Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.
Yeniay & Dolunay - Yazdırılabilir Sürüm

+- Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz. (http://www.astrosohbet.com/forum)
+-- Forum: KLASİK ASTROLOJİ (/forumdisplay.php?fid=173)
+--- Forum: GÜNEŞ VE AY TUTULMALARI (/forumdisplay.php?fid=168)
+--- Konu: Yeniay & Dolunay (/showthread.php?tid=2523)



Balık'ta yeniay neler getiriyor ? - Derin - 03-03-2011 11:58 PM

Balık, tuhaf, şekilsiz, henüz gerçekleşmemiş ama oluşum aşamasındaki bir süreci açıklar. Henüz annemizin karnında bir durumuzdur. Doğup doğamayacağımız belirli değildir. Kişisel irade yoktur, belki daha büyük bir plana aitizdir. Tüm bu nedenlerle, bu burçta yaratıcı bir karmaşa ile birlikte her an bedel ödemeye hazır, kendi kendini kurban edebilen bir bilinç saklıdır. Balık sanki kuantum bilincine sahiptir, onu fiziksel bir boyuta indirgemek olanaksız hatta anlamsız olur. Bu burç, bize şimdiye kadar geçirdiği tüm aşamaların bilgeliğini taşır ancak bu bilgelik ancak bir paradoksla sunulur. Bilginin kilidini çözmek için kahraman yeni bir yola çıkacaktır.

Balık zamanlarında havada kalan çok şey yaşarken fark etmeden arınırız. Balık çamaşır kurutma makinasına benzer. İçine aldığı şeyi öyle bir çevirir, çalkalar ki artık o şey tüm parçalarına ayrılır, bir araya gelemez olur. Bu dönemde, benzer şekilde hayatımızda çok şey çalkalanıyor ve anlamsızca havada asılı kalıyor olabilir. Sanki önüne geçemediğimiz durumlar, duygusal arayışlar beraberinde bir arınma, süzülme ve netleşmede getirecekler. Havalara aldanmamalısınız. Bir gün bahar, bir gün kış, Balık zamanında net bir sonuca ulaşmak her zaman güçtür. Güneş’in 20 Mart’ta Koç burcuna ilerlemesine kadar burcun ikilemlerini yaşayacağız.

4 Mart’ta Balık burcunda gerçekleşen yeniay çok güçlü bir stelyuma da işaret ediyor. Bu burçta dinamik bir toplaşma görüyoruz. Merkür birkaç gün içerisinde Balık burcuna terk ederek Koç’a ilerleyecek, ardından diğerleri de, önce Uranüs ve sonra Nisan ayında Mars da Balık’tan Koç’a geçecek. Bu geçiş kafanızda neler canlandırıyor olabilir ? Bitişler ve yeni başlangıçlar??, savaş öncesi sessizlik ??, doğum öncesi sancılar??, cesaret öncesi çaresizlik anı?? Buna benzer pek çok şey söylenebilir. Bir geçiş döneminde olacağımız belli. Hayal etmeli, düşüncelerimizi verimli sulara yatırmalıyız ki, 20 Mart sonrasında ilginç projelerle, yepyeni enerjilerle birlikte uyanalım. Ancak unutmamak gerekiyor ki böyle bir dönemde, özellikle Mars da Balık’tayken insanların mantıkla hareket edemeyecekleri ve değişik nedenlerle kurban düşebilecekleri çok şey olabilir. Arap dünyasındaki karmaşaya bakın. Bu dönemde, dünyanın değişik köşelerinde inançlarla ilgili konular yüzünden zorlanan, kurban olan, kendini kurban eden, bir hayale, bir ideale bağlı olarak kendinden vazgeçen çok şey görebiliriz. Kişisel hayatımızda çok dikkatli olmamız gereken bir dönemdeyiz. Mantıkla açıklanamayan olaylar, karmaşalar, yanlışlıklar ve ihmalkarlıktan dolayı yıkımlarla karşılaşabiliriz.

Neyse ki Merkür 9 Mart akşamı Koç burcunun ilk derecesine ilerleyerek yepyeni düşüncelerle, büyük bir ateş yakan kıvılcım gibi olacak. Ardından 12 Mart’ta bildiğiniz gibi Uranüs Aralık ayından beri getirdiği yenilikleri, başkaldırıları ve her şeyi sorgulayan, alaşağı eden cesaret alevini iyice büyütecek. Kısaca bu dönemde büyük belirsizliklerden kurtuluyor ve nihayetinde yeni bir bilinmeze doğru yola çıkıyoruz. Pek çoğumuzun hayatında bu dönemde ani olaylar, aslında çoktandır bildiğimiz, kendimizi alıştırmaya çalıştığımız değişikleri yapmaya başlıyoruz. Eğer kendi kendimize yeni bir rota çizemezsek bu kez değişimin kurbanı olacağımızı unutmamalı, ne olursa olsun, boşluğa atlama cesaretini gösterebilmeliyiz.

Aşkın ve güzelliğin gücü Venüs, bu dönemde sabahları Güneş’ten çok daha önce yükseliyor ve Kova burcundaki yolculuğuna devam ediyor. Aşkta, arkadaşlıklarımızda ve genel olarak ilişkilerimizde aşırı derecede özgür, sert ve tek başına hareket edebilecek bir dönemdeyiz. Böyle zamanlarda uyum ve yumuşaklık yaratmaktan çok kişisel sınırlarımızı daha fazla vurgulayabilir ve tek başına kalmak, en azından yeni deneyimler içinde olmayı yeğleyebiliriz. Güven ve huzurun verdiği konforu ve sıcaklığı değil, bağımsız kalmanın enerjisiyle hareket edeceğiz ve elimizdeki birikimleri bu yönde harcayacağız. Özgür kadınlar, bağımsızlık talep eden kadın figürleri ile daha sık karşılaşabiliriz. Sanatta ve modada daha deneyimci, avantgarde tutumlar bulacağız.

Politik olaylar ve ülkemiz gündemi açısından bakıldığında, 4 Mart’ta gerçekleşen yeniay haritasında Akrep burcunun yükseldiği ve Balık burcundaki birikimin 5. eve yerleştiğini görmekteyiz. Bu dönemde spekülatif konular, ekonomik açıdan harcamaları ve tüketimi vurgulayan gelişmeler dikkat çekmekte. Aynı zamanda her alanda tutkulu yaklaşımlar, gençlere ait gelişmeler, çocukları ilgilendiren konular ülke gündeminde daha belirgin hale gelebilir. Sanatsal alanda, sahne çalışmalarında dikkat çeken vurgular var. Politik liderlerin de kendi sahnelerinde çok daha duygusal ve etkileyici konuşmalar yapabileceklerini söyleyebiliriz. Çok mantıklı olmayan tartışmalar, karmaşalar, gizli kalan durumlar sürekli gündeme gelebilir.

