Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz.
Satürn ve Depresyon - Yazdırılabilir Sürüm

+- Türkiye'nin en büyük astroloji platformuna hoş geldiniz. (http://www.astrosohbet.com/forum)
+-- Forum: ASTROLOJİ (/forumdisplay.php?fid=13)
+--- Forum: GEZEGENLER (/forumdisplay.php?fid=28)
+---- Forum: Satürn (/forumdisplay.php?fid=75)
+---- Konu: Satürn ve Depresyon (/showthread.php?tid=1854)

1 2


Satürn ve Depresyon - yezda - 03-19-2008 01:04 AM

Satürn ve Depresyon



Bir süredir “halkalı gezegen” Satürn ve döngüleri hakkında sizleri bu sütunda yeri geldikçe bilgilendirmeye çalışıyorum.. Bu hafta ise, Satürn’ün disiplinli çabalarla emek vererek adım adım hedefe ilerlemek, sınırlamak, yapılandırmak, görev ve sorumluluk bilinci, sağduyu, temkin, dakiklik, çalışkanlık, sadakat ve güvenilirlik gibi olumlu ifadelerinin yanı sıra, yıkıcı kullanımıyla içimizde ortaya çıkarabileceği olumsuzluklardan da söz etmek istiyorum.



Satürn, salt Oğlak burcunu değil, Uranüs ile birlikte Kova burcunu da yöneten “karmik” ifadeli bir gezegen. O nedenle de “yaptıklarımızın sonuçlarıyla karşılaşmak, ektiğimizi biçmek” anlamını taşıyor. Sembolünde madde ile mananın birarada olduğunu görürüz. Haç altındaki hilal, ruhumuzun büyüyüp olgunlaşmak için bir takım dünyasal zorluklardan, engellerden geçmesi gerektiğine işaret eder. Temel işlevi öz disiplin ve oto kontrolle, kendi hayatımızı inşa etme, kendimizi gerçekleştirirken kendi hayatımızın otoritesi olmamızı sağlayacak süreçler yaratmaktır. Jüpiter ne kadar iyimserlik, neşe, heves, hoşgörü ve gelişmeye açık anlam taşıyorsa, Satürn de o kadar korku, temkin, yetersizlik, engeller, reddedilmişlik duygusu ve hayal kırıklıkları verir. Kendi doğamıza uygun bir hayat inşa edememiş, kendi gerçeğimizden uzaklaşmışsak, içimizde anlamlandıramadığımız bir karamsarlık, yalnızlık, mutsuzluk hisseder, “depresyon”a gireriz.



BAŞAK BURCUNUN KONUĞU
Bildiğiniz gibi, 2 Eylül 2007’den bu yana Satürn Başak burcunun konuğu. 2010 yılına kadar sürecek bu yolculukta başta Başak ve Balık burçları olmak üzere, tüm burçları oldukça etkiliyor. Özellikle Başak ve Balık burçlarının ilk üç-dört derecelerinde kişisel gezegenleri bulunanlar bu konumun vurgusunu hayatlarında yoğun bir şekilde hissediyorlar. Satürn transitinin tetiklediği her alanın temsil ettiği konularda bir sınanma gündeme gelir. O konularda yaptığımız inşaatın ne kadar sağlam, ne kadar gerçekçi ve dayanıklı olduğunu, kişisel hedeflerimize ulaşmak için gereken çabayı harcayıp harcamadığımızı anlamamıza neden olacak deneyimler yaşarız. Bizi daha ileriye götürecek, büyüyüp olgunlaşmaktan alıkoyan bir kemikleşmiş yapı değiştirilmek durumundaysa, ardarda yaşanan Satürnyen olaylarla depresyon kendini göstermeye başlar. Bazen depresyonla birlikte sağlığımız da bozulabilir. Satürn’ün vücudumuzda iskelet sistemi, kemik, dizler, dişler ve vücudumuzun sınırı olan deriyi yönettiğini düşünecek olursak, bu konularda sorunlar yaşamamız beklenebilir. Şu anda transit etkide bulunduğu Başak burcu sağlık ve hijyen konularıyla ilgilidir. Başak vücutta bağırsaklar, sindirim sistemi ve hazım gücünü temsil ettiğinden mide-bağırsak sorunları da psikosomatik rahatsızlıklar olarak ortaya çıkabilir. Başak, hataları düzeltip kusursuzlaştırmak peşinde olan bir burçtur. Satürn transiti bu konularda süregelen sağlık sorunlarını belirginleştirip, onlardan kurtulmamız için gerekenleri artık ihmal etmemize fırsat vermeden düzeltmemizi sağlayacak enerjiyi verir.



