( Venüs ) ! Merkür prensesi öyle merak etmektedir ki , onun güzelliğinden öyle etkilenmektedir ki , Kralın habercisi gibi yakınında dururken bir gözüyle prensesi süzmektedir.. Merkür ve Venüsün bildiği ama Kraldan ve pek çok kişiden sakladıkları bir sır duymak istermisiniz ? Merkür ile Venüsün kavuşum dışında oluşturdukları 60 derecelik bağ çok özeldir. Çünkü merkürle venüsün birbirine bağlantı kurduğu bu 60'lık açı KRALDAN UZAKTA gerçekleşmektedir. Sanki bu ikili sözleşmiş gibi , kraldan uzakta bir yerde gizli saklı flört etmektedirler. Gerçekten merkür-venüs 60'lık açılarında Güneşi bu ikilinin yakınında göremeyiz. İşte şu anda Merkürün flörtçü yönünü gördünüz. Eminim pek çokları gibi ona kızmaya başladınız. İkiyüzlü olduğunu düşünmeye başladınız. Merkürün gerçek aşkı Güneşmidir yoksa Venüsmü ? ( İkizler bucu yöneticisine iki seçenek ) Cevap = Merkürün gerçek aşkı BİLGİDİR.. Merkürün hissel olarak donatıldığı yegane duygu , MERAKTIR.. Merkür her şeyi görmek gözlemlemek ister işte bu yüzden aydınlık Güneşin yanıbaşından ayrılmaz. Güneş aydınlıktır , tüm bilinmeyenlere ışık tutar.. Merkür her şeyi merak eder , elbette sosyal dünyaya ve sonrasında kalplere açılan Venüs penceresini de merak edecektir. Bu noktada Güneş ve Venüs kendilerini aldatılmış hissederler , fazla üzülmesinler diye Güneşe bir partner ( AY ) , Venüse bir partner ( Mars ) hediye etmiştir yaratıcı. Yıldırım RE: Aşk-ı Merkür - astrosohbet - 08-15-2011 03:43 PM (08-15-2011 06:29 AM)gezegenjupiter Yazılan: valla ikizler insanları kendi alanlarında çapkın oluyorlar ama genelde kaybettikten sonra anlıyorlar değerlerini karşıdakinin.. seni anlıyorum İkizler ve Merkür etkisinde olan kişiler için potansiyel duygu merak olunca , bilgi aşk olunca , mevcut ilişkisinden bir süre sonra sıkılması da doğal görünüyor. Daha doğrusu merak duygusu başka alanlara , başka kişilere kayabiliyor. Aslında burada Merkürün bakışaçısıyla artniyet yok. Tabi diğerlerinin bakışaçısına göre durum farklı. Merküryen bir kişiyle birliktelik kurmayı düşünenler , ilişkinin 1.önceliğini zihinsel ve fikirsel uyum olarak görmeye hazır olmalı. Merak duygusu taze tutulduğu sürece , iyi bir dinleyici olunduğu sürece Merkür kişilikleri çokta zor bir aşık değiller bence. Olumlu tarafı gayet anlayışlı olmaları ve sizin her hatanızı yargılamamalarıdır mesela. RE: Aşk-ı Merkür - astrosohbet - 08-16-2011 05:58 AM (08-16-2011 05:38 AM)gezegenjupiter Yazılan: evet ona diyeceğim yok ama ben sadece gönül ilişkilerinden bahsetmiyorum ki..mesela bir arakdaşım var, güneş-merkür-venüs ikizlerde, bir iş vardı, baya şartları iyiydi ve onu da ilk görüşmede işe aldılar..ama merküre bu yapılır mı?? yapılmaz tabi...onu süründürmek lazım öyle hemn olmamalı benim zeki arakdşaım reddetti. sonra bi sürü yere başvurdu, sonra 'başka bi şey bulamadım bari bu olsun' diye bi işe girdi..şimdi bin pişman, sözleşmesi var bi süre de çalışmak zorunda..şimdi kafasını bulduğu her duvara vuruyor.. 