Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.
Şartlanmalar - Yazdırılabilir Sürüm

+- Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz. (http://www.astrosohbet.com/forum)
+-- Forum: ASTROLOJİ (/forumdisplay.php?fid=13)
+--- Forum: ASTROLOJİNİN ZARARLARI (/forumdisplay.php?fid=144)
+--- Konu: Şartlanmalar (/showthread.php?tid=3612)

1 2


Şartlanmalar - uranus - 02-10-2010 01:05 AM

Sevgili Arkadaslar,
Bu baslık altında astrolojinin insanları bir sekilde nasıl şartladığını ve bunun bizi nasıl kötü bir şekilde etkiledigini anlatmaya çalışacağım.
Herseyden önce şunu söylemekte çok fayda görüyorum. Astroloji insanları hiçbir sekilde şartlamamalıdır. Astrolojik açıklamalar tamamen kişiye özel, onun haritasının potansiyelleri doğrultusunda ve kişiye yardım amaçlı yapılmalıdır. Saturn transitinin kötülüğü, baskıcı turumu, pluton transitinin güçlüğü, ya da "yok sen kötü bir sekilde öleceksin" ,"kocan yakında ölebilir", hamile kalırsın, kalamazsın..." gibi sartlı bilgiler yanlış olduğu gibi, aynı zamanda bunları okuyan herkesi bir şekilde şartlıyor.
Yaşadığımız olaylar sonucu şartlandığımız gibi hiç yaşamadığımız bir olaya karşı başkası veya başkaları tarafından da şartlandırılabiliriz. Örneğin okula yeni başlamışsınızdır. Bir üst sınıftan biri gelip matematik hocasının tam bir bela olduğunu, dilinizde kuş tutsanız not alamayacağınızı size söyler. Daha derse girmeden, hocasını görmeden derse ve hocaya karşı negatif yönde şartlanmışızdır. “Ders zordur, hoca belalıdır ne kadar çalışsakta geçmek imkansızdır.”
Ayrıca biz farkında olmadan da bizi şartlayabilmektedirler. Bu duruma en güzel örnek sinema ve tv’de uygulanan sanal reklamlardır.
Prof. Dr Ahmet Dinççağ şöyle diyor :
Deneyimler sonucu, başkalarının şartlaması dışında biz kendi kendimizi de iyi veya kötü yönde şartlamaktayız. Örneğin “Benim barsaklarım tembeldir” düşüncesi sonucu normal çalışan barsaklarımızı tembelliğe itmiş oluruz. “Ben kalabalık önünde konuşamam heyecanlanırım” dediğimizde bir konuyu çok iyi bilsek de kalabalık önünde kekeleme, terleme, çarpıntı gelişir konuşamayız. Görüldüğü gibi bu gibi iyi veya kötü yönde telkinlerle vücudumuzu yönlendirebilmekteyiz.
-------------------
Mesela elimde bir limon oldugu düşünün onu kesip sıkmaya basladığımı düşünün, hemen agzınız sulanır, dişleriniz kamaşır... hatta siz kendiniz limon sıkarken bile suratınız kimbilir ne haller alıyordur...bu da zihnimizin nasıl sartlandırıldıgına guzel bir örnektir.
Şartlama ve şartlanmalara beynimiz çok çabuk adapte olmaktadır. Şartlanma ne kadar uzun süreli ve devamlı olursa etkisi de o kadar köklü olur. Trans hali çok derindir. Bu trans halinden çıkmak ise o denli zor olur. İbni Sina bu durumun farkına varmış ve “Ruhsal bir hayal gücü mevcuttur. Bunun emirlerine vücut her zaman uymak zorundadır. Bu güç bir hastayı iyileştirebildiği gibi sağlıklı birini de hasta yapabilir.” demiştir. Daha önceleri Yıldırımın bir ara bahsettigi telkin ögretilerinin bununla cok ilgisi var.
Şartlanmış bir kişi, bir kelime, bir görüntü, bir duygu hatta ona ait olmayan bir fikir, bir ideoloji için gözünü kırpmadan hayatını tehlikeye atabilmektedir. Politik liderlerin, tüccarların, din adamlarının ağızları son derece iyi laf yapar. Onlar sözcükleri nasıl anlamlı, duygulu, tutarlı ve etkileyici bir şekilde kullanacaklarını çok iyi bilirler. Bu şekilde insanları şartlayarak onları kendi istedikleri yönde yönlendirmeyi çok güzel başarırlar. Bizlerin onları istediği yönde şartlanmamız bu kişilere saygınlık, güç ve para olarak döner. Olan şartlandırılmış biz zavallılara olur.

Burada asıl kısır döngü, onların istediği gibi düşünüp hareket ettiğimiz halde sanki kendimizin fikri olduğu için biz istediğimiz için öyle hareket ettiğimizi düşünmemizdir.

Bilinçaltımız doğduğumuz andan itibaren bize ait olmayan birçok şartlanmayla doldurulmuştur. Bize şartlama olarak ne verilirse biz onu alırız. Toplu bilgisayara verilen bilgiler gibidir. İşin kötü tarafı bizim bilinçaltımızın bilgisayar gibi “reset” düğmesi yoktur. O hep çalışır, doğumdan ölüme kadar. Onu yeniden programlama çok ama çok zordur. İşte bu yüzden Astrolojinin bizleri şartlandırmasına izin vermemeliyiz. Aklımızı her zaman özgür bırakabilmeli ve "eyvah" larla , " şimdi acaba ne olacak" larla, "acab kötü bir sey olacak mı" larla zaman harcamamalıyız... Astrolojde her zaman sebebler vardır, nedenler, niçinler hep sorulmalıdır ve kişilere acıklama getirilmelidir. Ama kişinin kendisi bunları istemelidir... ancak bu sekilde astroloji ögrenilebilir, anlaşılır olur.