DEPRESYONDAYKEN…Depresif bir ruh hali içindeyken günlük yaşamın gereklerini, görev ve sorumluluklarımızı yerine getiremeyecek kadar bezgin, cansız ve mutsuz olabiliriz. Kendimizi yenik düşmüş, reddedilmiş, başarısız, desteksiz ve kimsesiz hissedebiliriz. Ancak gerçekçi, kararlı ve sabırlı bir yaklaşımla harekete geçerek, gerekenleri yapma yolunda doğru zamanda doğru adımı attığımızda, hayatımız yeni bir şekil almaya başlar ve depresyon aşılır.


Genelde asıl yapmak istediklerimizi yapamadığımızda, birbirinin aynı, durgun giden süreçlerde depresif oluruz. İçimizdeki yaşama sevinci solar, neşemiz kaybolur. İçten içe öfkelenir, kendimizi yenik düşmüş hissederiz. Aslına bakarsanız, işten güçten, sorumluluklardan baş alamadığımızda, vakitsizlik yüzünden günlük mekanizmaların dışına çıkıp bizi mutlu edecek, yüreğimizi hafifletecek şeyler yapmaktan uzak kalıyoruz. Oysa kendimize, kendi istek ve arzularımıza göre hayatımızı düzenlemiş ve bu yolda bizi ruhen de doyuracak bir şeylerle meşgul isek depresif bir ruh hali içersinde olmamız mümkün değildir. . Mutluluk amacımızı gerçekleştirmekten doğan bir duygudur. Bir işi zamanında teslim etmek, çok emek verdiğimiz bir projenin beğenilmesi, yorgun bir günün ardından gelen sıcacık dinlenme anları içimizi sevinç ve hazla doldurur. Bir İtalyan atasözüne göre, “Bir at ya çeker ya tekmeler”. Yani, birini yaparken diğerini yapmasına, çekerken tekme atmasına imkan ve fırsatı yoktur. O nedenle yapıcı bir biçimde bir şeylerle meşgul olduğumuzda karamsar düşüncelerin girdabına kapılıp bunalmayız.



Ne ilginçtir ki insanlar bazen hiç farkında olmadan uzun süre depresyon içinde yaşayabiliyorlar. Tıpkı yüksek veya düşük tansiyonla yaşamaya alışmış kişiler gibi bunu adeta doğalarının bir parçası haline getirebiliyorlar. Kronik depresyon zamanla geçmeyen, hatta giderek yaşamlarına hakim olan bir konuma gelebiliyor. Sorunu aşabilmek için karşı karşıya kalınan durumu kabullenmek ve bununla baş edebilmeyi sağlayacak adımlar atmayı arzu etmek gerçekten çok önemli.



Yeri gelmişken, Satürn’ün Başak’ta ilerlerken kıtlık, susuzluk, sıcak ve kuru hava, hasadın verimsiz olması gibi sorunlarla karşılaşmamıza neden olabileceğini hatırlatmak istiyorum. Hepimiz bu bağlamda üzerimize düşenleri yapmalı ve doğadaki dengeyi bozmayacak şekilde davranmaya özen göstermeliyiz.