Büyümeyi, zenginleşmeyi anlatan Jüpiter ile, kontrolü ve sınırlamayı açıklayan Satürn, karşı karşıya gelmeye hazırlanıyorlar. Bu karşıtlık Nisan ayının ilk günlerinden gerçekleşecek ama bu dönemde ekonomik kararlılıktan bahsetmek çok zor olacak. Bu iki gezegen karşı karşıya geldiği zamanlarda, global ekonomide daralma belirtilerinin çok daha fazla ön plana çıkacağını söyleyelim. Uluslar arası diplomaside yaşananlar ve yaşanacak olanlar ekonomi alanında hiç de istikrarlı olmayan koşullara işaret etmekte. Kuşkusuz petrol fiyatlarındaki dalgalanma ya da uluslar arası fonların arayışı ve dengesizliği iyice belirsizlik içerebilir.

Aşağıda bu ay için geçtiğimiz Aralık ayında yazdığım değerlendirmeleri okuyabilirsiniz. Yazının tamamı için ayrıca tıklayınız.

Bu dönemde, uluslararası konulardan kaynaklanan belirsizliklerin ülkemiz ekonomisine yansıması daha belirgin olabilir. Bu gelişmelerin getirdiği dalgalanmalar 15-17 Mart günlerinde netleşecek şekilde etkisini sürdürebilir. Ayrıca 23 Şubat’la birlikte, uluslararası konularda daha tepkisel olmayı gerektirebilecek gelişmeler, üniversiteleri, akademik dünyayı içine alan olaylar dikkat çekebilir. Bu dönemde Başbakan Tayyip Erdoğan görüşleri, sözleri ile dikkat çekebilir.

Mart – Muhalefeti arttıran gelişmeler gündemi ısıtmaya başlıyor

Mart ayının ilk günleri Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ilgilendiren konular açısından oldukça hareketli geçeceğe benziyor. Bu dönemde, en azından 20’sine kadar olan dönemde uluslararası konulardan kaynaklanan ve kriz yaratabilecek gelişmeler dış politikayı öne çıkarırken, halkı daha tepkisel kılabilecek, huzursuzluk yaratabilecek gelişmeler söz konusu olabilir. Mart ve Nisan boyunca, etnik konuların gittikçe hararet kazanması öne çıkmakta. Pluton’un ülkemiz haritasındaki Mars’a kare açı yapması şiddet içeren gelişmelere zemin hazırlamakta. Bu süreçte, 4 Mart’ın hemen öncesi ve sonrasında ülke gündemini aniden değiştirebilecek olaylar, sürprizler özellikle yönetsel konular heyecan getirmekte. Bugünlerde değişimi ve yenilenmeyi vurgulayan temalar da var. Ancak bir yanda halkı şoke edebilecek, sarsabilecek huzursuzluklar da söz konusu. Mart ayı boyunca üniversiteleri, akademik konuları, medyayı hararetle meşgul edecek olaylar bekleyebiliriz. Seçimlerin yaklaşmakta olması da gündemi yoğun kılıyor olabilir. İnançlar ya da farklı sosyal görüşler açısından sürtüşmelerin dikkat çekici olacağı anlaşılıyor.

Mart her bakımdan çok hızlı ve olaylı bir ay olacağa benziyor. 12 Mart’ta Uranüs’ün Koç burcuna ilerlemesi ile birlikte, liderlik mücadelesini öne çıkaran bir tempo var. Nitekim bu süreç Nisan ayında daha da güçlenecek. Uranüs’ün Koç burcuna ilerlemesi yönetimi, liderleri, ülkemizin dış dünyadaki konumunu iyice öne çıkarmaya başlıyor. Daha bağımsız politikaların göze çarptığı da izlenebilir. Bu dönemde Başbakan’ın tepkileri dikkat çekebilir.

20 Mart sonrasında, yönetsel konulardan kaynaklanan gelişmeler özellikle uluslar arası platformda çok daha fazla ses getirebilir. Bu dönemde dış işlerinde İran’ı da ilgilendirebilecek önemli olaylar bekleyebiliriz. Uluslararası konuların yanında, yazılı ve görsel medyada ortaya çıkan koşullar, üniversiteleri ve gençleri içine alan durumlar söz konusu olabilir. Mart ayının son haftasında iç işlerinde, hukuksal konuları ya da dokümanları konu alan gelişmeler sıkışmalara, tartışmalara da işaret etmekte.

R.Hakan Kırkoğlu


RE: Yeniay & Dolunay - tooredo - 03-04-2011 12:12 AM

Yükselen başaklar için güçlü birinin hayatınıza girmesi olası görünüyor ama satürn geri gittiği için çok dikkatli olmak, enine boyuna düşünmek irdelemek faydalı olucaktır.verygood


İstiyorum, öyleyse varım ! - Derin - 03-05-2011 10:22 PM

Balık burcunda Yeni Ay 04.03.2011 saat 22:45

Şimdi de burcumuza ve yükselen burcumuza göre bu Yeni Ay’da hangi dilek, niyet ve ilk adımların ön plana çıktığına, hangi konularda girişimde bulunmanın doğru olacağına bir göz atalım Okurken hem burcunuzu anlatan bölümü, hem de yükselen burcunuza uyan bölümü okuyun. Her ikisi de geçerli olacaktır: Mesela burcunuz Aslan, yükselen burcunuz da Boğa ise, hem Aslan burcunu hem de Boğa burcunu okuyun ve bu iki burçta yazılmış olumlama örneklerini bir arada kullanın. Hepimizin dilekleri, niyetleri ve yeni başlangıçları hayırlı olsun.

Koç ve Yükselen Koç: Bağımlılıklardan kurtulma, eskileri bırakma, bütünün hayrına iyi niyet dileklerinde buluma, ruhsal açılımlar için gerekli fırsatları yakalama, pozitif düşünebilme yetisi, sükunete kavuşma ile ilgili adımlar, dilekler ön planda olacaktır.

Olumlama: “Ben bağımsız ve özgürüm. Hayatımda sadece kendi rızam ve bilincimle taşımak istediklerim var. Evrenle bir bütünüm ve uyum içerisindeyim. Kendimi akışa bırakmayı ve ihtiyaçlarımın doyumla karşılık bulduğu bir hayat yaşamayı seçiyorum”

Boğa ve Yükselen Boğa: Yeni dostluklar ve arkadaşlıklar kurma, iş ve kariyer ile ilgili desteğe kavuşma, sosyal ortamlarda rahatlık , aşk ve dışadönük olma konuları ön planda.