'ahh o iş olsaydı..acaba gitsem olur mu, amaaan , ama bu işim de fena değil..ama ayrılmak istiyorum..ne yapcam ben yaaa, en iyisi ayrılayım..vıdı bıdı bıdı' evet arkadaşın biraz sinir bozucuymuş , eski erkek arkadaşın da öyle yay - ikizler zıtlaşmasını çok fazla yaşadığım deneyimlerim olmadı lakin Burçları dikkatlice okuyup araştırırken nedense İkizler burcuna pek ısınamadığımı hatırlıyorum. ondan sonra orhan pamuğu sevip takdir etmemi bekliyorlar =) RE: Aşk-ı Merkür - feynmann_m - 08-16-2011 03:07 PM Yazıda dikkatimi çeken Merkür ün cinsiyetinin erkek olarak benimsenmesi..Neden ?Ben merküryen insanlarla sohbet etmeyi onların bilginin peşine düşen meraklı hallerini çok seviyorum ayrıca ikili ilişkilerde de deneyimliyorum bunu.Aynen söylenildiği gibi merak duygularını her daim ayakta tutmak gerekiyo ama çapkın olmadıklarını biliyorum birisiyle ilgileniyorlarsa (karşı cinsten) inanın sırf meraktan, eğer gerçekten onun entellektüel yapısına uygun olduğnuzu düşünürse duygusal anlamda bi sanraki aşamaya geçiyor.Aslında zor gibi görünsede eğlenceli insanlar bence bir de evet bence de merkürün cinsiyeti erkek RE: Aşk-ı Merkür - astrosohbet - 08-16-2011 03:24 PM (08-16-2011 03:07 PM)feynmann_m Yazılan: Yazıda dikkatimi çeken Merkür ün cinsiyetinin erkek olarak benimsenmesi..Neden ?Ben merküryen insanlarla sohbet etmeyi onların bilginin peşine düşen meraklı hallerini çok seviyorum ayrıca ikili ilişkilerde de deneyimliyorum bunu.Aynen söylenildiği gibi merak duygularını her daim ayakta tutmak gerekiyo ama çapkın olmadıklarını biliyorum birisiyle ilgileniyorlarsa (karşı cinsten) inanın sırf meraktan, eğer gerçekten onun entellektüel yapısına uygun olduğnuzu düşünürse duygusal anlamda bi sanraki aşamaya geçiyor.Aslında zor gibi görünsede eğlenceli insanlar bence aslında teknik olarak Merkürün cinsiyeti yoktur , mesela yazının sonuna güneş v& ay ile venüs & mars çiftlerinin birbirlerini dansa kaldırdıklarını oysa merkürün partideki diğer aktörlerle gevezelik edip kıkırdadığını ekleyebiliriz. kendisine bir partner bahşedilmediği için bunu takıntı etmeyecektir , yinede en çok jüpiterle kırıştırmayı ve uranüsle fingirdeşmeyi sevecektir RE: Aşk-ı Merkür - picachu - 08-16-2011 03:39 PM fingirdek ve kikirdak merkur RE: Aşk-ı Merkür - feynmann_m - 08-16-2011 05:24 PM bence de merkürü tamamlayan en çok uranüs zeka ve bilginin dayanılmaz bütünlüğü desek yanlış olmaz bende merkür uranüs bağlantısı olan şanslılardanım...venüs & mars dans ederken etrafa laf yetiştiren merkür gerçekten süper tanımlama daha ii anlatılamazdı RE: Aşk-ı Merkür - Messa - 08-16-2011 08:02 PM Merkür yani Hermes hakkında bir hikaye çok hoşuma gitti. Merkürün genel karekterini sanırım yansıtıyor HERMES ( MERCUIUS ) Hermes rüzgar tanrısıdır, babası Zeus annesi ise yağmur perilerinden biri olan Maia'dır. Kanatlı sandalları olan Hermes aynı zamanda tanrıların habercisidir. Arkadia da Kylleni dağının dik yamaçlarında bulunan oldukça geniş ve derin bir mağarada doğdu. Ve doğar doğmaz kundağından kurtulup mağaradan çıktı ve dağlarda dolaşmaya başladı. Doğduğu mağranın yakınlarında ki bir çayırda çiçekler arasında gezinen bir kaplumbağa buldu ve onu alıp hemen mağarasına getirdi. Önce