BİTİRİRKEN…Satürn hayattaki seçimlerimiz ve onların sonuçlarıyla yüzleşmemiz demektir. Bugünden itibaren huzurlu ve mutlu olmayı seçip, kendimize uygun bir yaşam tarzını geliştirmeye ne dersiniz?
Astrolog GAMZE ÖZŞAHİN


Cvp: Satürn ve Depresyon - sultan - 07-11-2008 09:41 PM

Satürn şu sıralarda hem de marsla kavuşumda natal ayımın tam karşısında. Cidden de sağlık sorunlarım baş gösterdi, aynen yazıdaki gibi daha önceden önemsemediğim sorunlar şiddetlendi. Artık halletmem gerek sanırım.
Bu ne kadar sürer acaba? Bende bi haller bi haller... depresifim yaaa...:(


RE: Satürn ve Depresyon - astrosohbet - 07-11-2008 11:48 PM

simya Yazılan:Ellerinize sağlık Ben Satürnü Güneşinde üstünde bir ego olarak görüyorum nedense..
Satürn döngüsü yaşayan tanıdıklarımda ortak görüş: ''Duygusuzlaştım sanki'' diolar.

Sormak istediğim natalda Satürnü geri olan birisi 29 yaş döngüsünü daha mı zorlu yaşar? Şu an için Satürn geri değil onu nasıl etkiler?
Sorabildim mi ki hımm

satürn bildiğim kadarıyla egonun beslenmemesi için elinden geleni ardına koymayan sistemin gardiyanı oluyor ;)

satürn dögüsünü yaşadığın süreçte , eğer ki retro durumu sözkonusu olursa , bence o zaman daha çok etkilenirsin.


RE: Satürn ve Depresyon - yezda - 07-12-2008 12:09 AM

Satürn'ü geri hareketinde olan kişiler, toplumdan gelen mesajlara açıktırlar. Kişisel kimlikleri ile sosyal kimlikleri birdir ve insanların onları gerçekte oldukları şekilde kabul etmelerini isterler. Başkaları tarafından takdir edilmek, kendileri hakkında oluşturdukları endişeleri yenmelerini sağlar. Objektif değerlendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Bu yerleşime sahip yaratıcı insanlar, başkalarının onayını görmedikçe kendi yaratıcılıklarından emin olamazlar. Bu takdiri uzun süre görmezlerse, kendi değerlerine olan inançlarını yitirebilirler. Böyle bir dönemden sonra egolarını tekrar belirleme sürecine girerler. Bu kişiler aynı zamanda yaratıcı süreçte yalnız kalmakla, onay almak için sosyal olmak arasında dengeyi kurmakta zorlanabilirler.

Satürn'ün geri hareketinde olduğu evin konularında kişi kendini güvensiz, kısıtlanmış hisseder ve bu alanlarda gelişime ihtiyaç duyar. Güneş'in bulunduğu ev ise, kişinin kendini en iyi ifade edebileceği alandır. Güneş'in konumu, geri hareketli gezegenin düzeldiği dönemde sınırların nasıl ortadan kaldırılacağını açıklar.

Satürn'ün geri hareketinde sınırların değişimi, babanın nasıl tanındığı ile bağlantılıdır. Baba çoğunlukla fiziksel veya duygusal olarak uzaktadır. Bazen baba, ailede sözü geçen tek kişidir ve çocuğunun kimliğini kendisinin belirlemesine izin vermemektedir. Kronos babasıyla çekişme yaşamış, bunun bedelini ona oğlu ödetmiştir. Satürn'ün etkisi düşük olduğunda Güneş'in varlığı oluşturamaması gibi, babanın etkisi zayıfsa kişinin yaşamını kurmasında problemler oluşur. Kişi ancak Satürn ilerletilmiş haritada düzgün hareketine başladığında yaralarını iyileştirebilir.