Olumlama: “ Ben seviyor ve seviliyorum. Etrafım sevgi dolu bir dost topluluğu ile çevrelenmiş durumda. Başarımı ve yükselişimi kutlayan bana destek veren arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Biliyorum; seviyor ve seviliyorum. Aklı ve beklentileri benimle bir olan beni mutlu eden bir aşkın içindeyim.”

İkizler ve Yükselen İkizler: kariyer ve yükselmek, toplum arasında fark edilmek, yeni bir iş kurmak , saygınlık ve sevgi kazanmak, başarılı girişimlerde bulunmak için değerli bir Yeni Ay’dasınız.

Olumlama: “çok şükür ki, arzuladığım hedefler artık bir bir gerçekleşiyor. Hangi işe elimi atarsam atayım, karşılığını kat kat alıyorum. Ben ne istediğimi biliyorum ve bu isteklerimin gerçekleşmesini seçiyorum. Özgüvenim tam! Sevgi ve saygı ile anılıyorum.”

Yengeç ve Yükselen Yengeç: yabancılarla olan ilişkiler, dış ticaret, deniz aşırı ve uzak yolculuklar seyahatler, öğrenme, ilmi konularda ilerleme, hukuksal problemlerden kurtulma, yeni bir öğrenim dönemine başlamak için niyette bulunma, iyimser ve motivasyon dolu olma konuları ön planda. Bu konuda dileklerde bulunabilirsiniz.

Olumlama: “ ihtiyacım olan bilgiye ve o bilgileri aldıktan sonra kullanmaya hazırım. Hayatın tüm güzellikleri bana eşlik ediyor. Zihnim açık anlıyor ve anlaşılıyorum. Her sabah güne gülümseyerek başlıyorum ve her sabah yaşadığım tüm deneyimlere şükrediyorum. Uzak diyarlar bana yakın artık. Biliyorum evrensel bilgi kendini bana sunmaya hazır, ben de onu şükranla kabul ediyorum. “

Aslan ve Yükselen Aslan: Krediler, borçlar, gizli ilimler, konsantrasyon gerektiren derin halleri açığa çıkarma, ölüm korkusu, tüm korkular ile baş etme, ortaklıklardan elde edilen gelirler sizin bu Yeni Ay’da gündeme gelen konularınız.

Olumlama: “ Hayatın ve evrenin bilinen ve bilinmeyen her türlü bilgisini almaya hazırım. Ben hayatım boyunca cesaretli olmayı seçiyorum. Güçlü bir hafızam var ve elime aldığım iş ne olursa olsun, o işi bitirmeyi, tamamlamayı başarıyorum. Ben bütçemi organize etmeyi ve ihtiyaçlarımı karşılamayı seçiyorum. Hayatım bolluk ve bereket içinde.

Başak ve Yükselen Başak: İkili ilişkiler, evlilik, ortaklık, hukuksal konular, başkaları ile birlikte yürütülen ilişkiler ve işler, göz önüne ilk çıkış, toplumda fark edilme, paylaşma gibi konular sizin gündeminizi belirleyecek.

Olumlama: “ Ben’in Sen, Sen’in Ben olduğunu biliyorum. Sen’le birlikte biz demeyi seçiyorum. İlişkilerimde sevgi, mutluluk ve paylaşım ön planda. Sevgi dolu bir ilişkim var ve kendimi ilişkilerimde rahatça ifade ediyorum. Seviyor ve seviliyorum. Kendime olan sevgim günden güne artıyor ve arttıkça çevrem tarafından da fark ediliyor.”

Terazi ve Yükselen Terazi: Sağlık, günlük hayatın içindeki koşuşturmalar, hayvan sevgisi, iş ortamı, iş bulma gibi konular da sizin gündeminizde.

Olumlama: “ Sevdiğim bir işte, sevgi dolu bir ortamda çalışmayı seçiyorum. Gündelik işlerim her zaman su gibi kolaylıkla akıyor ve halloluyor. Sükûnet içinde her işimi bitiriyorum. Her türlü canlıya karşı sevgi ve merhamet doluyum. Bu dünya hepimizin ve ben paylaşmayı biliyorum. Sağlıklı ve huzurluyum. İşlerimi yoluna koymuş olmanın dinginliği içindeyim.”

Akrep ve Yükselen Akrep: Aşk, çocuklar, keyifli konular, tatiller, hobiler, kendine zaman ayırma, evin bereketinin artması sizin konularınız bu Yeni Ay’da

Olumlama: “ Seviyor ve seviliyorum. Hayatım sevginin kıymetini bilen insanlarla çevrili. Aşkın en güzel hallerini yaşamayı ve karşılıklı aşkı seçiyorum şimdi. (Çocuklarımla birlikte hayatın tüm güzelliklerini yaşıyor ve paylaşıyoruz. Hayırlı , başarılı evlatlarım var ve onlarla gurur duyuyorum.) Evimin bereketi ve bolluğu ihtiyacı olanlarla paylaşabilecek kadar çok. Soframız bolluk ve bereket içinde. Gezmenin, görmenin tatil yapmanın tadını çıkarıyorum bu yıl. Kendime zaman ayırmaktan zevk alıyor ve bunu sık sık tekrarlıyorum. Ben şanslıyım!”

Yay ve Yükselen Yay: Ev, aile, yuva, ev içinde huzur ve mutluluk, ev sahibi olma, ev değiştirme gibi konularla ilgili ilk adımlar ve dilekler sizin için uygun olacaktır.

Olumlama: “ Mutlu ve huzurlu bir yuvam var. Şen ve neşeli bir aileyiz. Çok şükür ki, evimizin bereketi ve bolluğu yerinde. Ailemle birlikte istediğimiz her şeye kavuşuyoruz. Evim tam da benim istediğim gibi. Aydınlık, ferah, sıcak olan evimde mutluluğu buluyorum. Dostlarımla birlikte evimde ne güzel anlar paylaşıyoruz. Ailem ve ben uzun ömrümüzün sonuna kadar sağlık, huzur ve mutluluk içindeyiz.”

Oğlak ve Yükselen Oğlak: iletişim, yazma, sözel ifade, satış pazarlama, reklam, akraba, kardeş ve komşularla olan ilişkiler, ders çalışma sınavlarda başarılı olma, seyahat planları, taşınma, zihin açılması, okuduğunu anlama, zihinsel kıvraklık ve hız sizlerin konusu Yeni Ay’da.