kabuğun içini boşalttı ardından bu kabuğu yumuşak bir öküz derisiyle kapladı. Kamışlar keserek arasından geçirdi ardından yedi tane kuvvetli tel taktı..böylece lir denilen ve ahenkli sesler çıkaran müzik aleti yapmış oldu. Parmaklarını gergin teller üzerinde gezdirerek yumuşacık melodiler çalıp şarkı söylemeye başladı. Bu arada karnı da acıkmıştı..lir'I beşiğine bırakarak tekrar mağaradan çıktı. Canı et yemek istiyordu bu yüzden Apollon'un semiz öküzlerinin bulunduğu yere doğru yola koyuldu. Apollon öküzleriniPieria'nın gölgeli dağlarının yamacında ki bir çayırda otlatıyordu. Akşam karanlık çökünce Hermes çabucak elli tane semiz öküzü çaldı ve izleri belli olmasın diye hayvanları kumlu yoldan yürüttü böylece esen rüzgarla birlikte izleri yok olmuştu. Ancak yolda meyve bahçesi ile uğraşa yaşlı bir adamla karşılaştı ve ona: "Eğer bol meyve almak ve zengin olmak istiyorsan bak fakat görme, işit fakat dinleme seninle ilgisi olmayan herşey hakkında susmayı söylememeyi tercih et..dedi Güneş'in doğmasına yakın Alheios suyunun kıyılarına vardı öküzleri orada gizli bir mağaraya sakladı ama açlık canına tak etmişti. Aralarından besili iki tosun seçerek güzelce kızarttı ve yedi. Hemen sonra ise gizlice mağarasına döndü. İçeri kapı deliğinden rüzgar gibi girdi.Bu yüzden gelişini ne peri kızları nede köpekler duymuştu. Beşiğine kıvrılıp yattı. Güneş doğduğunda Apollon öküzlerin yokluğunu fark edip küplere bindi. Tanrısal sezgileriyle kısa sürede hırsızın izini bulmuştu. Apollon, Hermes'in mağarasına geldi ve ona öküzleri nereye sakladığını sordu ancak Hermes anlamamazlıktan geldi, öküzleri çaldığına dair kendisine yöneltilen suçlamaların hepsini red ediyordu. "Ben küçücük bir kundak çocuğuyum nasıl senin öküzlerini çalabilirim ki..banyo yaptırmak dışında beni beşiğimden bile çıkarmıyorlar. Ama Apollon'u ikna edememişti. Güneş'in tanrısı daha da öfkelenerek Hermes'I alıp Zeus'a götürdü. Ancak Hermes en sevimli halini takınarak yaptıklarını Baş tanrının huzurundada inkar etti. Ama Zeus her şeyi duyar ve görürdü. Öküzleri kimin çaldığını çok iyi biliyordu ama küçük oğlunun sevimliliği onunda aklını çelmişti bu yüzden onu cezalandırmadı. Bunun yerine iki kardeşi barıştırıp aralarını düzeltti ve Hermes'e öküzlerin yerini ağbisine göstermesini söyledi. Hermesin başka şansı kalmamıştı. Apollon ile birlikte öküzleri sakladığı yere gitti ve öküzlerini güneş tanrısına teslim etti. Ancak Apollon'un öfkesi hala geçmemişti, bunun üzerine Hermes onun gönlünü almak için kendi elleriyle yaptığı Lir'ini Apollon'a hediye etti. Apollon ahenklisesler çıkaran bu müzik aletine hayran kalmıştı. Hemen yumuşak melodiler çalmaya başladı. Sesler öylesine güzeldi ki Apollon çalarken kendinden geçiyordu. Böylece iki kardeşin arası düzeldi ve Hermes'in herzaman Apollon'unkalbinde ayrı bir yeri oldu. Ölümsüzler arasında en sevdiği tanrı rüzgar tanrısı olan Hermes idi. Ona duyduğu sevgi hiç azalmadı tersine arttı. Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/yunan-mitolojisi/183207-hermes-hermes-kimdir-hermes-hakkinda.html#ixzz1VCyfEkzc |