Satürn'ü geri hareketinde olanlar, çoğunlukla güçlü hissetmek, engellerin üstesinden gelebilmek ile hayat mücadelesine karşı zayıf ve çocuksu hissetmek arasında şiddetli bir şekilde bocalarlar. Bu, kişisel gelişim sürecini gereksizce bastırmanın sonucudur. Bu kişiler gelişmemiş egolarını dışarıya yansıtmazlar, böylece kendilerini dışarıdan gelebilecek saldırı ya da tenkitlere karşı korurlar.

(alıntı) umarım faydalı olur gülücük


RE: Satürn ve Depresyon - Angel - 08-21-2008 09:46 PM

Satürn'ün gölgesinde

Aşağıdaki alıntılar Sistem Yayıncılık tarafından çıkarılan, Satürn'ün Gölgesinde isimli kitaptan alınmştır. İlgililer için kitabın yazarı: James Hollis

Erkek ruhunun yaralanması ve iyileşmesi

"Erkekler anneden ayrılmak ve anne kompleksini aşmak zorunda oldukları için, yaralanma gereklidir". "Yaralanma her zaman erkeklerin yetişkinliğe geçişle rinin, kutsal derneklere ve de kimi zaman mesleklere girişlerinin önemli bir boyutunu oluşturmuştur"."Kişinin yarasının ardında çoğunlukla dehası yatar"."İliyada'da Truvalı kahraman Hector'a neden o denli yiğitçe savaştığı sorulduğunda, Yunan mızraklarıyla yaralanmaktan daha çok, yoldaşlarının yanında utanç duymaktan korktuğunu söylemişti. demek ki korku erkeleri bilinçdışı dans ettiren ve savaşa gönderen ezgiyi çalan borazancıydı."
"Çoğu kadın eşine bilinçli olarak annelik etmek istemez ama yine de kendisini bu senaryoyu oynar bulur."
"Erkek yüreğinin derinliklerinde teslim olup gücünü bırakmayı samimiyetle ister, ama bunun sonuçlarından duyduğu korkunun etkisi altındadır. Ataerkillik korkunun çirkin işidir."
"Erkekler içlerindeki dişiden duydukları korkuyla hükmetmek ve denetlemek peşindedir." (maçoluğu ne güzel anlatmış makara )
"Kişi anneye geri dönemediğine göre, onu, ya da onun sembolik vekilini dışarıdaki bireylerle ya da kurumlarla ilşkilerinde, ideolojilerinde ya da göksel ebeveyni, tanrıda arayacaktır."
"Kahraman açısından korku bir meydan okumadır, bir görevdir, çünkü insanı korkudan yalnızca gözü peklik kurtarır. Ve bu tehlike göze alınmazsa, yaşamın anlamı bozulmuş gibi olur ve bütün bir gelecek umutsuz bir durgunluğa, yalnızca bataklık yakamozlarının aydınlattığı kasvetli bir griliğe mahkum olur."
"Erkek bilinçli bir yetişkin olabilmek için anne kompleksiyle cesurca mücadele etmeli, bu çatışmanın içsel niteliğini kavramalıdır. Yoksa aynı erkek hiç kuşkusuz bunu kadınlara yansıtacak, ya kadınların idaresine boyun eğecek ya da onlara egemen olmaya çalışacaktır- bu davranışların ikisi de anne kompleksinin gücünün delilidir."
"Bir erkek bağımlılığını, yani içindeki çocuğun bağımlılığını kabul etmezse, ya bir vekil anneyle anneyle kurulan sağlıksız ilşki içinde yuvarlanıp gider ya da eşi onun isteklerini karşılayamadığı için kızar. Çoğu erkek eşi yoluyla annesini aradığını kabul etmekten utanır ama anneyle kurduğu çocukluk ilşkisini içinde bulunduğu ilişkiden ayırmazsa, yine o eski geriletici senaryoda rol alacaktır."
"Karısının bir başkasıyla oynaştığını hayal eden erkek, partnerine ikircikli davranan erkek, kendisini besleyip bakmakta yetersiz kalan karısına hiddetlenen erkek, kamyonların konakladığı he ryerden ya da her havayolundan karısını arayan, banka defterini denetleyen ve karısının parasal konularda beceriksiz olduğunu iddia eden erkek, gözü sürekli etrafta olan, kadınları susturup eşcinsellere saldıran erkek, kendinden fedakarlık etmek pahasına eşini memnun etmeye çalışan erkek- bu erkeklerin hiçbiri henüz evden ayrılamamıştır. Onlar hala anne-oğul yaşantısına bağlıdırlar ve kendi ruhlarıyla ilişki kuramamaktadırlar."
"Doğal olarak, iç gözlem yeteneği olmayan biri yansıtmayla yaratılan bir dünyada yaşamaya mahkumdur ve kendi hayalleri ile en korkunç korkularının yansıyarak kendine geri döndüğünü görmesinin şaşılacak bir yanı yoktur. Her zaman böyle olmuştur ve de olacaktır. İçimizdeki sahiplenmediğimiz ne varsa dışa yansıtılacaktır."
"Bir çok erkek içinde bir öfke dağı ve gözyaşı gölü taşır ve eğer bunu dışarıya vurmazsa, bu yüzden ölebilir."
"Anti sosyal kişilikte biri başkalarıyla şefkatli bir ilişkiye giremez. Bir erkeğin ilk ilişkisi öylesine acı bir deneyime dayanabilir ki bütün ilişkilerin ancak acı verici olacağını sanır. Bu yüzden yaşamı başkalarının hakimiyetine girmekten duyduğu korkunun ve bunun yerine onları sömürme amacının kasvetli döngüsüdür. Birçok kadın böyle bir erkeği değiştirmeye kalkmış ve suistimalin kurbanı olmuştur."