Olumlama: “ Anlıyor ve anlaşılıyorum. Yakınlarımla ve çevremde var olan insanlarla uyum içindeyim. İlişkilerimde sevgi doluyum. Seviyorum ve seviliyorum. Zihinsel kavrayışım ve ezberim kuvvetli. İhtiyacım olan bilgileri depolayıp, gerektiğinde kullanmayı biliyorum. Beden dilim herkes üzerinde olumlu bir etki bırakıyor. Kendimi sözlü, yazılı ve beden olarak doğru bir şekilde ifade ediyorum. Hayatın bana sunduğu tüm sınavlardan başarı ile çıkmayı seçiyorum.”

Kova ve Yükselen Kova: ekonomik koşulların düzelmesi, yeni gelir fırsatlarının açılması, finansal konularda rahatlama, değer verdiği şeylere kavuşma, bolluk ve bereket, kendi kişisel değerlerini artırma konuları bu Yeniay’da gündemde.

Olumlama: “ Ben bolluk ve bereket içinde bir hayatı seçiyorum. İsteklerimi karşılayacak gelire sahibim. Hatta kazancımla sadece kendi isteklerimi değil, başkalarının da isteklerini yerine getirebiliyorum. Kendimi geliştirmek için her türlü girişime açığım. Ben kendi kıymetimi biliyorum. Hem ruhsal hem de bedensel açıdan seçtiğim gelişmeleri yaşıyorum. Ben kıymetliyim, her varlığın kıymetli olduğu gibi, ben de sevgiyi hak ediyorum.”

Balık ve Yükselen Balık: Kendini geliştirme, özgüvenin artması, başkalarının fark etmesini sağlayan bir ışığa sahip olma, sağlık, zindelik, ruhsal ve bedensel güzellik gibi konular var sizin gündeminizde.

Olumlama : “ Ben değerliyim. İyiyi ve güzeli hak ediyorum. Hem ruhsal hem de bedensel sağlığım yerinde. Fit bir bedene sahibim ve enerji doluyum. Hangi işe başlarsam başlayayım, o işi tamamlama enerjisini içimde taşıyorum. Başkaları tarafından fark ediyorum. Ben övgüye değerim. Kıymetliyim. Ben değerimi nasıl anlıyorsam, başkaları da bunu anlıyor. Seviyor, seviliyorum. Sevdiğim insan benim tüm güzel yönlerimin farkında. Şükranla ve neşeyle doluyum.”

Sevgiler

Yurda Hal


RE: Yeniay & Dolunay - Nâr - 03-07-2011 03:55 PM

3 nisandaki yeniay tam da natal ay ımın üzerinde gerçekleşiyor , etkileri hakkında fikri olan var mı ?


RE: Yeniay & Dolunay - gullusutcu - 03-08-2011 04:03 PM

5/3/2011
4-5 Mart 2011 Balık Burcunda Yeni Ay Etkileri


***Sevgi gözümün kökünde yavrucuğum,
Sevgi ne göğün yüzünde
Sevgi ne yerin dibinde
Sevgi kuşun kanadında
Sevgi başucumda…
Sevgi ırak değil içimizde sevdiceğim***


4 Mart 2011 tarihi, Türkiye saatiyle 22.45 itibariyle Balık burcunun 14 derecesinde yeni ay gerçekleşti. Her tutulum birkaç gün öncesinden etkisini göstermeye başlar bunu artık biliyoruz. Ve her yeni ay dönemi, yeni başlangıçları, yeni kararları, adımları simgelemekte, negatif değerde ise tutulumun gerçekleştiği burcun niteliğine göre doğal felaketleri tetikler, tanınan gündemde olan önemli insanların vefatlarını da peşinden getirir. Bu tutuluma geçmeden önce Türk siyasi tarihinin önemli isimlerinden ve kendi davasında oldukça istikrarlı bir portre çizen lakin kıymeti ve milli görüş, adil düzen davası pek anlaşılamayan Sayın Necmettin Erbakan’ı kaybettik, sonsuz yurdunda ışık olsun nur olsun.
Bu tutulum ülkemizin 9.evinde gerçekleşti, nedir politik astrolojide 9.ev, bir ülkenin dini, maneviyatı, yükseköğrenim kurumları, felsefesi, uzak ülkelerle olan ilişkileri, hukuk ve yargı alanı yüksek mahkemeler, basın-yayın gibi konuları yönetir. Ülkemizin doğum haritasında 9.evde 13 derecede yer alan Uranüs üzerinde bu yeni Ay’ın oluşması Dini vurgusu yüksek Sayın Necmettin Erbakan’ın vefatını getirdi. Pek çok gazetecimiz yine gözaltına alındı, akabinde tepkiler peşinden geldi. Tutulum 9.ev alanımızda ve Uranüs üzerinde kısa bir analizi. Neyin neyi getirdiğine dair. Yeni ay etkisiyle yargı-hukuk alanında ve yine ülkenin dini ögelerine ait gelişmeler ve felsefesini simgeleyen alanlarda etkin bir aylık gündem bizi beklemekte. Değişken burçlarda meydana gelen tutulumların etkisi de aynen tabiatı gibi değişkenlik gösterir ve hızlı acildir çabuktur, öyle sabit ve öncü işaretlerdeki tutulumlar gibi geniş zamanlara yayılmaz bu süreçte oluşacak olaylar, takip eden açısal sistemde etkilerini pozitif değerde, Güneş’in Boğa, yengeç, akrep, oğlak burcunda ilken, negatif getirilerini ise ikizler-başak-yay burcunda güneş seyreylerken gösterir ve bu tutulum tamamlanır.
Balık burcu, bilinçaltımıza işaret eder, 12.ev alanı yani korkularımızın ve acılarımızın denizidir, pasif ve edilgenizdir, dışa bağımlıyızdır ya da kendimize yarattığımız bağımlılıklarımız vardır. İşte balık özü bu ya illa ki adanacak bir şeyimiz olsun isteriz normal insanlar gibi profesyonel ya da diplomatik değilizdir ince hesaplarımızda olmadığından ve her şeyimizi adeta vermeye programlandığımızdan illa ki bir bağımlılığımız (bazen ulvi bazen nafile, bazen bizi tüketen bazen bizi büyüten)olur. Balık burcundaki bu yeni ay ruhlarımız üzerindeki peçeyi kaldırmak için bir fırsat olabilir. Şiron, Uranüs, Merkür, Güneş,Ay, lilith ve vulcan Balık burcunda güçlü bir stelyum oluşturmuş durumda, bu etki büyük bir ruhani akımdır, Uranüs son derecede ve artık veda ediyor, Neptün balığa geçiş sürecine girdi çoktan etkisini göstermekte,
Değişken burçların(balık-ikizler-başak-yay) 14 lü derecelerinde yıldızlara sahip olanlar ve yine öncü burçlardan Oğlak,Yengeç, sabit burçlardan Boğa-Akrep olanlar için en etkili bir süreç başlamış durumda. Yeni ay etkisiyle bu burç mensupları adına öncelikli olarak harekete geçme zamanı, ne istemişler ise ve hayalini kurmuşlar ise işte bir fırsat. şiron yaraları sararken, lilith içimizdeki karanlığa ışık olmaya başlamış, ay ve güneş kavuşum yapıp yepyeni bir ayı bir bebeği doğurmuşken, samimice ne istemiş isek harekete geçme zamanıdır.12.ev alanı kişiyi baskılayan yavaşlatan bir alandır, geçmişe ait ne kadar korkularımız var ise, başarısızlık korkusu, güvensizlik, parasızlık, sevgisizlik vb. hadi kaldıralım peçeyi, gökyüzü bir kişiye ait değil ve kimsenin tekelinde değil, Yüce yaratıcının kapısı, Rahmân sıfatıyla: “Dünya hayatında, mü’min-kâfir gözetmeksizin, mahlûkatın
hepsine merhametle muamele eden, yarattığı her varlığa rızkı veren ve Rahîm sıfatıyla: “Verdiği nimetleri iyi kullananlara daha büyük ve ebedî nimetler veren. Ahiret hayatında sadece mü’minlere ihsan ve ikram eden… açıktır sonsuzca.