Zihnimiz rastlantısal olarak içine doğduğumuz toplumun oluşturduğu zihindir. Bizim zihnimiz değildir. Zaten bu şartlandırılmaların dışına çıkmamız imkansızdır. Bir de buna astrolojik şartlandırmaları eklememek gerekiyor.
Bir pire deneyi vardır; normalde bir pire 25cm zıplayabilmektedir. Pire bir kutuya konur, kutu 15cm kadardır ve üzeri bir camla örtülür pire kutudan çıkmak için zıpladıkça 15cm yükseklikteki cama çarpıp düşmektedir. Bu durum belli bir müddet devam ettirilir. Pire kutudan çıkarıldıktan sonra eskiden 25cm sıçrayabilen pirenin ancak 15cm sıçrayabildiği görülmüştür.
Şartlandırma ne kadar da kolaydır aslında...ve en kötüsü potansiyellerimizi bile sınırlamaktadır...Özellikle astroloji sayesinde farkına vardığımız potansiyellerimiz maalesef yine astrolojik sartlanmalarla kısıtlanmaktadır...
Düşüncelerimizi özgür bırakmak ümidiyle...
sevgiyle kalın...


RE: Şartlanmalar - Schatz - 02-10-2010 01:14 AM

İnsan yaratır .....!

Yaratma manadan geldiğinden ötürü ....

Şartlanmalar çok fazla konuda insanları yönetir...

Bazen adı astroloji olur, din olur, aile , baba,koca eş, çocuk, kredi ,borç töre ,toplum,stadü,
geçmiş,gelecek,alışkanlıklarınız...

Bilerek yada bilmeyek size kalıcı huylar bırakır , ister genetik ister öğretilmiş bilgiler olarak...

Sizi bu süzgeçlerden geçirdikten sonra...Ahmet ,mehmet ayşe dediğiniz siz hariç herşeyin dahil olduğu sahte kimlikleriniz oluşur...

Bu yüzden ...

Herzaman söylediğim gibi ....

Yerinde ve kararınca bilmek gerek....

YARIM DOKTOR CAN'DAN yarım astrolog yaşamdan koparmasın sizi gülücük

Hayatta tek bir etki alıtında yaşam sürmüyor...

Tevvekkül etmeden eşeğin ipini kazağa sağlamca bağlamak gerek...

bu güzel hatırlatma içim tşk.ler üranüs gözkýrpma


RE: Şartlanmalar - Garavu - 02-10-2010 01:14 AM

stop! öyle bir bir anlatmışsınki abim daha üstüne diyecek laf kalmamış..

astrolojiden önce şu yazdıklarının çok iyi öğrenilmesi gerekiyor..

şu anlattığın mevzuyu dahada açıp ders haline getirip okulda okutmak lazım..



RE: Şartlanmalar - ginka - 02-10-2010 01:17 AM

çok doğru bi yazı olmuş gerçekten teşekkürler çiçek


RE: Şartlanmalar - Venüs - 02-10-2010 01:24 AM

Uranüs, yazınız gerçekten benim de düşüncelerime ferman olmuş, şartlanmalarla yaşadıkça umutsuzlukların hakim olduğu bir hayatı yaşamaya mahkumuz demektir. Ayrıca transitlerin içerdiği birtek anlam yok ki; neden illa zorluklara odaklanıyoruz ki anlamıyorum. Dileğim illa şartlanmalarla yaşanacaksa güzelliklere yönelik şartlanmalar yaşamasıdır herkesin ( tabi kendim dahil)
Yazı için tekrar teşekkürler


RE: Şartlanmalar - Serena - 02-10-2010 01:38 AM

çok teşekkürler bu harika yazı için-alkış


RE: Şartlanmalar - tiyatral_gitarist - 02-10-2010 02:20 AM

Ne olmuş olandan farklı birşey olma ihtimali vardı , ne de gelecek olanın gelmemesi mümkün demiş sistem bize...
Korkunun ecele faydası yok.
"Keşke" ye yer yok bu alemde , "korku"ya da...
En fazla ölürüz ;)


RE: Şartlanmalar - Schatz - 02-10-2010 02:23 AM

Aşıklar(İnsan) Ölmez İmiş ,Ölen hayvan MIŞ ; DER YuNUS gözkýrpma

iş bu söz gereğince ölümde kalkıyor ...!


RE: Şartlanmalar - arzu - 06-06-2010 12:43 PM

İbni Sina bu durumun farkına varmış ve “Ruhsal bir hayal gücü mevcuttur. Bunun emirlerine vücut her zaman uymak zorundadır. Bu güç bir hastayı iyileştirebildiği gibi sağlıklı birini de hasta yapabilir.” demiştirverygood


RE: Şartlanmalar - arzu - 06-06-2010 12:46 PM

YARIM DOKTOR CAN'DAN yarım astrolog yaşamdan koparmasın sizi

Hayatta tek bir etki alıtında yaşam sürmüyor...

Tevvekkül etmeden eşeğin ipini kazağa sağlamca bağlamak gerek...

-alkýþ