Cvp: Satürn ve Depresyon - yaren - 08-22-2008 12:13 AM

hayat bir mücadele ise astrolojidede mücadele ve direnişin anlamı SATÜRN olmalı kesinlikle...-ok.eee o halde pes etmek yok sarılın küreklere gülücük)aslında Satürn bir anlamda olgunlaşma süreci,öz benliğimizi bulma ve nefsimizi terbiye etmede yaşanması gereken günlerin aracı diye düşünüyorum ...ağır bir Satürn transiti yaşayan biri olarakgözkýrpma ne yapayım kendimi böyle teselli ediyorum işte:(


RE: Satürn ve Depresyon - luthi - 01-18-2009 09:05 AM

bu link altında 2 gece önce intihara kalkışan bi arkadaşımın haritasını veriorum transitlere baktım satürn başak ve haritada 8.eve düşüo aynı zamanda neptüne kare açı yapio hap filan almıştı arkadaş ilgilenenler bi baksın derim umarım aynı şey tekrarlanmaz şuzamana kadar kritik diyen arkadaşların yorumlarını bekliyorum...

http://www.astro.com/cgi/chart.cgi?cid=337file1Xd0PD-u1229735519;gm=a1;nhor=4;nho2=2;btyp=2;mth=sa2;sday=18;smon=1;syr=2009;hsy=0;zod=;orbp=;rs=0;ast=&lang=e&stx2=s=outs=24


RE: Satürn ve Depresyon - Tuğçe - 01-19-2009 03:53 AM

luthi Yazılan:bence koç burcuyla alakası yok zaten haritasında 12. eve düşen bi neptünü var acaip hassastır sesini bile yükseltmez koçla yada yükseleni oğlakla cidden alakası yok ama 10.eve düşen satürn ve plutomudur tek açıklaması intihar olayı? tr satürn 8.evinde ya bilemiorum cidden biraz astroloji rehperliğine ihtiyacım var yardımcı olmak istiorum arkadaşıma misal hangi süreler daha tehlikeli yada geliştirmemiz gereken şele neler yorumlarınıza ihtiyacım var arkadaşlar cidden

neptün 12.evde intihara meyil verir bu tipler kendilerini başkalarına kolay açamazlar kendi dünyalarında yaşarlar:(