“Bugün benim doğum günüm(5 Mart) ve yeni ay güneşimin üzerinde gerçekleşti, geçen sene 15 Mart ‘ta gerçekleşen yeni ay da aldığım etkiyle çok şükür bir balık olarak son 1 senede eksi ve artısıyla çok şey değişti ve gelişti ve şimdi tam güneşimin üzerinde doğan yeni ay ile yeni kararlarımı uygulamaya geçireceğim bir zemin oluştu, Güneş 4.evimde yani aile yuva köklerimin olduğu ve dip bilinçaltımı, dış dünyadan kaçıp sığındığımız alanı ve yaşamın sonunu temsil eden evimde. Şuan Ankara’dayım ailemle birlikteyim ve bu yeni ay yeni yaşımla hayalim olan ikinci şey gerçekleşme yolunda inşallah,(ilki 1 Mart’ta gerçekleşti)hayırlısı. Ve kaçtığım dış dünya ile barıştığım, korkularımı yendiğim bir zaman dilimindeyim, son 7 senede Uranüs sayesinde yabancılaştığım ve 2,5 senede Satürn başak geçişinde izole olduğum kendimi hapsettiğim, inziva hayatımın sonundayım, asosyal kimliğimden çıkmaya başladığım,şiron’un verdiği yaraları sarmaya başladığım kabullendiğim (değiştiremeyeceğini anlamış isen üzülmek niye kabullenmeli),elbette samimi isem yaşam (aslında isteklerim minik) bana verecektir yok samimi değilsem ne kulluğumda ne insanlığımda bir şey değişmeyecektir.

Sevgimle Kalın emi

Elif Hece ÖZTÜRK (Esmeralda) Ankara(yol bitti çoktan galiba)

***Sevgi Kuşun Kanadında söz yazarı: Ahmet Çuhacı***

http://astrolojistik.blogcu.com/15-mart-balik-burcunda-yeni-ay-etkileri/7234490

EDİT: İslam Alimlerimizden dili kalbe nakş eden,Konyalı Tahir Büyükkörükçü Hocamız Hakka yürümüştür.Aşık ,maşuğuna kavuşmuştur inşaallah. Ülkemizin 9.evinde gerçekleşen bu yeni ay etkisiyle Önemli tanınmış büyük islam aliminin vefatı bu yeni ayla temsili olduğu alanında gerçekleşmiştir.Sonsuz yurdunda nur olsun. Ek astroloji teknik bilgi.
5 Mart 2011 saat:13:05 Ankara


Sonuca Doğru - ya sonuç yoksa ? - Derin - 03-14-2011 03:02 AM

19 Mart Cumartesi günkü dolunay, Ay’ın Dünya’ya en yakın olduğu dolunaylardan birisi. Bu nedenle eğer gökyüzü açık olursa Ay’ı seyretmeyi kaçırmayın derim. Aslında Ay, Dünya’ya çok az yüzdelik farklarla yaklaşıyor ama bu dönemlerde gel-git etkisi fark edilebilir ölçüde artıyor. Ruhsal durumunuzdaki değişikliğe de kendinizi o dönemde analiz ederek anlayabilirsiniz.



Ay, bu dolunayda, Başak burcunun son derecelerinde olacak. 4 Mart civarında başlattığınız yeni girişimler veya o zamana kendiliğinden denk gelen yeni oluşumlar varsa şimdi bunların sonuçlarını alabilmek için bir dönüm noktasında olduğunuzu söyleyebilirim.



Gökyüzünde karar vermek zamanı olduğuna işaret eden semboller var. Fakat aynı zamanda bu kararı imkansız kılacak kadar değişken şartlar da var. Karar vermenin öncelikli zorluklarından birisi, bunun görev duygusuyla karışması, ve aslında diğer yandan kaosun hala devam ediyor olması. Yani kararınızdan bir adım sonrasını göremiyor olabilirsiniz ama gene de kendinizi bir sonuca ulaşabilmek için zorlayabilirsiniz. Belki size söz verildi. Belki de kendinize söz verdiniz; veya doğrusunun bu olduğuna inanıyorsunuz; ya da bunun bir çeşit hak-hukuk mevzusu olduğundan eminsiniz.



Bu duygular içinde kendinizle ve dış dünyayla bir hesaplaşmaya girmeye hazırlanırken diğer yandan, değişimi başlatma isteği, düzene karşı gelmek, farklı olanı yapmak ve gidişata isyan etmek bir çeşit aciliyet ve acelecilik içinde motive edici olabilir. Bu değişken ruhsal gelgitler, durumu daha gergin hale getirebilir. Söz vermenin ve sözünde durmanın zor olduğu zamanlardayız. Değişkenler o kadar fazla ki. O yüzden analiz etmeyi, neyi neden istediğinizi ve aslında gerçekte neye ihtiyacınız olduğunu kendinize sormayı ihmal etmeyin. Cevaba göre aniden başka şeyler yapmak ve bambaşka kararlar vermek isteyebilirsiniz. Sonra ertesi gün fikrinizi değiştirip gene başa dönebilirsiniz. Belki de önemli olan şimdilik bir sonuca varmak yerine sadece bu sürece izin vermektir.



30 Mart civarında Merkür Koç burcunda geri gitmeye başlayacak, eğer şimdi sizin için durum karmaşıksa o zaman kendi ihtiyaçlarınıza ve bilinç dışınıza daha kolay ulaşabilirsiniz. Çünkü Merkür geri giderken dışsal gelişimlerden kendinizi soyutlayıp, iç dünyanıza daha kolay ulaşabilirisiniz. Ayrıca Mart ayının son günleri harekete geçmek ve gidişattan ayrılmak için bazı gelişmelerle karşılaşacaksınız, o zaman kendi duruşunuzu ve ne yöne doğru gitmek istediğinizi bir şekilde ortaya koymanız gerekecek. Yani şimdi neye karar verirseniz verin esasında Mart ayının sonunda yeni gelişmeler karşısında duruşunuzu yeniden belirlemeniz gerekecek. Bu dolunay size gelecekteki duruşunuzla ilgili ve neyin değişmekte olduğunu anlayabilmenizle ilgili önemli ipuçları getiriyor. Kendinizi dinlemeyi ve duygularınızı analiz etmeyi ihmal etmeyin. Sözü kendinize verin, çünkü bunun değerini kendiniz biçeceksiniz. İçinde özgürlük ve esneklik olan bir söz verin ki hoşgörü doğsun. Aksi halde Mart ayının sonu ve Nisan ayının başı fazlasıyla zorlayıcı ve gerilimli olabilir.

Meltem Ersoy 13 Mart 2011


RE: Yeniay & Dolunay - Félicé - 03-14-2011 03:03 AM

Benim anlamadığım bir şey var.. Tüm gök cisimlerinin yörüngeleri belli.. Bunların dünyaya yakınlaşmasından kastedilen ne?


RE: Yeniay & Dolunay - tooredo - 03-14-2011 03:15 AM

Yörünge düzlemi yuvarlak olsa yakınlaşma uzaklaşma olmaz fakat düzlemler elips şeklinde olduğu için gezegenler yaklaşıp uzaklaşabiliyor gülücük


RE: Yeniay & Dolunay - gullusutcu - 03-14-2011 10:46 AM

19 MART DOLUNAYI VE LİLİTH
Mar 13, 2011 by Arzu Cengiz

Mart ayının Dolunayında Güneş, Uranüs ve Lilith birleşerek oluşturacakları yüksek enerjiyle Scheat sabit yıldızından da güç alarak Ay’a meydan okuyacaklar.
Daha önce bir çok kez üzerinden geçmiştik Scheat ile ilgili.Pegasus takımyıldızında en can sıkıcı sabitlerden biridir diye bahsetmiştik. Evet tehlikeli bir ünü vardır ama Merkür’ün üst oktavı olan Uranüs’ün bir çok kalitesini de kendinde taşıyan üstün zeka ve düşünce gücüne sahiptir fakat bazen aşırı ve gereksiz gururun kurbanı olabilir.
Bu karşıtlığa kare açı yaparak duygusal provokasyon işlevi gören Ay düğümlerini unutmamak gerekir.
Ay düğümleri ruh ile fiziksel beden arasındaki bağdır. Ruhsal tekamül ve insiyatik aydınlanmanın simgesidir. Bu dünya formunda tekrar doğarken aynı topluluğa dahil olan insanlar arasındaki psişik irtibatlarla alakalıdır. Yay/İkizler aksındaki Düğümlerin Ay- Güneş karşıtlığına yaptıkları kare açının çok büyük bir anlamı olduğunu düşünüyorum.
Güney Ay Düğümünün Polaris sabit yıldızı ile olan birlikteliği kendimizi geleceğe doğru yönlendirmemizi ve doğru yönü bulmamızı gerekli kılıyor. Polaris yön bulmakla alakalıdır ama hem Ay’a hem de Lilith ve Uranüs’le kavuşum halinde olan Güneş’e kare açı yapıyor. Bu enerji kişileri ne yöne gideceğini bilmez bir halde hissettirecek büyük bir ihtimalle.