RE: Satürn ve Depresyon - astrosohbet - 01-19-2009 08:15 PM

luthi Yazılan:bence koç burcuyla alakası yok zaten haritasında 12. eve düşen bi neptünü var acaip hassastır sesini bile yükseltmez koçla yada yükseleni oğlakla cidden alakası yok ama 10.eve düşen satürn ve plutomudur tek açıklaması intihar olayı? tr satürn 8.evinde ya bilemiorum cidden biraz astroloji rehperliğine ihtiyacım var yardımcı olmak istiorum arkadaşıma misal hangi süreler daha tehlikeli yada geliştirmemiz gereken şele neler yorumlarınıza ihtiyacım var arkadaşlar cidden

bence görünen en önemli konumlar ; Neptünün ASC üzerinde olması + Neptün-venüs gerilimi + Ay ile Mars Gerilimi..

Neptün bir kaç dereceyle 12.eve düşmüş görünüyor ancak şunu diyebiliriz ; ASC noktasının 3-4 derece üstündeki 12.ev gezegenleri ufukta olacaklarından ÇOK GÜÇLÜ çalışacaklardır , yani bu arkadaşın Neptünü oldukça kuvvetli..

ASC üzerindeki Neptünün kişiye vereceği özellikler ; aşırı hassaslık , duygusallık , hayalperestlik , yardımseverlik , kuvvetli sezgiler , sanat potansiyeli , olumsuz anlamda hayal kırıklığına ve depresyona eğilim..

şimdi bu kuvvetli Neptünün , Venüs ile sert açı yaptığını görüyoruz..

ilişkilerinde Neptünyen özellikler ağır basacaktır ve hayalkırıklıkları-aldanma-aldatılma olasılıkları sözkonusu olabilecektir.

Ay ile Mars arasındaki sert açının , bilinçaltı tepkilerde acelecilik-düşünmeden tamamen duygusal reaksiyonlar verme , olumsuzları gözünde büyütme ve olaylara abartılı yaklaşımlar getirme gibi problemlere işaret edebileceğini söyleyebiliriz..

buraya dikkat ; bu 3 konum kişileri intihara sürükleyebilir şeklinde anlaşılmasın lütfen..
bu 3 konum kişinin kontrolü dışında gerçekleşen olaylara karşı , güçlü olmak dururken , hassas ve alıngan ve belkide karamsar bir tutum içine girmeye işaret edebilir diyebiliriz.

bu arkadaşın intihar tercihini yapmasıyla ilgili gündemde ne var sorusunun cevabını TRANSİTLER veriyor..
Transit Plütonun , Neptüne dokunması normalde çok kişisel bir Transit değildir arkadaşlar çünkü o arkadaşla aynı yıl içinde doğmuş herkesin Neptününe dokunacaktır , Transit Plüto..
bu arkadaşa özel durum nedir , neptünün ASC noktasında olmasıdır..
tabii doğal olarak Transit Plüto , bu arkadaşın ASC noktasının üzerinde YÜKSELMEKTEDİR..
ayrıca transit Mars'ı 1.evinde görüyoruz..
herhalde ölümle ve yıkımla en çok bağlantılı gezegenler olarak Mars-Plüto ikilisini göstermek yanlış olmayacaktır.
ünlü yazar ernest hemingway'in , intihar ettiği dönemde transit mars'ın ASC noktasında olduğunu okumuştum..


ne yapılması gerekir ?

kısa vadeli olarak ; Transit Plüto'nun şu bir-iki yıl boyunca o arkadaşa vereceği mesajı doğru ve sağlıklı değelendirmek bence ilk adım olmalıdır..