Ve şimdi Lilith Uranüs’le kavuşuyor yanlarında ki Güneşle beraber.
Güneş eril güçtür. Erkekleri, baba figürünü ve devletin başındakileri temsil eder. Ay ise kadınlardır duygulardır annedir. Toplumda ise halktır.
Erkeler ve devletin başındakiler özgür, kendisini göstermekten çekinmeyen ve zarar vermeye müsait kadınlarla ilişkiye girerek diğer kadınlara ,topluma ve duygulara karşı gelmesini mi anlatıyor acaba bu Dolunay.
Yoksa yıllardır duygularını ve kendisini kapamış kadınların erkeklerinde desteğini alarak dışarıya çıkaracakları özgürlük isyanını mı anlatıyor.
Her şekilde de kadınlar ön planda. Zarar veren ve zarar gören kadınlar.
Ay –Neptün arasında 150 derecelik açı, iyilik meleği gibi herkese yardım etmeye çalışan ve bu uğurda kendini tüketen evdeki kadınlarının çabalarının boşunalığını gösteriyor. Çünkü erkeğin yanında cinselliği kullanan gücünü bunun üzerine yoğunlaştırmış kadınlar var.
LİLİTH;
Ve başlangıçta Havva’dan önce Lilith vardı. Adem’in ilk karısı. Gizemli ve baştan çıkarıcı. Kanatları olan ateşli, tahrik edici karaktere sahip olan bir yaratık. Bir Tanrıça mı? Bir Şeytan mı? Yoksa onu takip edemeyen kaba toprak parçası Adem’in kendisine müdahale etmesinden hoşlanmayan bir kadın mı sadece? Kaynaklar onun hakkında neler söylüyor? Geçmiş ve gelecekte, Lilith hakkında bu kadar ilgi çekici olan şey nedir ki; çoğu zaman sevilmeyen, lanetlenmiş, zaman zaman Havva tarafından yeri doldurulan ve bazı zamanlar ise Tanrı’nın sağında oturan bu kadın popülerliğini yitirmiyor.
Lilith: Işığın bir meleği mi?
İsa’nın dişisi mi?
İlk kadın Şaman mı?
Neden Musevi – Hıristiyan erkek fantezileri
tarafından rahat bırakılmıyor?
Musevilik ve Hristiyanlık inançlarında Adem’in ilk eşidir. Tevrat’ın Yaradılış bölümünün
1. Bab’ında Âdem ile beraber bir dişi yaratıldığı, 2. Bölümde ise Âdem’in kaburga kemiğinden bir dişi yaratıldığı yazılıdır.
Tevrat’ta açıkça yer almamasına rağmen; birçok Musevi dini kaynağı 2. Bölümde sözü geçen dişinin Âdem’in 2. karısı olduğu, birinci bölümdekinin ise ilk karısı olan Lilith olduğuna inanırlar.
İnanışa göre Lilith, Âdem ile aynı zamanda ve aynı anda yaratıldığından Âdemin kendisine eşit olduğu görüşündedir (Yani Lilith Tarihin ilk FeministidirJ) bu sebeple de Âdem’e tabi olmayı şiddetle reddeder ve Tanrı’ya karşı çıkarak asi olur karşılığında ise cennetten uzaklaştırılır. Bundan sonra Tanrı Âdem’in kaburga kemiğinden Havva’yı yaratır. Havva erkeğinin bir parçasından yaratıldığından ona tabi olur.
Âdem ile Havva ilk günahı işleyip cennetten kovulduktan sonra çocukları olur Lilith bunu kıskanır ve bundan sonra ademoğullarından doğacak her bebeği öldürmeye ant içer.
İnanışa göre kötü bir ifrit haline gelen Lilith gece hava karanlıktan sonra yeni doğum yapmış evlere girerek lohusa kadınların bebeklerini boğmaktadır. Bu sebeple eskilerden günümüze kadar gelmiş bir inanışa göre Lohusa kadınlar akşamları evde yalnız bırakılmaz.
Aslında Lilith hakkında pek çok efsane ve öykü var. Örneğin Talmud’da (Tevrat’ın başta yazılı olmayıp, sonradan yazılı hale getirilen ikinci bölümü) ondan dişi bir şeytan olarak söz edilir. Bu rolüyle bir hayalet gibi yüzyıllarca tarih sayfalarında dolaşır. Kadın ve çocukları hedef alır, erkekleri baştan çıkararak onlara zarar verir. Yaptıkları bunlarla sınırlı değildir. Bir hayalet gibi kadınların beynine girip, erkeklerle eşit haklara sahip olma savaşını günümüze kadar sürdürür. Bazı efsanelerde de cadı suretinde çıkar karşımıza. Lilith’e hepsi birbirinden farklı, ancak hepsi de kötü yakıştırmaların niye yapıldığını anlayabilmek için geriye dönüp, dinler tarihine ve efsanelere bir göz atmak gerekiyor.
Lilith İbranice ‘de “geceye ait olan” anlamını taşır. Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı onun unvanlarından bazılarıdır. .. Adından da anlaşılacağı üzere, çağlar boyu kadınlara yakıştırılabilecek bütün olumsuz özelliklerin taşıyıcısı olmuş.
Saf, edilgen cinselliği ancak yasak meyveyi tadınca öğrenen Havva’nın tersine, en başından beri gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince kullanmaktan da çekinmez.
Kendi başına buyruk, zapt edilemez, denetlenemez olduğundan, özellikle tek tanrılı din adamlarının sürekli baskı altına almaya çalıştıkları bir kadın örneğidir. Aslında erkeğin kadına ve cinselliğe duyduğu korkunun bir simgesi de sayılabilir…
İyi ile kötüyü ayırt etmeyi sağlayan ağacın yasak meyvesinden yemediği için ölümsüz kalmış, cennetin yakınlarındaki bir dağ geçidinde Şeytanla birleşerek “Lilim” adı verilen çocuklar doğurmuştur.
Lilith ’in sembolü baykuştur. Şimdilerde modern çağlarda Lilith feminizmin simgesi haline geldi. Bu isimde dergiler çıktı, kafeler açıldı, sadece kadın müzisyenlerin katıldığı “Lilith Fair” adlı gezici müzik festivalleri düzenlendi, “ideal kadın” olarak tanımlanan Havva gibi olmak istemeyen kadınlar, tepkilerini dile getirmek için kız çocuklarına Lilith adını verdiler.
Artık burkalarından sıyrılmak isteyen çarşaflarından kurtulmak isteyen ve belki de bu yüzden çok canı yanacak olan kadınların sesini duyacağımızı düşünüyorum. Kendini göstermek isteyen kadınlar erkeklerinde desteğini alarak yeni bir başlangıç için belki de bir devrim yapacaklar.
Ve onlar da karşılarında gelenekçi, kendini erkeğine adayan ama hiçbir zaman taktir görmeyen kadınları mı bulacaklar:?
13 Mart 2011 Pazar
Arzu CENGİZ
Kaynaklar
Vera Zingsem, “Lilith”, Çeviren: Devrim Doğan Yüzer, İlya Yayıncılık
“Lilith” Focus Dergisi, Ocak 2004.
Leyla Erbil, “Cüce” novella, İş Bankası Kültür Yayınları, 2003.
Related Posts

KOZMİK TÜYOLAR
Posted on Mar 14, 2011

JAPONYA’DA DEPREM
Posted on Mar 12, 2011

4 MART YENİAY’I ve KADINLAR
Posted on Şub 28, 2011

MART 2011 GEZEGEN HAREKETLERİ VE AY FAZLARI
Posted on Şub 25, 2011


Ekstrem Süper Ay - Derin - 03-15-2011 11:34 PM

Astroloji ile hava durumu tahmini insanoğlunun bilinen en eski bilimlerindendir ve yüzyıllardır hava durumu öngörülerini yapanlar, geliştirenler ve üretenler klasik astrologlardır. Kültürler binlerce yıldır Ay fazlarının izini sürmüş ve uzun-dönem hava durumu olaylarına göre plan yapmışlardır. Dünya’daki hava durumunu anlamada Ay maksimumları temel oluşturur.



Ay’ın Dünya üzerindeki çekim gücü, Güneş’inkinin iki buçuk katıdır. Her ay fazı hava durumunu değiştirici bir etki yapar, bu kuraklık, kasırga, tornado ya da şimşek olabilir. Bazı araştırmalar, yeni ay ya da dolunay sonrasında %10 daha fazla yağış olduğunu, bazen de bu döneme denk gelen Ay’ın perigee ve apogee (Dünya’ya en yakın ve en uzak) dönemlerinde, tropik fırtınaların kasırgaya dönüşebileceğini göstermektedir.