uzun vadeli olarak ; bu arkadaşın Neptünyen Problemleri üzerinde çalışması gerekir..
mesela ilişkilerini idealize ediyorsa (yeni tanıştığı kişilere olduğundan fazla değer vermek gibi) ya da olaylara karşı gerçekçi ve akılcı yaklaşmak yerine duygusal ve içgüdüsel reaksiyonlar verme yaklaşımına sahipse , bu konular üzerinde çalışması gerekir.
burada devreye biraz psikolojik yöntemler giriyor ama kesinlikle hassas insanlarda mutlaka bu yöntemlerin çok faydalı olabileceğini düşünüyorum.

gerçekçi bir bakışaçısı geliştirmek , kendini daha somut hedeflere adamak , ÖZGÜVEN programları yüklemek vb. gibi psikolojik yaklaşımlar bence önemli adımlar olacaktır..

şahsen ben de Neptün-ASC Konumuna sahip biri olarak , benzer depresif dönemlerden geçtiğimi itiraf etmeliyim.
yukarıda anlatmaya çalıştığım adımları attığımı ve DEĞİŞTİĞİMİ söyleyebilirim..
yani luthi ; bu önerilerimi laf olsun diye değil , yaşayarak-deneyerek ve faydasını görerek yaptığımı söyleyim.

telkin konusuyla ilgili bir konu başlığımız olacaktı , o kısmı okumanı öneririm.
aklına yatarsa , arkadaşına TELKİN yöntemini tavsiye edebilirsin.


RE: Satürn ve Depresyon - astrosohbet - 01-19-2009 09:11 PM

luthi Yazılan:yıldırımcım çok saol zaten neptünyen karakteristik özellikleri olduğu açıkça belli bahsettiğin tavsiyelerde aynen birebir konuştuğumuz şeyler oyüzden tedavi sürecini özellikle özgüven temasının onu değiştirebileceğini düşünüorum aşırı alıngan ve hassas bunlarıda aşıcak doktorada gidicek zaten şuan biz telkinde etsek pek fazla kulak asmıor ama dediğin şeyler birebir ona anlattığım, telkinde bulunmaya çalıştığım şeyler cidden çok teşekkür ediorum çok mutlu oldum ilgilenmene tek korkum tr plutonun 1. evine girmesi bi ark bahsetmiş yukarda hani daha zorlu günlermi gelicek yoksa 1. evdeki jüpiter hafifçe atlatmasınamı yardımcı olucak :(

-ecekmi , -acak mı ? vb. soruları ( ve tabii cevapları ) kehanetimsi buluyorum ve yanlış olduğunu düşünüyorum.

hep söylemeye çalıştığım gibi , astrolojiyi bir tahmin sanatı gibi değil , BİR REHBER-BİR PUSULA gibi görmek daha faydalı ve anlamlı olacaktır diye düşünüyorum.

soruna şöyle cevap vereyim ; arkadaşın Plüto-ASC enerjisini oldukça yıkıcı bir şekilde deneyimliyor zaten şu dönemde.
Plüto'nun mesajı , GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK VE BİŞEYLERİ YIKIP YENİSİNİ İNŞAA ETMEKTİR..

öyleyse ne olacağı arkadaşına bağlıdır diyebiliriz ( ve tabii kader kavramını da ilave edebiliriz )

eğer arkadaşın ; Plütonun istediği GERÇEKLERLE YÜZLEŞİP , ingilizce ifadesiyle TRANSFORMASYON sürecine gönülden kendini adarsa , bir tırtıldan kelebeğe DÖNÜŞME evresinde olduğunu anlayacak ve gereğini yapacak , hayatını-geleceğini İNŞAA EDECEKTİR..

yok eğer arkadaşın ; Neptünyen tarzından ( olumsuz Neptünyen tarzı kastediyorum ) kurtulmak yerine , gerçeklerle yüzleşmek yerine , kendini bir TRANSFORMASYONA adamak yerine , herşeyi akışına bırakırsa , içgüdüsel ve duygusal değerlendirmelerle yaşamaya devam ederse , Plüto arkadaşının dikkatini çekmek için başka acımasız yollar bulabilir bu olasılığı da gözden kaçırmayalım derim.