Astrometeorologlar hava durumunu ve iklimi öngörmek için gezegenlerin Dünya’ya göre hareketlerini, Güneş ve Ay’ın pozisyonuyla birlikte belirlerler. Yeni Zellanda’lı araştırmacı Ken Ring bunu Ay’ın Dünya iklimine etkisi olarak adlandırmaktadır. Ring, Ay’ın hareketlerinin deprem tahminleri için de kullanılabileceğini söylemektedir. Predicting the Weather ty the Moon adlı kitabında belirttiğine göre, depremsel açıdan riskli dönemlerden biri, Ay’ın ekvatorun kuzey ya da güneyindeki maksimum deklinasyonlarında olduğu dönemdir. Ay bu pozisyonlarda yaklaşık 3 gün kalır ve buradayken tektonik plaklara önemli bir gerilim uygular. 9.0 büyüklüğündeki Japonya depreminin yaşandığı 11 Mart 2011 tarihinde, Ay maksimum kuzey deklinasyonuna yaklaşmaktaydı (Ay maksimum kuzey deklinasyonuna 12 Mart 2011 tarihinde ulaştı: 23 derece 49 dakika). 23-26 Mart tarihleri arasında ise Ay, maksimum güney deklinasyonunda olacak. (maksimum deklinasyon: 25 Mart 2011 tarihinde 23 derece 43 dakika)



Ring’e göre doğal felaketler açısından bir başka riskli dönem, Ay’ın Dünya’ya en yakın (perigee) yerinden geçiş zamanıdır. Bu sırada dünyadaki depremlerin artması da olasıdır. Araştırmalar, önemli depremlerin Ay’ın yeni ay, dolunay ya da perigee olduğu zamanlara denk geldiğini göstermektedir. Özellikle de perigee ve yeni ay ya da dolunay aynı güne denk geldiğinde…



19 Mart 2011 tarihinde, dolunay fazında, Ay kendi yörüngesinde Dünya’ya en yakın pozisyonunda olacak. 19 Mart 2011’de dolunay zamanında, yaklaşık 19 yılda bir denk gelen Ekstrem SüperAy var! (Ay’ın perigee döneminde olması durumunu ifade eden SüperAy kavramı ilk kez Astrolog Richard Nolle tarafından kullanılmıştır. Bunun dolunay zamanına denk gelmesi Ekstrem SüperAy olarak ifade edilmektedir).



Tarihsel süreçte geri giderek baktığımızda, daha evvelce yaşanan SüperAy civarındaki günlerde aşırı yağışlar ve sel baskınları da arttığını görüyoruz. Tabii bu özel olarak Türkiye için geçerli değil, dünya genelinde bir tespit. Bizim için önemli kısmı ise, gergin duygusal çıkışlara karşı kendimizi frenlememiz, gergin ve karmaşa enerjisi taşıyan ortamlardan uzak kalmamız…



İçinde bulunduğumuz yıldan 19 yıllık periyotlarla geri giderek, daha önce Ekstrem SüperAy zamanlarında nasıl şartlar oluştuğunu inceleyebiliriz. Bu konuda Ken Ring’in http://www.predictingweather.com adresinde bulduğum bilgileri aynen paylaşacağım.



10 Kasım 1954’te dolunay zamanında Ekstrem SüperAy varmış. Ay maksimum deklinasyonuna ulaşma üzere imiş. Bu tarihten 23 Şubat 1955’e kadarki süreçte sel baskınları oluşmuş.



8 Ocak 1974’te dolunay esnasında Ekstrem SüperAy varmış. Ay’ın maksimum deklinasyonundan iki gün sonraya denk gelmiş. Bu tarih civarından 29 Ocak 1974’e kadar üç hafta boyunca yağmur yağmış.



9 Ocak 1992’deki dolunay esnasında Ekstrem SüperAy varmış. Güney Kaliforniya’da 7.2 büyüklüğünde deprem olmuş.



Daha önce de belirttiğim gibi, Dünya’nın manyetik alanı Güneş’in ekvator düzleminden geçtiği Mart ayı civarında normalden daha fazla bozulur, dengesizlikler, değişimler olur. Jeomanyetik fırtınalar, dolunay zamanlarından daha etkindir. 21 Mart 2011 tarihinde hem güneş dünya ekvatorundan geçiyor, hem 19 Mart tarihinde bir dolunay var, hem de bazı gezegenler birbirleriyle dizilimdeler ve bu dizilimlerden bazıları Dünya’yı da içeriyor.



18-25 Mart Arasındaki Tarihler Gözlem Altında!



Tüm bu bilgilerin ışığında, dolunayın gerçekleşeceği ve Güneş’in ekinoks noktasında görüleceği 18-22 Mart tarihleri arasında ve veya Ay’ın maksimum güney deklinasyonunda olacağı 24-25 Mart tarihlerinde dünyanın çeşitli bölgelerinde sel felaketleri, denizlerle-sularla ilgili sorunlar, etkin fırtınalar, çeşitli doğal felaketler görülebileceğini tahmin edebiliriz. Tabii paragraf başında da değindiğim gibi, bu özel olarak Türkiye için geçerli değil, dünya genelinde bir tespit.



Öte yandan, Ay’ın duygularımız ve bedenimiz üzerindeki etkilerini de göz önüne alarak, önümüzdeki yakın süreçte sağlığımıza dikkat etmeli, günlük ilişkilerimizde dikkatli adımlar atmalı, sağduyulu hareket etmeliyiz. Gergin duygusal çıkışlar yapma riskine karşı kendimizi frenlemeli, gergin ve karmaşa enerjisi taşıyan ortamlardan uzak kalmalıyız. Aksi takdirde olumsuz durumlarla karşılaşabiliriz, dikkat!



Pek tabii ki bu dolunay civarındaki tarihlerde hiç bir şey yapmayacağız anlamına gelmiyor. Sevdiğimiz kişilerle bir araya gelmek, sevgi paylaşımında bulunmak, dayanışma içerisinde olmak bu depresif ruh halini aşmak için en ideal yol kanımca. Pek tabii evcimen hayvanlarımızla, bitkilerimizle, kısacası sevgi alışverişinde bulunacağımız her şeyle ve herkesle…



Dolunay zamanları yaratıcılığın da çok arttığı zamanlardır aynı zamanda. Ortaya bir ürün koyma zamanlarıdır. Bu vakte kadar belirginleşmemiz durumların, artık görünür bir duruma gelmesine yönelik etkiler taşır. Tek başına hareket etmekten ziyade, birlikte hareket etme enerjisi taşır. Bu yüzden dolunayın enerjisini zıtlaşma ve fikir ayrılıkları yerine, tamamlanma ve sevgi alışverişine yönelik kullanmamızı mümkün kılar.



Ay’ın konumuna göre neler yapabileceğimizi ve nelerden kaçınmamız gerektiğini Ay Taktikleri kitabında çok güzel detaylandırmış olan Astrolog Yurda Hal, dolunayın yaydığı yoğun enerjinin birçok faydası olduğunu, özellikle ruhsal sorunların çözümü için uygun bir dönem olduğunu söylüyor. Yurda Hal’a göre yapacağımız meditasyon, zikir, dua ya da benzeri çalışmalar dolunay günlerinde daha çabuk netice verir. Bu dönemde bu tür çalışmalar iç benliğimizle kendimizi daha bir bütün içinde hissetmemizi sağlar.



Verimli ve olumsuzluklardan uzak bir SüperAy geçirmemiz dileğiyle…



Öner DÖŞER

15 Mart 2011

ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan